05 Mayıs 2020 20:11
Danıştay, Alpu Ovası'nda termik santral yapılmasının önünü
açan Danıştay 13. Dairesinin kararını bozdu. Bu karar Eskişehir Alpu Ovasının
termik santral belasından kurtuluşu anlamına geliyor.
Fotoğraf: Evrensel
Özer AKDEMİR
İzmir
İzmir
Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu (DİDDK) Alpu Ovası'nda
termik santral yapılmasının önünü açan Danıştay 13. Dairesinin kararını oy
çokluğu ile bozdu. Bu karar Eskişehir Alpu Ovasının termik santral belasından
kurtuluşu anlamına geliyor.
DANIŞTAY 13. DAİRESİ TERMİK SANTRALE YOL VERMİŞTİ
Özelleştirme Yüksek Kurulu (ÖYK) Eylül 2017 tarihli Resmi
Gazetede yayınlanan kararıyla Büyük Ova Koruma Alanı içerisinde bulunan
Eskişehir Alpu Ovasında Termik Santral yapılması için EÜAŞ ile bağlı
ortaklıklarına ait kömür rezerv alanının özelleştirilmesine karar verdi.
ÖYK'nın bu kararına karşı TMMOB'a bağlı odalar ve Eskişehir Büyükşehir
Belediyesi tarafından dava açıldı. Davaya bakan Danıştay 13. Dairesi ÖYK
kararının hukuku uygun olduğu gerekçesi ile kararın iptali istemini
reddetti. Bu kararı temyiz eden kurumlar ise özelleştirmeye konu
taşınmazların yer aldığı Eskişehir Alpu Ovası'nın "Büyük Ova Koruma
Alanı" içerisinde yer aldığı, bu alandaki taşınmazların marjinal tarım,
özel ürün, sulu ve kuru mutlak tarım arazisi olduğunun altını çizdiler. Bütün bu
gerekçelerin yanı sıra Alpu Ovasındaki alanın fiili ve hukuki durum itibariyle
özelleştirme kapsam ve programına alınmasının Alpu Ovasının Büyük Ova Koruma
Alanı olarak belirlenmesini ilişkin 12.12.2016 tarihli Bakanlar Kurulu kararına
da aykırı olduğu ifade edildi. İtiraz dilekçesinde ayrıca konuyla ilgili devam
eden pek çok dava olduğu, bu davalarda verilen yürütmenin durdurulmasına
ilişkin kararlar ile dosyalardaki bilirkişi raporlarında işlemin pek çok
bilimsel ve teknik yanlışlıklar içerdiği belirtildi.
"TARIM BÜTÜNLÜĞÜNÜN BOZULACAĞINA TEREDDÜT YOK"
Davayı değerlendiren DİDDK kararında özelleştirme kapsamına
alınan alanın Büyük Ova Koruma Alanı olarak belirlenen Alpu Ovası içinde
kalması nedeniyle bölgenin en verimli tarım arazilerinin tarımsal bütünlüğünün bozulacağına
tereddüt bulunmadığının altını çizdi. DİDDK, termik santralle ilgili ÇED
sürecinin de tamamlanmadığına dikkat çekerken, "termik santralde
tüketilecek su miktarı, oluşacak kül miktarı gibi unsurların insan sağlığı
üzerinde doğuracağı olumsuz etkilerin de tam olarak ortaya konmadığı
anlaşılmaktadır" dedi. Bu gerekçelerle söz konusun alanın termik santral
kurulması amacıyla özelleştirme kapsam ve programına alınmasının sayılı kanunla
tanımlanmış özelleştirme amacı ile de örtüşmediğini işaret eden DİDDK, Alpu
Ovasının Büyük Ova Koruma alanı olarak belirlenmesine ilişkin Bakanlar Kurulu
kararına da vurgu yaparak, ÖYK'nın kararında hukuka uygunluk görülmediğini dile
getirdi. Tüm bu gerekçelerle davanın reddine karar vererek 13. Danıştay Dairesinin
kararını oy çokluğu ile bozan DİDDK, ÖYK'nın ilgili kararını da iptal etti.
"KARAR OVALARIN KORUNMASININ ÖNEMİNİ GÖSTERDİ"
Konuya dair görüşlerini aldığımız karara dava açan
kurumlardan TMMOB Kimya Mühendisleri Odası avukatı Fevzi Özlüer gıda krizinin
kapıda olduğu şu günlerde, Danıştay'ın verdiği kararla ovanın
korunmasının önemini gösterdiğini belirtti. Özlüer; "Tarımsal alanlar
küçülüyor ve kirleniyor. Bunun sonuçları ise öngörülemez ekolojik ihtilaflara
yol açıyor. Doğa koruma ve halk sağlığı açısından son derece önemli bir karar.
Bu kararın en önemli sonucu da özelleştirme yoluyla yapılacak termik
santrallerin yaratacağı kirliliğin Danıştay tarafından görülmesidir"
dedi.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder