Bereket Enerjiye ait Yatağan Termik Santrali'ne kömür
sağlayan maden ocakları, Lagina Antik Kenti’ne ait tarihi buluntuları
üzerindeki zeytinliklerle birlikte yok ediyor.
13 Temmuz 2019 19:30
Özer AKDEMİR
Bereket Enerjiye ait Yatağan Termik Santrali'ne kömür
sağlayan maden ocaklarının doğa, tarim ve tarih kıyımı hız kesmeden sürüyor.
Yatağan’a bağlı Turgut Mahallesi yakınlarındaki Lagina Antik Kenti’ne ait
tarihi buluntuların üzerindeki zeytinliklerle birlikte yok edildiğine dair yeni
görüntüler doğa ve kültür katliamının son delilleri oldu.
GÖRÜNTÜLER BU SABAHTAN
Fotoğraflar: Kazım Erol
Binlerce yıllık Lagina Antik Kenti ile iç içe bir yaşam
süren Turgut Mahallesi’nin kömür madenlerinin yıkımından korunması için
mücadele eden Turgut Yardımlaşma ve Tabiat Varlıklarını Koruma Derneği Başkanı
Kazım Erol bu sabah kömür madeni işletmesinin çalıştığı alana giderek madenin
çalışmalarını görüntüledi. Erol, görüntülerde zeytin ve antik kalıntıların
nasıl yok edildiğini belgeledi.
TARİHİ KATLEDEN ŞİRKET AYNI ZAMANDA KAZI SPONSORU!
Turgut Mahallesi'ne bağlı Çatallıbağ mevkisinde kömür
işletmelerinin yaptığı çalışmaları görüntüleyen Erol, sadece o mevkide bir
kısmı yüzlerce yıllık olan 700-800 zeytin ağacının yok edildiğini dile getirdi.
Bölgenin Lagina Antik Kenti'nin hinterlandı içinde bulunduğunu, kentin bir
parçası olduğunu belirten Erol, 3. derece sit alanı koruması bulunan bölgedeki
katliamın önünün nasıl açıldığına dair şu bilgileri paylaştı:
“Burasını 3. derece sit korumasından çıkaran bizzat kazı
heyetinin başkanı Prof. Dr. Bilal Söğüt’tür. Kendisi aynı zamanda Muğla Kültür
Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu üyesidir. Ne acı ve gariptir ki Lagina Antik
Kenti'nin kazı sponsoru, bölgemizdeki tarihi, doğayı yok eden termik santralci
Bereket Enerjidir!”
TAM BİR HUKUKSUZLUK!
Sit alanında iş makineleri ile yapılan çalışmaları
görüntüleyen Erol, "Sit alanında kepçeler kocaman iş makineleri ile
çalışıyorlar. Kepçeler yüzlerce yıllık zeytinleri söküyor, dev iş makineleri
tarihi buluntuların üzerinde dolaşıyor. Bu tam bir hukuksuzluktur! Kültürümüz,
doğamız yok ediliyor, sermayenin ayakları altına atılıyor. Bir gün bu
hukuksuzlukların hukuk karşısında cevap vereceğini ve bu yapılanların hesabının
yine hukuk önünde sorulacağına inanıyorum” dedi.
“SİT DERECESİNİN DÜŞÜRÜLMESİNE İTİRAZ ETTİK”
Dernek olarak Muğla Anıtlar Yüksek Kuruluna bölgenin sit
alanından çıkarılması kararına karşı itirazda bulunduklarını belirten Erol,
“Buradan gelecek karara göre hukuki süreci başlatacağız. Geçtiğimiz haftalarda
ortayla çıkan çocuk mezarları ve diğer tarihi buluntuların üzeri ne yazık ki
toprakla örtülerek yok edildi. Yeni yeni çıkan buluntular da aynı şekilde yok
ediliyor. Burası Turgut’un yerleşim yerine en çok 500-600 metre . Kömür ocağını
çalışmaları nedeniyle heyelanlarda meydana geliyor” diye konuştu.
ÖNÜMÜZDEKİ SALI BİLİRKİŞİ KEŞFİ VAR
Öte yandan Yatağan Elektrik Üretim A.Ş’nin (YEÜAŞ) kömür
ocağı alanını genişletmek için yaptığı projeye Muğla Valiliği tarafından
verilen “ÇED gerekli değildir” kararı Turgutlu Tayyibe Demirel’in açtığı dava
sonucu iptal edilmişti. Mahkeme bölgenin tarım ve zeytin alını olduğu, Dipsiz
Çayı kaynağına bu kadar yakın mesafede bir kömür ocağının ÇED raporu
hazırlanmaksızın açılamayacağına karar vermişti. Mahkeme kararına rağmen 30
MayIs 2019’da yapılmak istenen ÇED toplantısı yöre halkının tepkileri üzerine
gerçekleştirilemezken, mahkemenin istediği yeni bilirkişi keşfi önümüzdeki salı
(16 Temmuz) yapılacak. Demirel bilirkişi keşfine tüm çevre derneklerini,
doğaya, tarihe saygı duyan herkesi beklediklerini söyledi.
Daha önce yapılan bilirkişi incelemesinde, bilirkişiler
bölgenin tarım bölgesi ve zeytinlik alan olduğuna dair rapor düzenlenmişti.
https://www.evrensel.net/haber/382957/yataganda-doga-ve-tarih-sermayenin-ayaklari-altinda
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder