Kozak Çamavlu köylüleri bakır madencilerini topraklarına sokmuyorlar.
Bergama Kozak Yaylası’ndaki köylerden Çamavlu köylüleri, Kasım ayının başında meralarında bakır madeni çıkarmak için çalışma yapmak isteyen madencileri topraklarına sokmadılar. Köy Muhtarı Mehmet Özkan meralarını kimseye kazdırmamakta kararlı olduklarını söylüyor.
Fıstık çamı üretimi, suları, doğal güzelliği ve turizmle ünlü Kozak Yaylasında altın madeni tartışmaları daha bitmeden şimdi de bakır madeni gündeme geldi. Yıllardır bölgelerinde süren altın madeni tartışmasından uzak kalmayı yeğleyen Çamavlu’lular, bir anda karşılarında madencileri görünce sıranın kendi topraklarına geldiğini anlamışlar…
‘BİR GÜNDE İZİN ÇIKARIRIZ’ DEDİLER
Köy Muhtarı Mehmet Özkan, 06 plakalı araçlara binen madencilerin bir sabah topraklarında belirmesi üzerine yaşadıkların şöyle anlatıyor; “tanımadığımız kişiler 6 Kasım günü arazi araçlarıyla gelip, meralarımızın olduğu bölgede dolaşmaya başladılar. Gidip kim olduklarını ve ne aradıklarını sordum. Bakır madeni çıkarmak için araştırma yaptıklarını söylediler. İzinleri olup olmadığını sorduğumda, ‘iznimiz var’ dediler. Karakolu aradım, karakol bizim haberimiz yok dedi ve bu kişileri çağırdı.” Karakol komutanına sadece maden arama ruhsatları olduğunu söyleyen bu madenciler, ertesi gün Ankara’dan çalışma izni de çıkartabileceklerini ileri sürmüşler. Muhtar Özkan’ın “Bu kadar kolay mı bu izni çıkarmak” sorusunu da “Bizim için kolay” diye yanıtlamışlar.
ANLADIKLARI DİLDEN!
Muhtar Özkan, maden alanı olarak gösterilen bölgenin köy merası olduğunu anlatmış ve gelmemelerini istemiş. “24 bin dönümlük merası var köyümüzün. Bunlar 10 bin dönümlük alan için maden arama ruhsatı almışlar. Alanın köylülerin tapulu malı olduğunu ve madencilik de istemediğimizi söyledim bu kişilere”. Köy muhtarının bu sözlerine rağmen madenciler ertesi gün tekrar gelerek Madran Dağı eteklerindeki araziye gitmeye kalkınca köylüler geçit vermemişler. “Meramızda madencilik istemiyoruz dedik ve uzaklaşmalarını istedik. Bunlar köyün girişinde beklemeyi sürdürdüler”. Madencilerin köyü terk etmemesi üzerine köylüler uyarılarını daha da sertleştirmişler. Çıkan arbede de madencilerin araçlarının camı kırılırken, maden yetkilileri öfkeli köylülerin elinden zor kaçmışlar. Köylüler o günden bu yana yoldan gelip geçen bütün araçları gözetim altına almışlar.
ALTINCI’NIN İNCE PLANI
“Bizim geçim kaynağımız hayvancılık” diyen muhtar Özkan, köyde 2500 baş büyükbaş, 5000 kadar da küçükbaş hayvanın bulunduğunu dile getiriyor. Yakın geçmişe kadar varlığını sürdüren süt üretimi kooperatifi, ‘kötü yönetilmesi’ nedeniyle zarar edince, Koza Altın Şirketi tarafından satın alınmış. Altın madencisi şirket, bir taktik olarak bölge halkına şirin görünerek altın madenciliğine karşı çıkışı önlemek için bu tür hamleleri birkaç yıldır yapıyor. Fıstık çamı fabrikası, turistik kafe gibi işlere el atan altıncı şirket, Çamavlu Köyü kooperatifinin zor durumundan yararlanarak kooperatifi de almış. İşsizliğin köyleri için de sorun olmasına rağmen madencilerin ‘size istihdam sağlayacağız’ sözlerine itibar etmediklerini söyleyen muhtar Özkan, “Karşılarındakileri saf insanlar sanıyorlar. Halka, ‘burası bizim, siz kimsiniz’. Sinop’ta yaptık, burada da yaparız madenciliği diyorlar. Oraların dağı ile bizimki aynı mı? Bizim sularımız şifalıdır. Meralarımızı kimseye vermeyeceğiz” diyor.
(Bergama/EVRENSEL)
http://www.canakkaledesin.com/?p=2457
http://www.evrensel.net/news.php?id=42965
Bergama Kozak Yaylası’ndaki köylerden Çamavlu köylüleri, Kasım ayının başında meralarında bakır madeni çıkarmak için çalışma yapmak isteyen madencileri topraklarına sokmadılar. Köy Muhtarı Mehmet Özkan meralarını kimseye kazdırmamakta kararlı olduklarını söylüyor.
Fıstık çamı üretimi, suları, doğal güzelliği ve turizmle ünlü Kozak Yaylasında altın madeni tartışmaları daha bitmeden şimdi de bakır madeni gündeme geldi. Yıllardır bölgelerinde süren altın madeni tartışmasından uzak kalmayı yeğleyen Çamavlu’lular, bir anda karşılarında madencileri görünce sıranın kendi topraklarına geldiğini anlamışlar…
‘BİR GÜNDE İZİN ÇIKARIRIZ’ DEDİLER
Köy Muhtarı Mehmet Özkan, 06 plakalı araçlara binen madencilerin bir sabah topraklarında belirmesi üzerine yaşadıkların şöyle anlatıyor; “tanımadığımız kişiler 6 Kasım günü arazi araçlarıyla gelip, meralarımızın olduğu bölgede dolaşmaya başladılar. Gidip kim olduklarını ve ne aradıklarını sordum. Bakır madeni çıkarmak için araştırma yaptıklarını söylediler. İzinleri olup olmadığını sorduğumda, ‘iznimiz var’ dediler. Karakolu aradım, karakol bizim haberimiz yok dedi ve bu kişileri çağırdı.” Karakol komutanına sadece maden arama ruhsatları olduğunu söyleyen bu madenciler, ertesi gün Ankara’dan çalışma izni de çıkartabileceklerini ileri sürmüşler. Muhtar Özkan’ın “Bu kadar kolay mı bu izni çıkarmak” sorusunu da “Bizim için kolay” diye yanıtlamışlar.
ANLADIKLARI DİLDEN!
Muhtar Özkan, maden alanı olarak gösterilen bölgenin köy merası olduğunu anlatmış ve gelmemelerini istemiş. “24 bin dönümlük merası var köyümüzün. Bunlar 10 bin dönümlük alan için maden arama ruhsatı almışlar. Alanın köylülerin tapulu malı olduğunu ve madencilik de istemediğimizi söyledim bu kişilere”. Köy muhtarının bu sözlerine rağmen madenciler ertesi gün tekrar gelerek Madran Dağı eteklerindeki araziye gitmeye kalkınca köylüler geçit vermemişler. “Meramızda madencilik istemiyoruz dedik ve uzaklaşmalarını istedik. Bunlar köyün girişinde beklemeyi sürdürdüler”. Madencilerin köyü terk etmemesi üzerine köylüler uyarılarını daha da sertleştirmişler. Çıkan arbede de madencilerin araçlarının camı kırılırken, maden yetkilileri öfkeli köylülerin elinden zor kaçmışlar. Köylüler o günden bu yana yoldan gelip geçen bütün araçları gözetim altına almışlar.
ALTINCI’NIN İNCE PLANI
“Bizim geçim kaynağımız hayvancılık” diyen muhtar Özkan, köyde 2500 baş büyükbaş, 5000 kadar da küçükbaş hayvanın bulunduğunu dile getiriyor. Yakın geçmişe kadar varlığını sürdüren süt üretimi kooperatifi, ‘kötü yönetilmesi’ nedeniyle zarar edince, Koza Altın Şirketi tarafından satın alınmış. Altın madencisi şirket, bir taktik olarak bölge halkına şirin görünerek altın madenciliğine karşı çıkışı önlemek için bu tür hamleleri birkaç yıldır yapıyor. Fıstık çamı fabrikası, turistik kafe gibi işlere el atan altıncı şirket, Çamavlu Köyü kooperatifinin zor durumundan yararlanarak kooperatifi de almış. İşsizliğin köyleri için de sorun olmasına rağmen madencilerin ‘size istihdam sağlayacağız’ sözlerine itibar etmediklerini söyleyen muhtar Özkan, “Karşılarındakileri saf insanlar sanıyorlar. Halka, ‘burası bizim, siz kimsiniz’. Sinop’ta yaptık, burada da yaparız madenciliği diyorlar. Oraların dağı ile bizimki aynı mı? Bizim sularımız şifalıdır. Meralarımızı kimseye vermeyeceğiz” diyor.
(Bergama/EVRENSEL)
http://www.canakkaledesin.com/?p=2457
http://www.evrensel.net/news.php?id=42965
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder