15 Mayıs 2018 13:01
Manisa Salihli'de 'Jeotermal enerji ve etkileri' paneli
düzenlendi. Panelde JES çalışmalarının yörede yarattığı olumsuz etkiler
anlatıldı.
Manisa'nın Salihli ilçesinde gerçekleştirilen “Jeotermal
enerji ve etkileri” başlıklı panelde, yöredeki JES çalışmalarının yarattığı
çevre ve sağlık sorunları ele alındı.
AYDIN VE ALAŞEHİR OVASI NEREDEYSE TARIM DIŞI KALDI
Mimarlar Odası Salihli Temsilciliği ve Barış Mahallesi
sakinleri tarafından Salihli Ticaret Odası Toplantı Salonu'nda gerçekleştirilen
panelde ilk olarak konuşan Jeoloji Yüksek Mühendisi Tahir Öngür, yeni,
yenilenebilir, temiz enerji kaynağı olarak tanımladığı jeotermallerin yapılan
yanlışlarla çevreye ve sağlığa ciddi zararlar vermeye başladığını dile getirdi.
Jeotermalde çok ciddi yanlış uygulamalar olduğunu ifade eden Öngür, Jeotermal
Yasasının mutlaka değiştirilmesi gerektiğini söyledi. Gediz ve Alaşehir çayları
havzasının yıllardır ciddi sorunlarla boğuştuğuna dikkat çeken Öngür, yanlış
JES uygulamalarının bu sorunları katladığını kaydetti. Öngür, “Gediz havzası
ciddi bir şekilde borla kirlenmişti daha JES'ler yokken. Bu yörenin jeotermal
akışkanı çevre sorunu yaratan bileşenler açısından zengin. Bor, arsenik,
lityum, klor, sülfat vb bileşenlerin derişimi yüksek. Bunlar çevreye, içme ve
kullanma ve de sulama suyuna karıştığında zararlı! Aydın ve Alaşehir ovası
neredeyse tarım dışı kaldı” dedi
KAZIN AYAĞI BAŞKAYMIŞ
Panelde söz alan Aydın Çevre Kültür Platformu (AYÇEP)
Başkanı Mehmet Vergili, JES'lerin Aydın'a ilk geldiği dönemlerde kendilerine
verilen sözleri aktararak, “Kazançlı çıkacaksınız, halka yararları olacak
dediler. Meğerse kazın ayağı öyle değilmiş. Aydın'ın coğrafyasını yok etmeye
dönük bir plan bu. Bizim çevre müdürlükleri şirketlerin birimi gibi davranıyor.
Gazdan nefes alamıyoruz diye bağırdığımız için vali JES’lere değil bize 17 bin
lira ceza yazdı” diye konuştu.
Fotoğraf: Özer Akdemir/EVRENSEL
JES’LER OLMASA DA OLUR
Panelin bir diğer konuşmacısı EGEÇEP Bilim Kurulu Üyesi
Jeoloji Yüksek Mühendisi Erhan İçöz, “Elektrik enerjisi kimin için ve jeotermal
sondajlarının çevresel etkileri” başlıklı sunumunda “Enerji kimin için, ne için
diye sorgularsak JES'leri sorgulayabiliriz” dedi. JES'lerin Türkiye'nin kurulu
elektrik gücünün sadece yüzde 1.2’sini karşıladığını dile getiren İçöz, “Ne
pahasına? Aydın’ı, Gediz ovasını mahvederek. JES'ler elektrik üretiminde olmasa
da olur ama kapitalistler o zaman ne yapar ki?” dedi. İçöz, tarım arazilerinin
yanı sıra artık konutların da içine kadar JES yapılmaya başlandığını, bunun son
derece yanlış olduğunu söyledi.
Enerji kullanım alanları ve oranlarına da vurgu yapan İçöz,
“Enerjiye bu şekilde kullanıldığı için karşıyız. Enerji halk için kullanımalı”
diye konuştu.
JES'LERİN KİRLİLİĞİ BESİNLERLE CANLILARA GEÇİYOR
Panelin son konuşmacısı olan Prof. Dr. Ali Osman Karababa,
JES'lerin sağlık üzerindeki etkilerini anlattı. JES’lerin etkilerini, gaz
emisyonları., su kirliliği, termal kirlilik, arazi kullanımı, sismik tetikleme,
heyelan tetiklenmesi, su kullanımı, ekosistemde bozulma, görsel bozulma,
kazalar olarak sıralayan Karababa, “JES’in yarattığı kirlilik besin döngüsü
sayesinde bize ulaşıyor” diye konuştu. Salihlili yurttaşlar panele büyük ilgi
gösterirken, birçok kişi söz alarak jeotermaller nedeniyle yaşadıkları
sıkıntıları anlattı. Panelde Kuşadalı yönetmen Cenk Behramsu’nun uluslararası
yaraşmada finale kalan “JES istemiyoz” adlı belgeseli de gösterildi. (Manisa/EVRENSEL)
Son Düzenlenme Tarihi: 15 Mayıs 2018 13:07
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder