3 Temmuz 2019 Çarşamba

"Direniş de öyküler de devam edecek"


"Direniş de öyküler de devam edecek"

Dilek OMAKLILAR
İzmir
Gazeteci Yazar Özer Akdemir’in ekoloji mücadelelerini öyküleştirerek anlattığı “Doğa ve Direniş Öyküleri” kitabı okurla buluştu. Aynı zamanda gazetemizin İzmir temsilciliğini yapan Akdemir’le “Doğa ve Direniş Öyküleri”ni konuştuk. İnceleme araştırma kitaplarından farklı olarak bu türe yönelmesinin nedeninden başladığımız söyleşimizde Özer Akdemir; “2000’de İzmir’e gelip Bergama köylülerinin altın madeni mücadelesini izlemeye başlamamla birlikte, çevre gazeteciliğine yoğunlaştım. Memlekette bu geçen süre içinde çevre sorunları ve mücadeleleri her geçen gün arttı. Hayatın Sesi televizyonunun kurulması ve televizyonda ‘Çepeçevre Yaşam’ ismiyle bir program yapmaya başlamamızla birlikte memleketin değişik yerlerine gitme fırsatı doğdu. Buralara gidip mücadeleleri, sorunları yazarken bunu gazetecilik tekniği içinde yapmak durumundasın. 5N1K da haberi yazıp verebilirsiniz ama oradaki mücadelenin farklı boyutlarını, orada tanıdığınız bir insanı ya da bir çiçeği, doğanın içler acısı halini anlatmak için çoğu zaman habercilik yetmiyor. Bende kalan o duyguları, gözlemleri aktarabilmek için gazetenin ‘Pazar’ ekinde yazmaya başlamıştım. Tabi o yazılar gazetedeki yazılardan daha farklı, olayı biraz öyküleştiren, okuması daha kolay ve ilgi uyandırabilecek türde yazılardı. Çevre sorunuyla ilgili yazdığım haberde anlatamadığım duygu, düşünce, gözlemleri bu öykülerde anlatmaya çalıştım” diyor.
EKO KURGU ÖYKÜLERİ
Kitaptaki öyküler eko kurgu tarzında kaleme alınmış. Bu tarz için “Çevre sorununa karşı verilen mücadelelerin edebiyatla anlatmaya çalışma diyebiliriz” ifadelerini kullanan Akdemir ve şöyle devam ediyor: “Türkiye’de aslında bu tarz çok bilinmiyor. Dolayısıyla örnekleri de son derece az ve aslında benim yazmaya çabaladığım gibi de değil. Her şeyden önce güncel değil bu bahsettiğim eko kurgu öyküleri. Mitolojik öğelerle çevre sorunlarına vurgu yapıp buradan çevre hassasiyetini oluşturma gibi bir amaçla yazılmış öyküler var mesela. Oysa benim yazdığım eko kurgu öyküleri halihazırda devam eden mücadelelerin içinden çıkmış öyküler. Kitapta öyküleri destekleyen fotoğraflar da var. Adı geçen bir yer, bir direniş önderi, orman, ırmak hala var ve insanların mücadelesi de hala sürüyor. Öykülerin çok büyük bir kısmı gerçek olaylara, kişilere, yerlere dayanıyor yani. Öyküler güncel ekoloji mücadelelerinin içinden süzülüp geliyor. Ben de bunları duygularımla, gözlemlerimle ve direnişi dair düşüncelerimle harmanlayarak damıtıyorum. Bir anlamda gerçek zamanlı eko kurgu öyküleri bunlar.”
‘ÖYKÜLERDE ÖFKE VE DİRENÇ VAR’
Akdemir, okurların hem ekolojik mücadeleyi hem doğayı bu öykülerle daha iyi anlayabileceğini düşündüğünü belirterek, “İnsanlar öyküleri okurken oradaki dağın dumanını, o kuşun çaresizliğini görsün, anlasın istedim. Doğanın, yaşamın, kültürün talanından ortaya çıkan hüzün öykülerin hemen hepsinde yoğun olarak kendini hissettiriyor. Ama isyan da var öykülerde, bilinçli bir öfke ve direnç de... Öykülerin okura bu yönleriyle dokunmasını istedim...” şeklinde ifade ediyor. Tüm toplumsal sorunlarda olduğu gibi ekolojik sorunlarla mücadele geliştikçe, yaşamın farklı alanlarında olduğu gibi, yazın ve görsel alanda da ilginin arttığını söyleyen Akdemir, “Edebiyat alanında ya da görsel sanatlar bu etkisini hissettiren sorunları ve mücadeleleri anlatma kaygısını daha çok taşımaya başladı. Ekolojik odaklı öyküler, romanlar, şiirler, belgeseller, sinema ve tv dizileri gibi... Paralel bir gelişme var yani. Bu da son derece normal” diyor.
KİTABIN İKİNCİ CİLDİ YOLDA  
Doğa ve Direniş Öyküleri kitabındaki öykülerin geçtiği yerler Karadeniz’den İç Anadolu’ya, Ege’den Doğu Anadolu’ya kadar uzanıyor. Ülkenin dört bir yanında gittiği haberlerde gözlemlediklerini anlatan Akdemir, “Şeytan Köprüsü isimli öykü Van’da geçiyor. Bir Yaz Sonu Ağrısı, Ağrı’da, Duman öyküsü, Karadeniz’de geçerken, bol miktarda Ege’den öyküler var. Doğduğum yer, İç Anadolu bozkırlarından öykülerde var tabii ki” diye ekliyor.
“Doğa ve Direniş Öyküleri” kitabında toplamda 44 öykü bulunuyor ancak Akdemir’de daha fazlası mevcut. Kitabın ikinci cildinin de olacağı bilgisini veren Akdemir sözlerini şöyle tamamlıyor: “İki cilt olacakmış gibi tasarladım bu kitabı. Bunun devamı gelecek, öykülerin de devamı gelecek, en azından gelmesini istiyorum.  Hala çevre gazeteciliğine devam ediyorum bir taraftan da ekoloji mücadelesinin içerisinde sadece bir gazeteci değil emek veren bir kişi olarak da bulunmaya çalışıyorum. Bulunmanın gerektiğini de düşünüyorum. Çünkü yaşamı savunma mücadelesinde gazeteci sadece gazeteci olarak kalmamalı o mücadelenin bir parçası olmalı bence. Memlekette ekoloji meselesi, çevre sorunu sermayenin bu alandaki yağma talan politikası devam ettikçe benzer mücadeleler devam edecektir. Ben de onların bende bıraktığı duyguları da yansıtmaya çalışacağım. Kitaptaki her bir öykü yaşamın doğasının direniş üzerine kurulduğunu, doğanın ise direnişin ta kendisi olduğunu anlatıyor aslında”
https://www.evrensel.net/haber/382325/direnis-de-oykuler-de-devam-edecek

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Haberin izini sürmek (Pazartesi yazısı)

  24 Haziran 2024 04:25 Fotoğraf: Özer Akdemir / Evrensel   Özer Akdemir Tüm yazıları Geçen senenin mart ayıydı. Gece gele...