06 Nisan 2017 06:32
Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Tayfun Özkaya ile AKP'nin yerel tohum hamlesini konuştuk.
Özer AKDEMİR
İzmir
İzmir
Geçtiğimiz günlerde İzmir Kemalpaşa’da Yerel Tohum Takas
Şenliği’ne katılan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Eşi Emine Erdoğan,
yerel tohumları ülkenin geleceği olarak tanımladı ve hükümetin bunlara sahip
çıkacağını söyledi.
Yıllardır şirket tohumlarının kullanılıp yaygınlaşmasına
yönelik bir tarım politikası izleyen, hatta bunun için yerel tohum kullanımını
cezalandıran yasa çıkaran AKP’nin politikalarına aykırılıklar içeren bu sözler
şaşkınlıkla karşılandı. Yerel Tohumculuk Derneği kurucularından Ege
Üniversitesi Ziraat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Tayfun Özkaya bu durumun,
şirketlerden yana yeni uygulamalara geçilirken kamuoyu desteğini de
kaybetmemeye dönük bir göz boyama hamlesi olduğu görüşünde.
TARIM BAKANLIĞINDA TOPLANTI
Kemalpaşa’daki Yerel Tohum Takas Şenliği’de konuşan Emine
Erdoğan’ın, Milli Tarım Hareketi içerikli tarım konusundaki görüşlerinin yanı
sıra en dikkat çekici sözleri yerel tohumlarla ilgili olanıydı. Erdoğan,
“Yerel tohum geleceğimizin teminatıdır” dedi.
Emine Erdoğan’ın bu sözlerini ve son dönemde AKP’nin tarım
politikasındaki yönelimi sorduğumuz Tayfun Özkaya 1-1.5 ay önce tarım bakanı
müsteşarının daveti üzerine Ankara’ya yaptığı seyahati anlatarak girdi konuya.
Tarım Bakanlığında müsteşarın yanı sıra iki tane genel müdürün de görüşmede
olduğunu aktaran Özkaya, görüşmenin içeriği ile ilgili şu bilgileri verdi:
“Toplantıda tarım politikasını değiştireceklerini söylediler. Tarla
bitkilerinde, hububat, yağlı tohumlar, yem bitkileri ve baklagillerde şirket
tohumlarını (sertifikalı tohum) kullanan çiftçilere tarım desteklerini
verecekler. Kullanmayanlara vermeyecekler. Sebzeyi dışarıda tutuyorlar. Çünkü
sebzede olayı kendi kafalarına göre çözmüş durumdalar. En büyük destek de mazot
olacak, mazotun yarısını vermeyi düşünüyorlar.”
Bunun tohum şirketlerinin isteği üzerine ortaya çıktığını,
4-5 ay önce Tohumcular Birliği başkanının bu yönde açıklamaları olduğunu
hatırlatan Özkaya, bu politikada iki istisnanın olacağının anlatıldığını dile
getirdi. Özkaya bu istisnaları şöyle sıraladı: “Birincisi 5 dekarın
altında işletmesi olan bir çiftçi sertifikalı tohum almasa da mazot-gübre
konusundaki destekten yararlanacak. Bu önemsiz bir şey. İkincisi ise
belirsizlik söz konusu. Müsteşarın bana söylediği belli başlı ürünlerde İspir
fasulyesi, Ayaş domatesi gibi ürünleri bundan muaf tutacakları yönündeydi.
Fakat şimdi bunda da fikirlerini değiştiriyorlar sanki. Sertifikalı organik
ürünleri yetiştirenlere bu ayrıcalığı verecekler gibi. Tahminim 20-30 tane
ürünü seçip göstermelik olarak ‘Biz yerel tohumu da destekliyoruz’ gibi bir
hava yaratmaya çalışıyorlar.”
SERTİFİKALANDIRMAK İSTİYORLAR
Yerel tohumlarla ilgili muhalefetin gelişmesinden AKP’nin
rahatsız olduğunu kaydeden Özkaya, bakanlık müsteşarının ‘Biz de yerel tohum
şenliklerine katılalım’ dediğini, kendisinin de ‘Katılın tabii, bazı ülkelerde
bu şenlikler tarım bakanlıklarının desteği ile yapılıyor’ dediğini söyledi.
Müsteşarın, ‘Yerel tohumları da sertifikalandıralım’ sözlerine ‘Tamam ama bu
sıradan bir çiftçi yerel tohum üreticisi, fide üreticisi bu sertifikayı kolayca
alabilmeli. Herhangi bir harç, bürokrasi falan olmadan. O şartlarda olur, neden
olmasın’ yanıtını verdiğini ifade eden Özkaya, “Tamam falan dedi müsteşar ama
buna uymayacaklarını düşünüyorum. Bunları şirketlere verecekler belki de” diye
konuştu.
ŞİRKETLERE ÇALIŞIRKEN HALKA DA ŞİRİN GÖZÜKMEK İSTİYORLAR
Özkaya, “Kısacası tohum şirketlerine verdikleri bir söz var.
Onu yerine getirirken bu arada kamuoyunu kaybetmeyelim, yerel tohumları da
destekler görünelim diye düşünüyorlar” sözleriyle AKP’nin son dönemdeki
politika değişikliği görüntüsünün arka planını özetledi.
Kemalpaşa’daki Tohum Takas Şenliği’ne kendisinin
katılmadığını ancak katılanlardan ve fotoğraflardan anladığı kadarıyla ciddi
bir tohum takası olmadığını dile getiren Özkaya, “Hatta bazı şirket tohumlarını
dağıtmışlar. Monsanto’nun reklam afişini gördüm. O da yer almış. Daha ziyade
yemek yarışması, yerel gıda satışı, şenlik havası içinde yapmışlar. Tamamıyla
bir yutturmaca, göz boyamaca gibi bir durum var. Diğer yandan da biz yerel
tohum konusunda bir ideolojik üstünlük kazanmış olduk ki AKP’de ‘Biz de
bundanız’ deme ihtiyacını hissediyor” dedi.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder