04 Mayıs 2018 04:17
İvrindi Altın Madeninin, Avrupa Kalkınma Bankasından kredi
alabilmek için ÇED raporundan farklı bilgileri paylaştığı ortaya çıktı.
Özer AKDEMİR
İzmir
İzmir
Balıkesir İvrindi yakınlarında işletme hazırlıkları süren
İvrindi Altın Madeninin Avrupa Kalkınma Bankasından kredi alabilmek için ÇED
raporundan farklı bilgileri paylaştığı ortaya çıktı. Şimdi merak edilen konu
şu; şirketin Bakanlıklara ve Avrupa Kalkınma Bankasına gönderdiği raporlardaki
çelişkiler fark edilmedi mi, göz mü yumuldu?
DÖRT TANE ‘CEHENNEM ÇUKURU’ AÇILACAK!
İlk ÇED başvurusu 2015 yılında yapılan altın madeninin
ruhsat alanı 6 bin 606.37
hektar , işletmenin ve ÇED alanı 856 hektarlık bir
alanda yer alıyor. İşletme ömrü 10 yıl olarak belirtilen altın madeninin bu
ömrünün zamanla yapılacak kapasite artışları ile 2-3 kat fazlasına çıkarılması
kuvvetle muhtemel. Maden sahasında bulunan 4 adet açık ocaktan çıkarılacak
cevherin toplam kapasitesi 7 bin 760.00 ton/yıl olacak. ÇED dosyasında toplamda
75.3 milyon ton cevher çıkarılacağı dile getiriliyor. Açık ocakların boyutu da
epeyce büyük. Birinci açık ocak 807.5
m uzunluk, 200-250 m derinlik, ikincisi 911.5 m uzunluk,150-200 m derinlik, üçüncüsü
588.2 m uzunluk, 150-200
m derinlik ve dördüncü açık ocak ise 366.9 m uzunluk, 130-150 m derinliklere sahip. Bu
yörede Bergama’daki Ovacık Altın Madeni açık ocağına benzen 4 adet cehennem
çukuru açılacağı anlamına gelmekte.
BAKANLIĞA BAŞKA AVRUPAYA BAŞKA RAPOR
Bu büyük kazı ve cevher işleme kapasitesine oranla madenin
pasalarının yığıldığı alan da 100 hektarlık bir büyüklüğe sahip olacak. Üçüncü
ve dördüncü ocaklar yapılana kadar bu alana 54 milyon metreküp pasa
depolanırken, ÇED Raporunda 1. Ve 2. ocak işlevinin bitmesinin ardından
pasaların bu ocaklara doldurulacağı ifade ediliyor. Oysa şirketin Avrupa
Kalkınma Bankasından kredi talebi için gönderdiği raporda bu ocakların
çukurların yağmur ve kar suları ile dolacağı öngörülerek daha sonra “su temini”
için kullanılacağı yazıyor. Şirketin ÇED raporu ile 2017 yılında Avrupa
Kalkınma Bankasından kredi alınması ve bankanın kredi şartları için Avrupa
Kalkınma Bankasına verdiği raporlar arasındaki çelişkilerin en önemli kısmı ise
madende kullanılacak su temini ve miktarı ile ilgili.
HAVZANIN TÜM SUYU TEHLİKEDE
Bölge su kaynakları bakımından zengin bir bölge ve
Burhaniye’nin içme kullanma suları bu bölgeden temin ediliyor. İlçenin
mahallelerindeki çeşmelerden ücretsiz dağıtılan Düdüklü Suyu da bu bölgeden
gelmekte. Madenin ÇED raporunda yıllık 743 bin 230 metreküp su
kullanacağını belirtilirken, Avrupa Kalkınma Bankasına gönderilen raporda ise
kullanılacak su miktarı 1 yılda 1milyon 804 bin 32 metreküp su olacağı
yazılıyor. 10 yıl süreceğini ifade edilen işletme sürecinde toplamda 18 milyon
40 bin 320 metreküp
su kullanılacak. ÇED dosyasında bu büyük miktardaki suyun alanda açılacak 3
kuyudan temin edileceği yazılırken, Avrupa Kalkınma Bankası için hazırlanan
raporda kuyu sayısı 6 olarak belirtilmiş. Burhaniye Çevre Platformu (BURÇEP)
konuya dair yaptığı açıklamada bu miktar su kullanımının havzadaki tüm su
kaynakları için büyük bir tehdit olacağını dile getirdi.
KİRLİLİK EDREMİT KÖRFEZİ’NE AKACAK
BURÇEP yer altı yer üstü sularının maden tarafından
kirletileceği ve bu kirliliğin de Edremit Körfezi’ne akacağı uyarısında
bulunarak Edremit Körfezi’ni de büyük bir tehlikenin beklediğini dile getirdi.
BURÇEP “maden faaliyete geçtiğinde 2. Bergama felaketi gibi olacak. Bunun önüne
geçilmeli” dedi. Şirketin ÇED raporu ve Avrupa Kalkınma Bakanlığına verdiği
raporlar arasındaki bu çelişkilerin kamu yöneticileri tarafından fark edilip
edilmediği, edildi ise neden göz yumulduğu ise şimdilik merak konusu. Şirket
Avrupa Kalkınma Bankasına verdiği raporda madenin risk alanı içerisinde Burhaniye
kent merkezi, İvrindi Kent merkezi ve havzadaki yer üstü ve yer altı su
kaynaklarını gösterilmiş.
ORMANLAR VE DÖRT ENDEMİK TÜR TEHLİKEDE
Nurol Holdinge bağlı TÜMAD Madencilik AŞ tarafından
işletilmek için hazırlıkları hızla sürdürülen altın madeni Balıkesir İvrindi
İlçesi yakınlarında, İvrindi Değirmenbaşı, Küçük Ilıca ve Burhaniye Karadere,
Korucaoluk köyleri arasında bulunuyor. Maden Değirmenbaşı ve Küçük Ilıca
köylerine 3-4 kilometre
uzaklıkta. Proje alanının büyük bir kısmı orman ve mera alanlarından oluşurken
bölge özellikle karaçam ormanları ile kaplı. Proje ÇED dosyasında bu konuda
şöyle bilgiler yer aldı; “Proje alanının en önemli kaynak değeri karaçam
ormanlarıdır. Çalışma alanı içerisinde gelişen bu ormanlar oldukça iyi
korunmuştur, bu nedenle orman örtüsü hem oldukça sağlıklı hem de örtüşü yüzde
100’e yakındır”. Proje alanında bulunan endemik ve nadir yayılışlı bitki
türlerinin ağırlıklı olarak orman altı ve açıklıklarında yer aldığı
belirtilirken, bu nedenlerle karaçam ormanının ekosistem açısından son derece
önemli olduğunun altı çiziliyor. ÇED dosyasında sahada tanımlanan 200’e yakın
flora türünden 4 tanesinin endemik tür olduğu belirtiliyor. Dosyada üç
hassas fauna türünün potansiyel olarak çalışma içinde mevcut olduğu dile getirilmiş.
Ayrıca proje alanında toplam 7 iki yaşamlı, 19 sürüngen, 64 kuş ve 20 memeli
türü saptandığı bilgisi de yer almakta.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder