24 Nisan 2017 13:02
Özer AKDEMİR
İzmir
İzmir
ÇED Raporu iptal edilen Aliağa yakınlarındaki İzdemir 2
Termik santraline verilen yeni ÇED raporuna yeniden dava açıldı. Kazanılan
yargı kararının Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından bir gecede
"çöp" edilmesi ile yargı sürecinde yeniden başa dönüldü. EGEÇEP,
İzmir Tabip Odası, İzmir Barosu ve çok sayıda yurttaş tarafından ikinci ÇED
raporuna karşı açılan davaya da önceki ÇED'i iptal eden İzmir 2. İdare
Mahkemesi bakacak.
KİRLİLİK KAPASİTESİ DOLDU
Aliağa yakınlarındaki İzdemir Termik Santraline 2010 yılında
verilen ÇED olumlu belgesi yıllarca süren bir hukuk mücadelesi sonrasında 16
Aralık 2016 tarihli mahkeme kararı ile iptal edilmişti. Mahkemenin “Santral
alanı ve bulunduğu bölgenin çevresel taşıma kapasitesi, sınırlarını aşmış
durumdadır. Mevcut kapasite sorununun çözümüne yönelik kümülatif etki
değerlendirmesi yapılmamış" değerlendirmesi ile verdiği iptal kararı sonrası
santralin üretiminin durdurulması beklenirken Çevre ve Şehircilik Bakanlığı
2009/7 genelgesine dayanarak termik santrale yeni bir ÇED Raporu verdi.
YİNE AYNI MAHKEME BAKACAK
EGEÇEP, İzmir Tabip Odası, İzmir Barosu ve bireysel davacı
yurttaşlar tarafından bu verilen yeni ÇED'e karşı geçtiğimiz Cuma günü İzmir 2.
İdare Mahkemesine dava dilekçesi verildi. İzmir 2. İdare Mahkemesi, aynı
zamanda bir önceki ÇED raporunu iptal eden mahkeme.
Dava dilekçesinde mahkemenin ÇED iptal gerekçelerine
bakıldığında 2009/7 sayılı genelge kapsamında ÇED başvurusunun mümkün
olamayacağı dile getirildi. Aliağa bölgesinin artık kirlilik kapasitesini
aştığına dikkat çekilen dilekçede, 1. ünitesine 2010 yılında olumlu rapor
verilen termik santralin 2. ünitesi ile birlikte çevresel etkisinin
değerlendirilmesi gerekirken bunun yapılmadığına dikkat çekildi.
7 YIL ÖNCENİN VERİLERİYLE DEĞERLENDİRME OLMAZ
3 yıldır işletme aşamasında olan santralin ilk aldığı
raporun üzerinden 7 yıl geçtikten sonra 2009/7 sayılı genelge kapsamında ÇED
olumlu kararı verildiğine dikkat çekilen dilekçede, "Güncel veriler
üzerinden çevresel etki değerlendirmesi yapılmalıdır. Oysa ÇED raporu
incelendiğinde görülecektir ki tamamlandığı iddia edilen eksikler eski verilere
dayanılarak analiz edilmiştir. ÇED raporunda santralin 3 yıl boyunca yaydığı
sera gazı emisyonu ile yarattığı hava kirliliği, hava kirliliğinin ve katı
atıkların halk sağlığında, tarımda ve arkeolojide etkileri yer almamaktadır.
Mahkeme gerekçesi ise bunun eksikliğini ifade etmektedir" denildi.
TÜM ETKİLERİ ORTAYA KONMALI
Yeni ÇED raporunda bir kümülatif etki değerlendirmesinin
olmadığının belirtildiği dilekçede, "Kümülatif etki değerlendirmesi tek
başına hava kalitesi modellemesi ya da sera gazı salımı oranı değildir.
Bunların değerleri ve hava kalitesi, tarım, doğal varlıklar ve tarihi varlıklar
üzerindeki etkilerinin bütüncül olarak ortaya konması gerekliliğidir"
denildi.
Dilekçede termik santrale verilen ÇED raporunun hukuka
aykırı olduğu gerekçesi ile iptali istendi.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder