10 Nisan 2020 04:51
Muğla'daki Çıtlık köyü yakınlarındaki 30 hektarlık ormanın
endüstriyel plantasyon alanı ilan edilerek kesilmek istenmesini Prof. Dr.
Erdoğan Atmış’a sorduk: Nedir endüstriyel plantasyon alanları?
Fotoğraflar: Özer Akdemir/Evrensel
Özer AKDEMİR
İzmir
İzmir
Muğla’nın Ula ilçesi Çıtlık köyü yakınlarındaki 30 hektarlık
ormanın endüstriyel plantasyon alanı ilan edilerek kesilmeye başlanmasına karşı
yöre halkının mücadelesi devam ediyor. İki kere yapılmak istenen ve halkın
tepkileri sonrası iki kez de durdurulan kesimlerle ilgili Orman Bölge Müdürlüğü
tarafından ormancılık planlarına uygun kesim yapıldığı ve kesilen ağaçların
yerine yeni fidanlar dikileceği açıklamaları yapılıyor.
Peki nedir bu endüstriyel plantasyon alanları meselesi?
Yapılan iş gerçekten resmi yetkililerin dediği gibi planlı, ormancılık
kurallarına uygun bir iş mi? Amacı ne? Bütün bu soruları Bartın Üniversitesi
Orman Fakültesi Orman Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Erdoğan
Atmış’a yönelttik.
Hocam, endüstriyel plantasyon nedir? Hangi amaçla yapılır ve
bu alanlar nasıl belirlenir?
Endüstriyel plantasyon kurmanın ana amacı doğal ormanlar
üzerindeki odun üretim baskısını azaltmaktır. Bu nedenle odun üretimi
bakımından verimsiz ormanlarda veya açık alanlarda hızlı gelişen ağaç
türleriyle yapılan ağaçlandırmalarla odun üretimini arttırarak, doğal ormanlar
üzerindeki odun üretimi baskısı azaltılmaya çalışılır. Orman rejimindeki
alanlarda endüstriyel plantasyona uygun alanlar daha detaylı çalışma ve belirli
bir proje çerçevesinde; arazi gezilerek, doğal verimli ormanlardan uzak
durularak belirlenir. Ayrıca; uygun tarım alanlarında veya açık alanlarda hızlı
gelişen türlerle ağaçlandırma yapılır.
Fotoğraf: Facebook
Türkiye’de yapılan endüstriyel plantasyon uygulamalarını
nasıl değerlendiriyorsunuz?
Doğal ormanları korumak için yaygınlaştırılacağı ifade
edilen endüstriyel plantasyon kurma çalışmalarının, orman olmayan yerlerde
değil de, doğal ormanlar kesilerek yapılıyor olmasının birkaç nedeni var.
Bunlardan birincisi bu yerlerin seçiminde yeterli araştırmanın yapılmaması.
Belki teknik ve biyolojik araştırmalar yapılıyor fakat sosyolojik araştırmalar
eksik kalıyor. Bunun en büyük göstergesi bu tür çalışmaların çoğunda yerel
halkın tepkisiyle karşılaşılıyor olması. Yani bu tür alanlar seçilirken o
yörede yaşayan insanların bu ormanla bağlantısı irdelenmiyor. Olayın bu boyutu
ormancılık örgütünün halkla ilişkilerdeki başarısızlığıyla ilgili, fakat olayın
buralara kadar varmasının nedeni daha derinlere uzanıyor.
Nedir o neden?
Ülkemizdeki odun üretimi miktarının 2020 yılında 31 milyon
metreküpe çıkarılması hedefleniyor. Böylece sadece son 15 yıl içinde odun
üretimimiz 2.5 kata yakın arttırılmış olacak. Bu miktar, önceki dönemlere göre
kabul edilemez bir artışı ifade ediyor ve ormanların geleceğini tehdit ediyor.
Bu artışın nedeninin; ahşap esaslı levha sektörünün ham madde gereksiniminin
daha ucuz şekilde karşılanması isteği olduğu iddia ediliyor. Bu sektörün yanlış
kapasite planlanması ve son iki yıldaki Türk lirası aleyhindeki kur değişimleri
nedeniyle ithal ham maddede yaşanan aşırı fiyat artışından kaynaklanan yüksek
ham madde maliyeti gibi sorunlarının, ülkemiz odun üretiminin artırılarak orman
ekosistemlerimize zarar verecek şekilde çözülmeye çalışıldığı söylenebilir.
Ülkemizde endüstriyel plantasyonların bu kadar
yaygınlaşmasının nedeni nedir?
Ormancı meslektaşlarımız odun üretimini daha da arttırmaları
için baskı altında. Orman amenajman plan etaları ve yıllık programlar
sürekli artırılıyor. Yukarıdan verilen kararlarla; yeni üretim miktarları
programa konuyor. Sonraki yıllarda yapılması gereken gençleştirme ve bakım
çalışmaları öne alınıyor. Gençlik çağındaki orman alanları “endüstriyel
plantasyon” oluşturma gerekçesiyle tıraşlama kesiliyor. İşte endüstriyel
plantasyonların bu kadar yaygınlaşmasının bir nedeni de uzun yıllar sonra odun
üretimi yapılabilecek bu alanları tıraşlayıp ahşap esaslı levha sektörünün
gereksinim duyduğu “İnce çaplı mal üretimini” bir an önce sağlamaktır. Yani
kurulacak endüstriyel plantasyonla yıllar sonra üretilebilecek odundan önce
oradaki mevcut ormanların bir an önce sanayinin hizmetine sunulması
amaçlanmaktadır. Böylece özellikle ahşap esaslı levha sektörünün baskısıyla bu
sektöre ucuz ham madde sağlamak için ormana yapılan şiddetli müdahalelerle
ekolojik ve ekonomik kayıplara yol açarak piyasa ihtiyaçları karşılanmaya
çalışılıyor.
Bu uygulamanın devamı durumunda ormancılık açısından ne gibi
sonuçları olacak?
Ormancılık çalışmalarının tek beklentisinin ormandan
sağlanacak gelir olmadığını, aslolanın orman ekosistemlerinin varlığının
sağlıklı bir şekilde devamının sağlanması olduğunu bütün ormancılar bilir.
Ormancılık etkinliklerinin koruma, bakım, geliştirme noktasında arttırılması
gerekirken, ormanların korunması yerine, “ekonomik büyüme” için gözden
çıkarılması hedefinin mevcut iktidar tarafından ortaya konulması kabul edilemez
bir durumdur. Ormanlarımız için büyük bir yıkım getirecek bu tür girişimlerin
bir an önce durdurulması, ancak ormancı meslek örgütleri, doğa koruma örgütleri
ve halkın yoğun ilgi ve mücadelesiyle sağlanabilecektir.
Fotoğraf: Evrensel
ORMANCILIĞIN GÖREVİ SANAYİYİ DESTEKLEMEK DEĞİLDİR
Prof. Dr. Doğan Kantarcı ve Orman Mühendisi Mehmet Emin
Çetin’in Isparta Orman Bölge Müdürlüğündeki endüstriyel ağaçlandırma
çalışmaları hakkındaki 2019 yılında yaptıkları değerlendirme yazısının sonuç
kısmı Türkiye’de endüstriyel plantasyon gerçeğine ışık tutuyor:
“Kurak iklim tiplerinin ve yaz kuraklığının yaygın olduğu
ülkede endüstriyel ağaçlandırma için uygun yöreler de kısıtlıdır.
Ormanlarımızın yayıldığı dağlık arazideki yetişme ortamı özellikleri de daha
fazla odun ham maddesi üretimine elvermemektedir. Bu durumda odun ham maddesini
kullanacak sanayinin de Türkiye’nin odun üretimine göre kurulması
gerekmektedir. Diğer bir anlatımla; Türkiye ormanları verim/üretim dengesini
bozacak bir kesim/üretim programına zorlanamaz. Türkiye ormanları verim/üretim
dengesini bozacak aşırı faydalanmaya zorlanırsa, kapalılığını kaybeder. Yüksek
yağışlar yüzeysel akışa ve sellere dönüşür. Türkiye ormancılığının asıl görevi
dağlık arazi yapısına uygun olarak ormanların yetişmesini, yetiştirilmesini,
toprakların korunmasını, sellerin önlenmesini sağlamak ve bu görevlerin
elverdiği ölçüde odun ham maddesi üretimidir. Türkiye ormancılığının görevi
“Ormanların verimi üstünde (Tahammülünü zorlayarak)” kesim yapıp, hesapsızca kurulmuş
olan sanayiyi desteklemek değildir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder