11 Mayıs 2018 13:00
Uşak Eşme Ulubey yakınlarındaki Kışladağ altın madeninden
çok sayıda işçi çıkarılması, madenin kapanacağı iddiasını güçlendiriyor.
Özer AKDEMİR
Uşak Eşme Ulubey yakınlarındaki Kışladağ altın madeninden
son birkaç hafta içerisinde 300'e yakın işçinin çıkarılması ve madende üretime
2 ya da 3 yıl ara verileceği söylentileri "Sesiz sedasız kapanıyor
mu?" sorusunun sorulmasına sebep oluyor.
İŞÇİ ÇIKARMALAR GİZLENİYOR
Eşme yakınlarında bulunan ve Avrupa'nın en büyük altın
madeni olma özelliğine sahip olan Kışladağ Altın Madeninde 300'ün üzerinde
işçinin işten çıkarıldığı ileri sürüldü. TÜPRAG şirketine ait olan altın
madeninde işçi çıkarmalar son derece gizli bir şekilde gerçekleştirilirken ne
şirketten ne de madenden şu ana kadar bir açıklama gelmiş değil. Nitekim konuya
dair bilgi almak istediğimiz TÜPRAG Kışladağ Altın Madeninden de "Gerekli
kişiler şu anda burada değil" yanıtı verilerek bilgi paylaşımı yapılmadı.
Madende örgütlü Türkiye Maden İşçileri Sendikası Genel Merkezinden de
"Size geri dönüş yapacağız" denmesine rağmen herhangi bir bilgi
gelmedi.
'280 SENDİKALI İŞÇİ İŞTEN ÇIKARILDI'
Altın madeninde örgütlü olan Türkiye Maden İşçileri
Sendikası Hisarcık şubesinden görüştüğümüz bir sendikacı ise iddiaları
doğruladı. Kaç işçi çıkarıldığı ile ilgili kendilerine gelen en son rakamın 280
civarında olduğunu belirten sendikacı şunları söyledi: İşçi çıkarımına gerekçe
olarak iş yerinin kapanmasını gösteriyorlar. Detaylı bilgi vermiyorlar. Bu
olayı hem ulusal hem yerel basından saklı olarak yapıyorlar. Uşak yerel basını
zaten madenin kontrolü altında, bu meseleyi dile getiremez. Diğerlerine de sır
vermiyorlar.
Maden yetkililerinin iki ya da üç yıllık geçici bir
kapatmadan sonra yeni tesislerin kurulacağından bahsettiğini aktaran sendikacı,
"Ancak bize gelen bilgiler o yönde değil, kötü kokular geliyor bu işten.
Madende şu anda bir kısım işçi çalışıyor ama kapasitesinin çok çok altında,
%18'lerde falan çalışıyor. Sendika olarak madende örgütlü olan 630 işçimiz
vardı. Taşeronlarla birlikte madende çalışan toplam işçi sayısı 1800'ü
buluyor" dedi. İşten çıkarılanların hepsinin sendikalı işçiler olduğunu
söyleyen sendikacı, işten çıkarılmalarla ilgili sendikanın da birşey
yapmadığını ifade etti.
'ÖNCE 'YOK ÖYLE BİR ŞEY' DEDİ SONRA...'
İddialarla ilgili görüş almak istediğimiz Türkiye Maden
İşçileri Sendikası Hisarcık Şubesi Teşkilatlandırma Sekreteri Uğur Özaydın ise
iddiaların doğru olmadığını, madenden herhangi bir işçi çıkarımının söz konusu
olmadığını söyledi. Daha sonra Evrensel'i tekrar arayan Özaydın, konuya dair
görüş verme yetkisinin bulunmadığını ifade etti.
KIŞLADAĞ HAYALET GİBİ
Kışladağ Altın madenine karşı yıllarca mücadele eden ve
madenin yakınındaki İnay köyünde yaşayan İnay Vicdan Hareketi Sözcüsü Muammer
Sakaryalı, yanından geçtikleri madende büyük bir sessizlik olduğunu belirterek
"Kışladağ hayalet gibiydi" dedi.
Sakaryalı, "Eldorado Gold da "tamam" dedi,
Kışladağ Altın madenini 3 yıl kapattı, yüzlerce işçi çıkardı. Bir hafta önce
geçtim Kışladağ'dan, hayalet gibiydi. Madenin üretime 36 ay ara vereceği
iddiaları var. Eğer maden böyle çekip giderse bütün pisliği, tahribatı bizlere
kalacak" dedi.
DÜNYANIN EN VAHŞİ YÖNTEMİYLE MADENCİLİK
Geçtiğimiz yıllarda üçüncü kez kapasite artıran altın
madeni, tüm karşı çıkışlara ve açılan davalara rağmen 2006 yılında üretime
başlamıştı. Bilim insanları tarafından "Dünyanın en vahşi yöntemi"
olarak nitelendirilen, açık havada siyanür liç yöntemi ile altın işletmeciliği
yapılan madenin, resmi açılışından 15 gün önce meydana gelen kazada Eşme ve
köylerinde yaşayan 1700'ün üzerinde kişi siyanürle zehirlenmişti. Zehirlenenlerin
kanlarında limitlerin 20-30 katı siyanür tespit edilmesine rağmen valilik ve
kaymakamlık zehirlenmelerin sebebini Eşme'nin içme suyuna kanalizasyon
karışması nedeniyle meydana gelen bakteri zehirlenmesi olduğuna dair açıklama
yaparak olayın üstünü kapatmışlardı. Kazadan hayvanlar da etkilenmiş, kazadan
sonra bölgedeki köylerde doğum yapan hayvanların %80 oranında ölü ya da anomali
doğum yaptığı haberlere yansımıştı. Eldorado Gold TÜPRAG Şirketinin İzmir'in
içme suyunu sağlayan barajlar havzasına komşu Efemçukuru köyünde işlettiği bir
altın madeni daha bulunuyor. Ovacık ve Söğütlü köylerini tamamen yutan,
yüzlerce hektarlık bir alanda büyük bir doğa tahribatı yaratan altın madeni,
eğer ÇED dosyasındaki taahhütlerine uymayıp bölgede rehabilitasyon yapmadan
çekip giderse Avrupa'nın en büyük altın madeni, Avrupa'nın en kirletilmiş
alanlarından birisini bırakmış olacak.
Son Düzenlenme Tarihi: 11 Mayıs 2018 13:20
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder