18 Haziran 2024 Salı

Avrupa seçmeni iklim yorgunu mu?

 

18 Haziran 2024 13:44



Avrupalı iki uzman AP seçim sonuçlarının iklim politikalarını nasıl etkileyebileceğini değerlendirdi.


Robert A. Huber (solda), Jannik Jensen (sağda) | Fotoğraflar: Avrupa Siyasi Araştırmalar Konsorsiyumu


Özer AKDEMİR

“Aşırı sağ”ın güçlenerek çıktığı Avrupa Parlamentosu (AP) seçimlerinin ardından Avrupa ülkelerinin politikaları ne yönde değişecek? Avrupa’nın iklim politikaları ile ilgili kafa yoranları bugünlerde en çok meşgul eden sorulardan birisi de bu. Konuya ilişkin İklim Masasına değerlendirmelerde bulunan Avrupalı iki uzman aşırı sağın yükselişine rağmen AB ülke vatandaşlarının iklim politikalarını desteklediği görüşünde.

İKLİM ŞÜPHECİLERİNİN SAYISI ARTMIYOR

Avrupa’daki 27 ülkede 185 milyon seçmenin katılım ile yapılan Avrupa Parlamentosu (AP) seçimleri aşırı sağ partilerin başarısı ile sonuçlandı. Seçimler sürecinde aşırı sağ partilerin iklim politikaları ile ilgili söylemleri ve Avrupa kamuoyunu “iklim yorgunu“ olarak nitelemesi seçim sonuçlarının ardından tekrar gündeme geldi. Gerçi bu “yorgunluğun” sadece bu partilere oy verenlerle sınırlı olduğuna dair çeşitli araştırma sonuçları var (Almanya, Fransa ve Polonya’da 15 bin kişiyle görüşülerek yapılan bir çalışma ve bu araştırmalara göre çoğunluk iklim değişikliğinin olumsuz etkilerine karşı güçlü iklim politikalarının devam etmesi gerektiğini düşünüyorlar. İklim değişikliğine şüpheci yaklaşan azınlık grup aşırı sağ partilerin seçmenleri olduğunu da söyleyelim. AP seçimlerinde çıkan bu sonuçlarda sonra bile bu iklim şüphecilerinin sayısı artmadığı, sabit kaldığı ileri sürülüyor.

AŞIRI SAĞ NEDEN YÜKSELDİ?

Bilimsel temelli iklim haberleri ile ilgili çalışmalar yapan İklim Masası, AP seçimlerinin ardından Avrupa’daki iklim politikaları konusunda iki uzmanın görüşünü aldı. Bunlardan birisi Berlin’deki Jacques Delors Centre’da Sosyal Uyum ve Adil Dönüşüm konusunda politika uzmanı olarak görev yapan Jannik Jensen. Seçim öncesi AP’de aşırı sağa kayışla ilgili bir endişenin olduğunu ve bu endişenin de seçim sonuçları ile gerçekleştiğini dile getiren Jensen, aşırı sağ partilerin çok sayıda sandalye kazanmış olmasının önümüzdeki yıllarda gündemi şekillendireceğini ileri sürüyor. Jensen’e göre bu sonuçların çıkmasında ana etkenler arasında ekonomik koşulların zorluğu, Avrupa’daki Ukrayna-Rusya Savaşı ve bazı Avrupa başkentlerinde yaşanan çiftçi protestoları. Jensen, aşırı sağın bu protestoları kendi menfaatine kullandığını, iklim politikalarını, çok yük getiren, vatandaşlar ve çiftçiler için adaletsiz adımlar olarak gösterdiğini ileri sürüyor.

İÇTEN YANMALI MOTORLARIN YASAKLANMASI GÖZDEN GEÇİRİLEBİLİR

Öte yandan Almanya, Fransa ve Polonya’da yapılan ankette vatandaşların çoğunluğunun iklim politikalarının devam etmesini desteklediğinin görüldüğünü aktaran Jansen, “İnsanlar, hem bugün hem de önümüzdeki 5-10 yıl içinde, iklim değişikliğinin kendilerini ve ailelerini olumsuz etkileyeceğinden oldukça endişeliler. Elimizdeki veriler, güçlü iklim politikalarının daha düşük seviyelerde destek bulduğuna dair varsayımı desteklemiyor” diyor. Jensen yine de seçim sonuçlarının Avrupa Birliği düzeyinde iklim politikalarını karmaşıklaştıracağını düşünüyor ancak iklim politikalarında büyük bir gerileme ihtimalini düşük buluyor. Jensen,“Önümüzdeki yasama döneminde bazı tartışmalar yaşanması olası. Bunun bir örneği, 2035 yılına kadar içten yanmalı motorlu araba satışlarının sonlandırılması kararı. Bu gibi politikaların gözden geçirilmesi ihtimal dahilinde” diyor.

İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ AŞIRI SAĞIN DİKKATİNİ NE ZAMAN ÇEKTİ?

Avrupa’da popülist partileri ve iklim politikalarını çalışan Avusturya’nın Salzburg Üniversitesi öğretim üyesidir Dr. Robert A. Huber, iklim şüphecisi pozisyonlara aktif olarak karşı çıkmak gerektiği görüşünde. Huber, her politika gibi iklim politikalarının da kazananlar ve kaybedenler yarattığına dikkat çekiyor. Avrupa aşırı sağında bundan 10-15 yıl önce de iklim değişikliğine şüpheci yaklaşılmasına rağmen temel meselelerden birisi olarak görülmediğini dile getiren Huber, bu konunun 2018’den itibaren, özellikle Fridays for Future hareketi ile birlikte aşırı sağın ilgisini çektiği görüşünde. Huber: “Eskiden belki de yalnızca Yeşiller seçmeni için en önemli meseleydi, fakat aşırı sağ seçmenler için katiyen değildi. Konunun öne çıkması, aşırı sağ seçmenin de dikkatini çekmesini sağladı.”

HANGİ İŞÇİLER İKLİM POLİTİKALARINDAN DAHA SERT ETKİLENİYOR?

Huber, iklim değişikliğini aşırı sağ tarafından “elitlerin yönlendirdiği bir konu” diye düşünüldüğünü ileri sürüyor. Huber: “Bazı gruplar, geleneksel yaşam tarzlarını değiştirmeleri konusunda baskı altında hissediyorlar. Bunlara ilaveten, elbette iklim politikalarının ekonomik sonuçları da çok büyük. Örneğin düşük vasıflı imalat işlerinde çalışan işçiler, iklim politikalarından daha sert etkileniyorlar. Bu insanlar işlerini kaybederse, meslek veya sektör değiştirmeleri özellikle zor olacaktır. Bu da bahsettiğimiz dinamiğe katkı sunuyor olabilir."

Huber, aşırı sağ partilerin iklim tartışmalarını bir kültür savaşına dönüştürmeyi ve toplumsal kutuplaşmayı artırmayı amaçladıklarını dile getirirken aşırı sağın yükselişini bir iklim reaksiyonuna bağlamanın da doğru olmayacağı görüşünde.

 https://www.evrensel.net/haber/521261/avrupa-secmeni-iklim-yorgunu-mu

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Haberin izini sürmek (Pazartesi yazısı)

  24 Haziran 2024 04:25 Fotoğraf: Özer Akdemir / Evrensel   Özer Akdemir Tüm yazıları Geçen senenin mart ayıydı. Gece gele...