08 Mayıs 2017 14:16
Özer AKDEMİR
İzmir
İzmir
Danıştay 14. Dairesi Aliağa yakınlarında yapımı planlanan
Socar termik santraline verilen ÇED izninin iptali ile ilgili EGEÇEP'in açtığı
davayı reddeden İzmir 3. İdare Mahkemesi'nin kararını bozdu. Danıştay yerel
mahkemenin kararında bir dizi eksiklik olduğu sonucuna vararak yeni bir
bilirkişi raporu ile birlikte davanın yeniden görülmesine hükmetti.
BİLİRKİŞİ RAPORU YETERSİZ BULUNDU
Konuyla ilgili bir açıklama yapan EGEÇEP Eş Sözcüsü
Ali Osman Karababa, EGEÇEP olarak petrokok yakacak olan termik santrale karşı
açılan davanın yargılamada yapılan pek çok hatanın yanı sıra uzman ve objektif
olmayan bilirkişilerden alınan rapor sonucu reddedildiğini hatırlattı. Bu
kararın temyize götürüldüğünü ifade eden Karababa, Danıştayın geçtiğimiz
günlerde yerel mahkemenin kararını bozduğunu belirtti. Karababa, Danıştayın
kararında özetle bilirkişi raporunda, tasarım modellemelerinde kullanılması
gereken meteoroloji istasyonu verileri, denizden su alma ve bu suyun deşarjı
sonrasında oluşacak sıcaklık artışının deniz canlıları yaşamı üzerinde
etkisinin yeterince irdelenmediğine dikkat çektiğini bunun aynı sıra, nihai ÇED
raporundaki flora-fauna çalışmalarının irdelenmediği, projenin denize ve
duyarlı yörelere, tarım ve orman alanlarına, su kaynaklarına ve proje alanının
yakınında bulunduğu ileri sürülen Arkeolojik Sit Alanına etkilerinin ve
alınacak önlemlerin yeterliliğinin değerlendirilmediği gibi eksikliklere dikkat
çektiğini dile getirdi.
YENİ BİLİRKİŞİ YENİ KEŞİF YENİ RAPOR İSTENDİ
Danıştay'ın, Bilirkişi raporunun bu haliyle hükme esas
alınabilecek nitelikte olmadığı sonucuna vardığını aktaran Karababa şunları
dile getirdi, "Danıştay, seçilecek bilirkişiler arasında bir çevre
mühendisinin bulunması, diğer bilirkişilerin ise projenin ve bulunduğu çevrenin
özelliklerine göre ve nihai ÇED raporunu hazırlayan kişilerin uzmanlık alanları
da dikkate alınmak suretiyle seçilmesi gerekmektedir' dedi. Aynı zamanda termik
santrale verilen ÇED Olumlu kararının, alanın niteliğine, tarım alanları, su
kaynakları, denize ve duyarlı yörelere etkisinin belirlenebilmesi için birisi
çevre mühendisi olmak üzere, kimya mühendisi, orman mühendisi, meteoroloji
mühendisi, jeoloji mühendisi, arkeolog, flora-fauna uzmanı ve hidrobiyolog gibi
uzmanlardan oluşturulacak yeni bir bilirkişi heyeti ile keşif ve bilirkişi
incelemesi yaptırılması gerektiğine hükmetti. Aliağa'yı ve bölgemizi yaşanmaz
hale getirecek termik santrallere ve diğer kirletici yatırımlara karşı meşru
yollardan mücadeleye devam ediyoruz."
BİLİRKİŞİ DEĞİL SANKİ KALKINMA BAKANI!
Socar termik santrali projesine verilen ÇED iznine karşı
açılan davayı yürüten EGEÇEP Hukuk komisyonu üyesi Av. Arif Ali Cangı,
bilirkişileri ÇED Raporunda ortaya konan bilgilerin doğruluğunu yerinde
yaptıkları gözlem, analiz ve incelemelerle doğrulamak yerine ÇED’deki verilerin
prosedüre uygun olup olmadığını, çelişki bulunup bulunmadığını incelediği dile
getirmişti. Cangı, "Kağıt üzerindeki hesaplamaların doğru olup olmadığınım
araştırmak için keşfe de gerek yok üstelik" dediği bilirkişileri, "termik
santrallerin ve diğer sanayi kuruluşlarının bölgede yaratacağı kümülatif
etkilerin belirlenebilmesinin gerekli olduğunu kabul etmekle birlikte bunun
için 3-5 yıllık bir çalışma yapılması gerektiğini, bu süre içinde ülkedeki
kalkınma hedefleri için yapılacak yatırımlar engelleneceğini, onun da telafisi
güç toplumsal maliyetleri olacağını ileri sürüyorlar. Sanki kendilerini
kalkınmadan sorumlu kişi olarak görmüşler” diye eleştirmişti.
Socar termik Santralinin yapılacağı bölgenin özel proje
alanı ilan edilmesine karşı dava açan İzmir Büyükşehir belediyesi bir süre
sonra davasından vazgeçmişti. İBB'nin bu kararı yaşam savunucularının yoğun
tepkisine neden olmuştu.
Son Düzenlenme Tarihi: 08 Mayıs 2017 14:31
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder