17 Temmuz 2019 20:11
Muğla’da açılması planlanan kapalı kömür ocağına Valilik
tarafından verilen "Çevresel etki değerlendirmesi gerekli değildir"
kararına karşı başlatılan hukuk mücadelesi sürüyor.
Yatağan Termik Santralinin, Muğla’da açmayı planladığı
kapalı kömür ocağına Valilik tarafından verilen "Çevresel etki
değerlendirmesi gerekli değildir" kararına karşı Tayyibe Demirel’in
başlattığı hukuk mücadelesi devam ediyor.
Muğla’nın Yatağan İlçesi Hacıbayramlar Köyü yakınında
planlanan kapalı kömür ocağına 2018 yılında verilen "Çevresel etki
değerlendirmesi gerekli değildir" kararına karşı Turgut köyünden Tayyibe
Demirel’in başlattığı hukuk arayışı sürüyor. Yaklaşık bir yıl önce açılan
davada, 16 Temmuz'da bilirkişi keşfi vardı. Bilirkişi heyetinin kömür ocağının
açılacağı yerde yaptığı incelemelere, davacı Tayyibe Demirel, Avukat Muğla
Çevre Platformu (MUÇEP) Gönüllüsü Bora Sarıca, çevredeki köylüler ve davaya
destek veren MUÇEP üyeleri katıldı.
"SU KAYNAKLARIMIZ KURUYACAK"
Muğla 2. İdare Mahkemesi, Valiliğin kararını iptal etmiş;
karar Danıştay tarafından, yapılacak bilirkişi incelemesinin sonuçlarına göre
karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle bozulup mahkemeye geri gönderilmişti.
Mahkeme, Tayyibe Demirel’e karşılaması mümkün olmayan yüksek keşif masrafı
çıkarmasına Demirel, çevrenin korunması için yurttaşlık görevini yerine
getirerek dava açtığını, bildirilen masrafı ödemesinin mümkün olmadığını,
masrafı kendisini dava açmak zorunda bırakan devletin ödemesi gerektiğini
belirterek itiraz etmişti. Bu talebin mahkeme tarafından kabul edilmesinin
ardından belirlenen bilirkişi heyeti tarafından, yerinde keşif yapıldı.
"ÇOCUKLARIMIZ İÇİN MÜCADELE EDİYORUM"
Keşif sırasında davadaki taleplerini açıklayan Tayyibe
Demirel, termik santral ve kömür ocaklarının yarattığı kirlilik yüzünden kanser
ve astım hastası olduğunu, köyde cenaze kaldırılmadan neredeyse gün
geçmediğini; tarlalarının, zeytinliklerinin, sularının, yaşama haklarının
ellerinden alındığını gözyaşlarını tutamayarak dile getirip bilirkişilere şöyle
seslendi: "Ben 63 yaşındayım, şurada üç günlük ömrüm kaldı; verdiğim
mücadele çocuklarımız, gelecek kuşaklar içindir. Sizler de çoluk çocuk
sahibisiniz, lütfen elinizi vicdanınıza koyarak, doğru, gerçeğe uygun bir karar
verin!"
Demirel’in avukatı Bora Sarıca da bilirkişilerin
değerlendirmelerinde dikkate alması gereken raporlar, bilimsel görüşler ve
emsal mahkeme kararlarını sunarak, bunlar dikkate alınarak rapor düzenlenmesini
talep etti.
Keşfe katılan çevre köylerde yaşayan yurttaşlar da
pankartlarıyla, yaşadıkları mağduriyetleri dile getirdi. Keşif yerinde bulunan
MUÇEP gönüllüleri, TEMA Muğla temsilciliği, çok sayıda köylü de davaya konu
olan kararın dayanağı olan Proje Tanıtım Dosyası’ndaki bilimsel ve teknik hata
ve eksiklikleri ifade etmeye, ÇED raporu düzenlenmesi gerekliliğini anlatmaya
çalıştı.
Toplanan köylüler ve ilgililerin sonuna kadar takip ve eşlik
ettiği incelemelerde, kapalı kömür ocağının ve açık alan tesislerinin,
kurulacağı yerin çevresindeki koruma altında olan tarım arazilerine,
zeytinliklere ve bölgeye içme ve tarımsal sulama suyu sağlayan Dipsiz Çayı’na
etkilerini değerlendirmeyi sağlayacak saha gözlemleri yapıldı.
Fotoğraf: Neşe Yüzüak
(İzmir/EVRENSEL)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder