İzmir'in Bayındır ilçesi Yakapınar Mahallesi'nde fidan
yetiştiriciliği yapan Nurdan Uçar, evine 800 metre uzaklıktaki
pirina fabrikasının yeraltı sularını kirlettiğini iddia ediyor.
12 Temmuz 2019 20:29
Özer AKDEMİR
İzmir
İzmir
İzmir'in Bayındır ilçesi yakınlarındaki tarım arazilerinin
sulanması için yapılan Uladı Barajı'nın mutlak koruma alanındaki sularda ve
yeraltı sularında pirina kirliliği olduğu ileri sürüldü. Bayındır ilçesi
Yakapınar Mahallesi'nde fidan yetiştiriciliği yapan Nurdan Uçar, evine 800 metre uzaklıktaki
pirina fabrikasının sularını kirlettiğini iddia ediyor. DSİ, sulardaki
kirliliği ortaya koyan rapor hazırlarken bilirkişi raporunda ise sulardaki
kirliliğin kaynağı olarak pirina fabrikasının gösterilemeyeceği ileri
sürülüyor.
YERALTI SULARI KİRLİ VE YAĞLI AKIYOR
Yaklaşık 5 yıldır Yakapınar Mahallesi’ndeki arazisinde fidan
yetiştiriciliği yapan Nurdan Uçar, yeraltı sularının yağlı ve kirli akmaya
başlaması üzerine çeşitli kurumlara başvurmuş. Kirlilikten fidanlığa 800 metre uzaklıktaki bir
pirina işletmesini sorumlu tutan Uçar, Bayındır Cumhuriyet Başsavcılığının yanı
sıra Bayındır Belediyesi, İZSU ve DSİ'ye de başvurarak suları kirleten bu
duruma karşı gerekenin yapılmasını istemiş.
İşletmenin iki fazlı ve 5 bin 700 ton yıllık kapasiteye
sahip olmasına rağmen 3 fazlı çalıştığını ileri süren Uçar, ilave havuzlarla
işletme kapasitesinin aşıldığı ancak bunun ÇED raporları yenilenmeden yapıldığı
görüşünde. 2018 yılında yapılan iki havuz için imar affı süreci işletilmesine
karşın bu havuzların imar affı kapsamına giremeyeceğine dair dilekçe yazan
Uçar'a herhangi bir yanıt verilmemiş. Uçar, başvuruları üzerine
"havuzların sızdırmazlık raporu var" diyen DSİ'nin de bu raporları
ortaya çıkaramadığını iddia ediyor.
KİRLETİLEN BÖLGE, BARAJIN MUTLAK KORUMA ALANINDA
Aylardır sulardaki kirliliğin önlenmesi ve kirletenlerin
cezalandırılması için çaba gösterdiğini belirten Uçar, köylülerin gerekli
duyarlılığı göstermemesinden yakınıyor. Uçar, "Bu güzelim ovanın sularının
bir kişinin para kazanması uğruna kirletilmesini kabul edemiyorum. Benim
kuyularımdan çıkan suyu görseniz yağlı, kahverengi bir su. Bu sularla araziler
nasıl sulanabilir? Üstelik bu kirliliği yaratan firma Uladı Deresi'nin tam
kenarında. Zaten bölge de Uladı Barajı’nın mutlak koruma alanında. Dere su
kütlesi ilan edilmiş turumda. Ben geçenlerde arazi kiralamak için Çevre ve
Şehircilik Müdürlüğüne başvurdum, 'oradan arazi vermiyoruz, mutlak koruma
alanı' yanıtını verdiler" diye konuştu.
BİLİRKİŞİ RAPORU FİRMANIN AĞZI İLE YAZILMIŞ
Firmaya açtığı dava sürecinde hazırlanan bilirkişi raporuna
itiraz ettiğini ancak itirazın reddedildiğini belirten Nurdan Uçar,
"Bilirkişi raporu çok saçma. Tamamen taraflı, firmanın ağzı ile yazılmış
notlar var. Rapor, başka pirina fabrikalarının olduğu ve kirliliğin hangisinden
kaynaklandığının belirlenemeyeceğini ileri sürüyor. Oysa burada başka pirina
fabrikası yok! Evet, zeytinyağı fabrikası var. İki fazlı, yılda 3 ay
çalıştırırlar. Evleri oradadır ve hiçbir koku yok ama pirina başka bir şey. 12
ay çalışıyor bu işletme. Karasuyu var. Zaten zeytinyağı fabrikası atığını
kilosu 30 kuruştan bu pirinacılara satarken niye dereye döksün ki?"
ifadelerini kullandı.
Uçar, bilirkişi raporunda işletmenin imar barışından
yararlandığının belirtilmesine rağmen buna dair belgelerin de şu ana kadar
ortaya konulmadığını ifade etti.
DSİ KİRLİLİĞİ TESPİT ETTİ
İZSU'nun sulardaki kirliliği tespit eden raporunu savcılığın
talep etmesine rağmen kurum tarafından gönderilmediğini ileri süren Uçar şöyle
konuştu: Benim ulaşabildiğim bir evrak, kirliliği kabul ediyor ve 'ceza
kesilmeli' diyor. O cezayı İZSU'nun birimleri 'ben yazmam sen yaz' diye aylarca
aralarında dolaştırmışlar. Sonra da başka bir analiz yapıp suları bu sefer
temiz bulmuşlar. Oysa İZSU ile aynı tarihte DSİ'nin yaptığı analizde sulardaki
yağ, gres değerleri ortaya konmuştur. Üstelik sularda başka kirlilikler de
varmış. DSİ müdürü bana bu sonuçlarla dava açabileceğimi söyledi.
"ÇOK HIZLI BİR TALAN VAR"
Bu girişimlerin ardından 20 gün önce havuzların yıkılacağı
duyumunu aldıklarını, bazı havuzların kenarının yıkıldığını belirten Uçar,
"Dün gidip bakabildim. Orada bir havuzun önü bir miktar kırılmış ama aynı
şekilde kullanıyorlar. Dışarıdan getirip kurutmaları yine döküyorlar. Bugün de
bunlardan güç alıp yukarı dere kenarlarını işgal eden restoranları şikayete
gideceğim. Ne ruhsat var ne vergi kaydı ne de 'foseptik çukurların nerede'
diyen! Yukarı doğru dere kenarlarına aklına esen iki odalı konteynırlar koymaya
başladı" diye konuştu.
"YAŞADIKLARIM TRAVMAYA NEDEN OLDU"
Bölgede çok hızlı bir talanın gerçekleştiğini ifade eden
Nurdan Uçar, son süreçte yaşadığı hayal kırıklıklarını şu sözlerle dile
getirdi: Bu olayı yaşamadan önce ülkesine çok güvenen, devletçi yapıya sahip
bir birey iken bu konuda son bir yıldır yaşadıklarım bende büyük bir travmaya
sebep oldu. Bir baktım ki ülkemde yasa var ama uygulayan yok, herkesin bir
yerlerde adamları var. Ülkemin talan edildiğini gördüm ve büyük üzüntü yaşadım.
FİRMA SAHİPLERİNDEN HIZIR PINAR: BÜTÜN İZİNLERİ ALDIK
Nurdan Uçar'ın iddialarını fabrikanın sahiplerinden Hızır
Pınar’a sorduk.
Hızır Pınar, Çevre Bakanlığı ve İl Çevre Müdürlüğünden
gerekli bütün izinleri aldıklarını belirterek şunları söyledi: Bizim
fabrikamıza eş değer fabrikaların katbekat büyüklükte olanları var. Nurdan
Hanım şahsıma bir arazi satışını gerçekleştirmek için bu tür iddiaları ortaya
atıyor. Hâlâ şantajla bu yollara başvurmaya çalışıyor. Kendisinin kirlendi
dediği arazide yaptığı bitki satışları var ve her şey temiz yazıyor onlarla
ilgili. Bu fabrikada su çıkışı yok. Sadece yağmur sularını biriktirdiğimiz bir
havuzumuz var. Numune aldıkları, çekimini yaptıkları su ile bizim buranın
yeraltı suları aynı değil. Kamuoyu oluşturmak için mizansen yapıyorlar. Biz
içme sularımızı fabrikanın bahçesinde açtığımız kuyudan alıyoruz. Havuzların
kaldırılması ile ilgili iddia da doğru değil. Tarım vasfını yitirmiş
arazilerden iki tanesine havuz yaptım. Şahıslardan bir tanesi beni dolandırdı.
Herhangi bir ceza almamak için bize geçmemiş olan bu arazideki havuzumuzu imha
ettik. İşletmemizin sulara, çevreye hiçbir kirliliği yoktur.
PİRİNA NEDİR?
Pirina, zeytinin sıkıldıktan sonra içerisinde bir miktar yağ
ve su kalan posasıdır. Pirina yağı üretiminde kullanılan pirina, önceki
tarihlerde sadece sabun yapımında kullanılmaktaydı. Daha sonra pirina, ikinci bir
işlemle pirina yağı üretiminde de kullanılmaya başlandı.
https://www.evrensel.net/haber/382914/izmir-bayindirda-pirina-fabrikasi-yeralti-sularini-kirletti-iddiasi
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder