Efemçukuru ‘Acele Kamulaştırma’sı Hukuka Aykırı
Bilindiği
gibi; İzmir’in su havzası içinde yer alan Efemçukuru Köyü yöresinde Altın
Madeni işletilmektedir. Bu işletmeye ilişkin olarak, şimdiye kadar “hem yörenin kayaç
yapısı nedeniyle hem de işletmede yapılacak zenginleştirme işlemi sonucunda maden
işletmesinin ağır metal
kirliliği yaratacağı, böylelikle bölgenin yeraltı ve yerüstü su kaynaklarının
kirleneceği, yörenin bitki ve orman örtüsünün zarar göreceği, bölgede uygulanan
ekolojik tarımın sona ereceği, kısaca ekolojik ve toplumsal yıkıma yol açacağı”na
ilişkin pek çok bilimsel rapor sunuldu, ancak buna rağmen işletme 1 Haziran
2011 tarihinden bu yana çalışıyor.
Elele
Hareketi, İzmir’in sağlığını, geleceğini, yaşamını korumak için, yaklaşık on
yıldan bu yana bu faaliyete karşı
bilimsel, toplumsal ve hukuksal çalışmalar yapmaktadır. Altın Madeni
işletmesine verilen izinlerin hukuka aykırı olduğu itirazlarımızdan bir tanesi
de madene ‘sağlık koruma bandı oluşturulmadan izin verildiği’dir. Zira sağlık koruma bandı içinde yer aldığı
için kamulaştırılmasına karar verilen taşınmazların tamamına henüz el
konulamamıştır.
Acele
kamulaştırma sürecini özetleyecek olursak; 3 Ocak 2008 tarihli Resmi Gazetede
“Bakanlar Kurulu’nun 2007/12974 sayılı kararı ile Efemçukuru Köyü sınırları içindeki Altın
Madeni sahası içinde üretim faaliyetlerinde
bulunulması, tesis kurulması ve sağlık koruma bandı oluşturulması amacıyla
toplam 35 parselin Tüprag Metal Madencilik A.Ş. yararına acele
kamulaştırılmasına karar verildiği” yer
almıştı. (http://www.resmigazete.gov. tr/main.aspx?home=http://www. resmigazete.gov.tr/eskiler/ 2008/01/20080103.htm&main= http://www.resmigazete.gov.tr/ eskiler/2008/01/20080103.htm
)
Efemçukuru
Köylüleri uzun süre buna direndi, ancak baskılar sonucunda kamulaştırılan
parsellerin pek çoğu şirkete satıldı. Sadece Ahmet KARAÇAM, bütün baskılara
direndi ve arazilerini satmadı, hukuka aykırı acele kamulaştırma kararını iptal
ettirmek için davalarını ısrarla sürdürdü.
Son olarak
elimize yeni geçen Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu’nun 19.04.2012 tarihli
kararı ile söz konusu acele kamulaştırma kararlarının hukuka aykırı olduğundan
davanın reddine dair daire kararının bozulmasına karar verilmiştir. Ahmet KARAÇAM’a ait iki ayrı parsel için yürütülen
davada İdari Dava Daireleri Kurulu; ‘…işletmenin bir an önce faaliyete geçmesi
için acele kamulaştırma kararı verilemeyeceği, acele kamulaştırma yoluna
gidilmezse kamunun uğraması muhtemel zararların da ortaya konması gerektiği…”
vurgulanmış ve ‘Efemçukuru’nda acelecilik koşullunun gerçekleşmediği’ sonucuna
varılmıştır.
İdari Dava
Daireleri Kurulu kararları bağlayıcı olduğundan, davayı gören Danıştay
6.Dairesi bozma kararı doğrultusunda acele kamulaştırma kararlarının iptaline
karar verecektir.
Bu
gelişme, Efemçukuru Altın Madeni’ne verilen işletme izninin hukuka aykırı
olduğunu bir kez daha göstermiştir. Sağlık koruma bandı oluşturmak için acele
kamulaştırılan taşınmazlara henüz el konulamadan işletme izni verilmesi
özensizliktir, ciddiyetsizliktir, İzmir’in sağlığını göz göre göre tehlikeye
atmaktır. Danıştay’ın bu kararı üzerine İzmir İl Özel İdaresi’ni bir kez daha
uyarıyoruz, öngörülen riskler yaşanmadan Efemçukuru Altın Madeni için verdiğiniz
açılma ruhsatını geri alın.
Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu’nun bu
kararı aynı zamanda kirletici faaliyetlerin önünü açmak için sıkça başvurulan
acele kamulaştırmaların tamamının hukuka aykırı olduğunu göstermektedir.
Danıştay İdari Dava Daireleri’nden aldığımız karar İzmir
açısından önemli olduğu kadar, ülkemizin her yerinde arazileri zorla elinden
alınmak istenen, yerinden edilmek istenen, buna karşı yaşam alanlarını korumak
için direnenlere de güç verecektir.
Bize bu hukuksal kazanımı sağlayan Ahmet Karaçam’a
teşekkürlerimiz sunuyoruz. Tüm İzmirlilerin bu kazanımı büyütmelerini
bekliyoruz.
İzmir-Bergama,Eşme, Sivrihiasar,
Havran/Küçükdere Elele Hareketi
Dönem Sözcüsü Dr.Oya Otyıldız
Bilindiği
gibi; İzmir’in su havzası içinde yer alan Efemçukuru Köyü yöresinde Altın
Madeni işletilmektedir. Bu işletmeye ilişkin olarak, şimdiye kadar “hem yörenin kayaç
yapısı nedeniyle hem de işletmede yapılacak zenginleştirme işlemi sonucunda maden
işletmesinin ağır metal
kirliliği yaratacağı, böylelikle bölgenin yeraltı ve yerüstü su kaynaklarının
kirleneceği, yörenin bitki ve orman örtüsünün zarar göreceği, bölgede uygulanan
ekolojik tarımın sona ereceği, kısaca ekolojik ve toplumsal yıkıma yol açacağı”na
ilişkin pek çok bilimsel rapor sunuldu, ancak buna rağmen işletme 1 Haziran
2011 tarihinden bu yana çalışıyor.
Elele
Hareketi, İzmir’in sağlığını, geleceğini, yaşamını korumak için, yaklaşık on
yıldan bu yana bu faaliyete karşı
bilimsel, toplumsal ve hukuksal çalışmalar yapmaktadır. Altın Madeni
işletmesine verilen izinlerin hukuka aykırı olduğu itirazlarımızdan bir tanesi
de madene ‘sağlık koruma bandı oluşturulmadan izin verildiği’dir. Zira sağlık koruma bandı içinde yer aldığı
için kamulaştırılmasına karar verilen taşınmazların tamamına henüz el
konulamamıştır.
Acele
kamulaştırma sürecini özetleyecek olursak; 3 Ocak 2008 tarihli Resmi Gazetede
“Bakanlar Kurulu’nun 2007/12974 sayılı kararı ile Efemçukuru Köyü sınırları içindeki Altın
Madeni sahası içinde üretim faaliyetlerinde
bulunulması, tesis kurulması ve sağlık koruma bandı oluşturulması amacıyla
toplam 35 parselin Tüprag Metal Madencilik A.Ş. yararına acele
kamulaştırılmasına karar verildiği” yer
almıştı. (http://www.resmigazete.gov. tr/main.aspx?home=http://www. resmigazete.gov.tr/eskiler/ 2008/01/20080103.htm&main= http://www.resmigazete.gov.tr/ eskiler/2008/01/20080103.htm
)
Efemçukuru
Köylüleri uzun süre buna direndi, ancak baskılar sonucunda kamulaştırılan
parsellerin pek çoğu şirkete satıldı. Sadece Ahmet KARAÇAM, bütün baskılara
direndi ve arazilerini satmadı, hukuka aykırı acele kamulaştırma kararını iptal
ettirmek için davalarını ısrarla sürdürdü.
Son olarak
elimize yeni geçen Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu’nun 19.04.2012 tarihli
kararı ile söz konusu acele kamulaştırma kararlarının hukuka aykırı olduğundan
davanın reddine dair daire kararının bozulmasına karar verilmiştir. Ahmet KARAÇAM’a ait iki ayrı parsel için yürütülen
davada İdari Dava Daireleri Kurulu; ‘…işletmenin bir an önce faaliyete geçmesi
için acele kamulaştırma kararı verilemeyeceği, acele kamulaştırma yoluna
gidilmezse kamunun uğraması muhtemel zararların da ortaya konması gerektiği…”
vurgulanmış ve ‘Efemçukuru’nda acelecilik koşullunun gerçekleşmediği’ sonucuna
varılmıştır.
İdari Dava
Daireleri Kurulu kararları bağlayıcı olduğundan, davayı gören Danıştay
6.Dairesi bozma kararı doğrultusunda acele kamulaştırma kararlarının iptaline
karar verecektir.
Bu
gelişme, Efemçukuru Altın Madeni’ne verilen işletme izninin hukuka aykırı
olduğunu bir kez daha göstermiştir. Sağlık koruma bandı oluşturmak için acele
kamulaştırılan taşınmazlara henüz el konulamadan işletme izni verilmesi
özensizliktir, ciddiyetsizliktir, İzmir’in sağlığını göz göre göre tehlikeye
atmaktır. Danıştay’ın bu kararı üzerine İzmir İl Özel İdaresi’ni bir kez daha
uyarıyoruz, öngörülen riskler yaşanmadan Efemçukuru Altın Madeni için verdiğiniz
açılma ruhsatını geri alın.
Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu’nun bu
kararı aynı zamanda kirletici faaliyetlerin önünü açmak için sıkça başvurulan
acele kamulaştırmaların tamamının hukuka aykırı olduğunu göstermektedir.
Danıştay İdari Dava Daireleri’nden aldığımız karar İzmir
açısından önemli olduğu kadar, ülkemizin her yerinde arazileri zorla elinden
alınmak istenen, yerinden edilmek istenen, buna karşı yaşam alanlarını korumak
için direnenlere de güç verecektir.
Bize bu hukuksal kazanımı sağlayan Ahmet Karaçam’a
teşekkürlerimiz sunuyoruz. Tüm İzmirlilerin bu kazanımı büyütmelerini
bekliyoruz.
İzmir-Bergama,Eşme, Sivrihiasar,
Havran/Küçükdere Elele Hareketi
Dönem Sözcüsü Dr.Oya Otyıldız
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder