30 Temmuz 2019 17:42
Muğla’da DSİ, Yatağan bölgesine verilen içme suyunun 13
katına denk gelen kaynak suyunu termik santrale kiraladı.
Özer AKDEMİR
İzmir
İzmir
Muğla’da DSİ, Yatağan bölgesine verilen içme suyunun 13
katına denk gelen kaynak suyunu termik santrale kiraladı. Yapılan protokole
göre Yatağan Termik Santrali 10 yıl boyunca Dipsiz Kuyularından 650 lt/sn su
alabilecek.
KAYNAK SUYU 10 YIL TERMİK SANTRALİN OLACAK
Küresel ısınmanın tatlı su kaynaklarına etkisi, Türkiye'nin
"su stresi çeken ülke" olması gerçeği, her geçen gün azalan
kullanılabilir su kaynaklarımız gibi gerçekler ortadayken Yatağan ve yöresinin
yıllardır kabusu olan termik santral şimdi de içme suyu kaynaklarını sömürmeye
başladı. Yatağan ve çevresindeki birçok köyün tarım alanlarını, tarihsel
dokusunu, sosyal yaşamını geri dönüşümsüz bir şekilde bozan termik santral
şimdi de ilçeye içme suyu sağlayan Dipsiz Kaynağını almak için DSİ ile protokol
imzaladı. DSİ 21. Bölge Müdürlüğü ve Yatağan termik santrali A.Ş. arasında
imzalanan protokol termik santralin proses suyu ihtiyacının karşılanması için
Nebiköy sınırları içindeki Dipsiz kaynaklarından 10 yıl süreyle 650 lt/sn su
kullanacak. Kaynaktaki suyu, su sulama mevsiminde 1000 lt/sn olması durumunda
kullanabilecek olan şirket protokole göre suyu başka bir amaçla
değerlendiremeyecek.
YATAĞAN'A VERİLEN SUYUN 13 KATI TERMİK SANTRALE!
Protokolde dikkat çeken bir başka rakam ise Yatağan ve
çevresine verilen su miktarı il ilgili. Protokole göre Yatağan ilçe merkezi ve
çevre yerleşim birimlerinin içme-kullanma suyu ihtiyacı için tahsis edilen 50
l/sn suyun yetersiz kalması durumunda Dipsiz kaynaklarından öncelikli olarak
içme-kullanma suyu ihtiyacının karşılanacağı belirtiliyor. Yani Yatağan ve
çevresinin içme kullanma suyunun 13 katı termik santralin kullanımına tahsis
edilmiş durumda. Ayrıca protokolde tahsis edilen suyun ücretlendirilmesine dair
herhangi bir vurgu da bulunmuyor. Şirket, 10 yıl sonra da suyu kullanmak
istediğinde kiralama süresinin bitimine 6 ay kala DSİ'ye başvurarak süre
uzatımı isteyebilecek.
TARIM TAMAMEN ÖLÜR!
Termik santrale karşı açılan davada bölgedeki su
kaynaklarına dair hidrojeoloji raporu oluşturmak için bilirkişiler geçtiğimiz
günlerde keşif yaparken, Prof. Dr. İlyas Yılmazer'in konuya dair görüşü dava
dosyasına konuldu. Termik santralin ruhsat alanının birinci sınıf tarım alanı
olduğuna dikkat çeken Yılmazer, Bölgedeki bütün yeraltısuyu düzenini bozacak
olan bu işlemin yeraltısuyunu Akdeniz’e akıtacağını, bunun ise sadece zeytin ve
orman ağaçları değil tarımı tamamen öldüreceği uyarısında bulundu. Yılmazer,
“Bu tür alanlarda yeraltı kömür işletmeciliğinin (YKİ) yaratacağı sorunun
boyutu sonsuza uzanır” dedi.
TERMİK SANTRAL TARIMI, ÇEVREYİ TARİHİ YOK EDİYOR
Fotoğraf. Özer Akdemir/Evrensel
Yöre halkı termik santrale karşı uzun zamandır mücadele
ediyor. Muğla Çevre Platformu ve Turgut Çevre Kültür Derneği termik santralin
tarıma, çevreye, suya ve tarihe verdiği zararlara karşı yıllardır mücadele
ediyor. Her geçen gün alanını genişleten santrale kömür sağlayan ocaklar
onlarca köyün, on binlerce zeytin ağacının yanı sıra Lagina ve Stratonikea antik
kentlerine ait birçok eseri de tahrip ederek büyüyor.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder