-
Küba
Devrimi’nin önderi ve yıllarca devlet başkanlığı görevini yapan Fidel
Castro, emperyalizmin yarattığı çevresel sorunlarla dünyayı yok oluşa
doğru sürüklediğini gören ve bunu Birleşmiş Milletler kürsüsünden dile
getiren bir isim. Tıpkı, kanser tedavisi için sık sık ülkesine konuk
ettiği Venezuela Devlet Başkanı Hugo Chavez gibi… Fidel Castro 2009
yılında bir yazısında şunları söylüyor; “Yakın zamana kadarki (dünya
toplumunun geleceği hakkındaki) tartışmalar ne tür bir topluma sahip
olacağımızla ilişkiliydi. Bugün, bu tartışma insan toplumunun yaşayıp
yaşamayacağıyla ilişkili.” Aynı yıl yapılan Kopenhag’daki iklim
konferansında Chavez, kuraklığın, küresel ısınmanın ve çevresel
etkenlerden kaynaklı felaketlerin sorumluluğunun kapitalist sistemde
olduğunu belirttikten sonra, çözümün adresini şu tek sözcükle
özetliyordu: Sosyalizm. Chavez, bu konferansta şu ünlü sözünü
söylemişti: İklim büyük bir kapitalist banka olsaydı, zengin ülkeler onu
çoktan kurtarmışlardı.
BU HIZLA DEVAM EDERSE…
Dünyanın yeni bir küresel ısınma dönemine girdiği konusunda bilim insanlarının tamamına yakını hemfikir durumda. Yapılan araştırmalar dünyanın benzer iklimsel değişiklikleri milyonlarca yıl önce de yaşadığını ortaya koyuyor. 55 milyon yıl önce geç Paleocene döneminde sıcaklığın 7 derece artmasının ardından var olan türlerin yüzde 60’ının ortadan kalktığı dile getiriliyor. 200 milyon yıl önce 10 C sıcaklık ise biyo çeşitliliğin yüzde 96’sının yok olması sonucunu doğurmuş. Bilim insanları bu küresel ısınmaları 10 bin yıl içerisinde atmosfere 4.5 trilyon ton karbon girmesine bağlıyor. Günümüzdeki hızla devam ederse, o zamanlarda 10 bin yılda atmosfere giren karbon miktarının günümüzde 300 yıl içinde atmosfere karışacağı uyarısında bulunuluyor. Küresel ısınmanın başladıktan ve ‘eşik’ değeri aşıldıktan sonra her geçen an hızlandığı da bir başka gerçeklik olarak önümüzde. 55 milyon yıl önceki küresel ısınmanın etkisinin ortadan kalkması ve suyun, havanın eski haline dönmesi 100 bin yıl almıştı. Bugün, sanayi çağının ardından atmosfere salınan CO2’nin, bu tarihten önceki seviyesine inmesi için de on binlerce yıl gerektiği dil getiriliyor. Oysa, daha 1896 yılında Svante Arrhenius adlı İsveçli kimyager sanayi çağının yol açtığı CO2’nin yeryüzünde ısınmaya yol açacağını söylediğinde ona pek inanan olmamıştı.
SONUN BAŞLANGICI
Bununla birlikte, metan gazının küresel ısınmaya etkisinin CO2’nin 21 katına ulaştığını, atmosfere bırakılan metanın yüzde 40-70’inin de insan kaynaklı olduğunu belirtelim. Sibirya tundraları, okyanus tabanı ve kutuplarda devasa miktarlarda bulunan donmuş metanın küresel ısınmanın etkisiyle açığa çıkmasını ‘sonun başlangıcı’ olarak tanımlıyor bilimciler. Eriyen buzulların altından çıkan kara parçalarının güneş enerjisini emmesi ve bunun ısınmayı hızlandırması gibi bir etkiden bahsediliyor. Ama bunun on binlerce defa fazlası bir etki. “Kıyamet senaryosu” da denilen olay şu: Dünya tahmin edemeyeceğimiz bir hızla ve miktarda ısınacak. Yaşamın büyük çoğunluğu yok olacak.
FELAKETİ KÂRÂ DÖNÜŞTÜRMEK
Geçtiğimiz ay açıklanan Dünya İklim Raporuna göre 2012 yılının ilk on ayı 19. yüzyıldan bu yana kayıtlara geçen en sıcak aylar oldu. Bu gidişle Kuzey Kutbu’ndaki buz kütlelerinin 2050 yılına kadar eriyeceği tahmin ediliyor. Bunu bile kârâ çevirebiliyor kapitalizm! Çin ve Japonya gibi ülkelerin uluslararası taşımacılık şirketleri eriyen buzullar nedeniyle yeni oluşan deniz yollarını kullanmaya başladılar bile. Küresel ısınma onlar için on binlerce ton yakıt tasarrufu demek! Yine eriyen buzulların altında petrol ve doğal gaz aramaları için ABD ve Rus şirketleri birbiriyle yarışıyor. Fosil yakıtlar küresel ısınmanın en önemli nedenlerinden birisi olarak gösteriliyorken, bunun sonucu ortaya çıkan durum yeni fosil yakıt kaynağı olarak değerlendiriliyor! Kendinin ve tüm insanlığın mezarını kazmak böyle bir şey işte…
KIYAMETTEN KURTULUŞ
Dünyaya egemen olduğu günden bu yana doğayı ve insan emeğini iliğine kadar sömüren kapitalizm yeryüzünü “kıyametine” götürüyor. 21 Aralık’ta 2012’de sona erdiği ileri sürülen Maya takvimi nedeniyle magazinleşen kıyamete çeyrek var demek yanlış olmayacak. Dünyanın ve onun üzerinde yaşayan canlıların geleceği “çok acil” alınması gereken kararlara, önlemlere bağlı gibi görünüyor. “Dünya ekonomisi kararlı bir şekilde küçültülmezse, enerji altyapısı yenilenebilir kaynaklara dönüştürülmezse, tarım, fosil yakıtlar ve gübre kullanımının zararlarından arınacak şekilde yeniden yapılandırılmazsa, taşımacılık sistemleri toplu taşımacılığın esas alındığı bir şekilde örgütlenmezse…” Tüm bunları bu sistem içinde yapmak olanaklı mı? Kapitalist düzen içinde önerilen çözümlerle sorunu ‘halının altına süpürme’nin de zamanı geçti artık. Chavez’in dediği gibi; insanlığın iklim değişikliği krizinden kurtulmasının yolu küresel bir merkezi planlamadan geçmekte. Bu ancak, üretim araçlarının kamusal mülkiyeti ve demokratik planlamayı öngören bir sosyalist sistemle olanaklıdır.
http://evrensel.net/news.php?id=43775
19 Aralık 2012 Çarşamba
Kıyamete çeyrek kala
Özer Akdemir
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Haberin izini sürmek (Pazartesi yazısı)
24 Haziran 2024 04:25 Fotoğraf: Özer Akdemir / Evrensel Özer Akdemir Tüm yazıları Geçen senenin mart ayıydı. Gece gele...
-
07 Ağustos 2018 14:41 CHP Milletvekili Gülizar Biçer Karaca, Menderes Nehri ve havzasındaki kirliliği Meclise taşıdı:...
-
13 Aralık 2020 14:35 Çiçekbaba Dağı günümüzde ülkemizdeki binlerce dağın kaderini paylaşıyor. Çiçekbaba da Kazdağları, Bolkarlar, Istranca...
-
08 Temmuz 2018 03:20 Tüm yazıları Günün şavkı Erciyes’e vurup, beyaz doruklarını kızı...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder