27 Aralık 2012 Perşembe

Dağa çıkma suç olur!..


Fotoğraf: Dağa çıkma suç olur!..
Kazdağları Kanada Cumhuriyeti’nde mi?

Özer AKDEMİR

Bayramiç’e bağlı Karaköy köyünden üç genç köylerinin yakınlarındaki altın madeninin sondaj alanına üç ay süreyle yaklaşmaktan men edildi. Çan Sulh Ceza Mahkemesi bu ayın başlarında sondaj alanına giderek altın madencilerine tepki gösteren ve sondaj çalışmalarını durdurmalarını isteyen üç genç hakkında 3 ay adli kontrol tedbiri uygulanması kararı verdi. Köylüler bu karara rağmen geçtiğimiz hafta maden alanına yürüdüler.

Aralık ayının başlarında köylerinin yakınında Kanada sermayeli Kuzey Biga Madencilik tarafından yapılan altın madeni sondaj alanına giden köyün üç genci, topraklarında altın madeni istemediklerini belirterek sondajların durdurulmasını isterler. Bir süre madenin sondaj yapan çalışanları ile tartışan gençler daha sonra köye dönerler. Gençlerin bu davranışını jandarmaya haber veren madenci şirket, Çan Cumhuriyet Savcılığına suç duyurusunda da bulunur. Jandarma ertesi gün tekrar sondaj alanına gelen gençlerden Mustafa Gönenç, Mehmet Akaya ve Muhammet Özer’i gözaltına alır. Madenci şirketin şikâyeti üzerine Çan Cumhuriyet Başsavcılığı soruşturma başlatır. Başsavcılık 03.12.2002 tarihli iddianamesinde gençlerin maden alanında sondaj yapanları taciz ettiğini, kesici alet ve ateşli silahla tehditlerde bulunduğunu ve şirkete hakaret ettiğini ileri sürer. Gençler tehdit, taciz ve hakaret iddialarını yalanlayıp, sadece ağaçların kesilmesini, sularının kirletilmesini istemediklerini ve sondajların durdurulmasını istediklerini söylerler. Buna karşın savcılığın iddianamesini kabul eden Çan Sulh Ceza Mahkemesi 04.12.2012 tarihinde üç genç hakkında adli kontrol tedbiri vererek, 3 ay boyunca maden alanına ve sondaj noktalarına gitmemelerine karar verir. Üç genç topraklarını talan eden altın madencisi şirketi rahatsız etmemeleri için doğup büyükleri dağlara çıkmamakla cezalandırılırlar. 

KÖYLÜLERE GÖZDAĞI

Karaköy’lü gençlere verilen üç aylık kendi dağına çıkmama kararı hemen ertesi gün sonra hem Karaköy hem de civar köy kahvelerine madenci şirket elemanları tarafından asılırken, üç gence aradan 20 gün geçtikten sonra tebliğ edildi. Kahvelere asılan mahkeme kararının Çan Cumhuriyet Savcılığı faksından maden firmasıyla çalışan İzmir’deki bir hukuk bürosunun faksına yollandığı ileri sürülüyor. Çanakkale Çevre Platformu Sözcüsü Hicri Nalbant bu durumu köylere gözdağı vermek olarak yorumluyor. Bayramiç’ten görüştüğümüz yaşam savunucuları Kanadalı maden firmasının talebi üzerine askerlerin bu soğukta maden alanında 24 saat nöbet tuttuğunu dile getirdiler. Karaköylü gençlerin kendi dağlarına çıkmaları, dolaşmaları, mantar toplamaları, keçi otlatmaları, gezmeleri Kanadalı maden şirketinin talebi sonrası yasaklandığına dikkat çeken yaşam savunucuları, “Peki soruyoruz Kazdağları Kanada Cumhuriyeti toprakları mı? Bu askerler, bu savcılar ve hâkimler bu ülkenin çocukları değil mi?” diye soruyorlar. 

BİR DE YARGI YAVAŞ DERLER!

Gençler hakkında açılan soruşturma ve hemen bir gün sonra verilen maden alanına üç ay gitmeme cezası ile ilgili görüştüğümüz Çan’lı hukukçu Özlem Güneri, “Türk yargısının işleyişi göz önüne alındığında çok da normal değil” şeklinde yorumladı. Güneri, kendilerinin verdikleri dilekçelere 2-3 aydan önce sonuçlanmadığına dikkat çekiyor. 

Bu mahkeme kararına ve tüm baskılara rağmen Karaköy köylüleri geçtiğimiz hafta Çanakkale ve Bayramiç Belediye Başkanları ime CHP Çanakkale Milletvekili Serdar Soydan’ın da katılımıyla altın madeni istemediklerini belirterek maden alanına yürümüşlerdi. 

KAYMAKAM DA KÖYLÜYLE DAVALIK

Kutu: Avukat Özlem Güneri, aynı zamanda altın madenine ÇED toplantısı yaptırmayan Çan Kızılelma Köylüsü Kadir Karacan hakkında açılan davada da Karacan’ı savunuyor. Kahvelerini kapatıp köy meydanında toplanarak altın madencilerine ÇED toplantısı yaptırmayan Kızılelmalıları iknaya giden Çan Kaymakamı Hasan Gözen’e tepki gösterdiği gerekçesiyle Kadir Karacan hakkında hakaret davası açılmıştı. Güneri, Karaköylü gençler hakkında iddianame hazırlayan Çan Cumhuriyet Savcılığının, Karacan hakkında da Kaymakam’ın şikayeti olmamasına rağmen res’en soruşturma başlattığını, kaymakamın sonrada şikayetçi yapıldığını belirtiyor. Kaymakama hakaret edildiği iddialarının kaset ve DVD kayıtlarına dayandırıldığı, bunlar üzerinde yapılan bilirkişi incelemesinde ise hakaret içerikli sözlere rastlanmadığı aktaran Güneri, savcılığın bilirkişi raporuna itiraz ettiğini kaydetti. 

TÜRKİYENİN AYIBINA GÜLÜYORUZ

Karaköy Muhtarı Ramazan Çakır, köyünün gençlerine verilen cezaya tepki gösteriyor; “Kanunlar zenginler için garibanlara kanun yok . Bunlar istediği gibi istedikleri yasayı çıkartıyorlar. Sondaj yapılan yerde bizim sulama göletimiz yapılacaktı. Buna da engel oluyorlar. Maden çıkarılacak yer aynı zamanda bizim mantar alanımız. Bu sene hiç girmediyse köye 300 bin lira girdi mantardan.  Tel örgüyle çevirirlerse mantar toplayacak alan da kalmayacak” Kazdağları Kanada Cumhuriyeti’nde mi?

Özer AKDEMİR


Bayramiç’e bağlı Karaköy köyünden üç genç köylerinin yakınlarındaki altın madeninin sondaj alanına üç ay süreyle yaklaşmaktan men edildi. Çan Sulh Ceza Mahkemesi bu ayın başlarında sondaj alanına giderek altın madencilerine tepki gösteren ve sondaj çalışmalarını durdurmalarını isteyen üç genç hakkında 3 ay adli kontrol tedbiri uygulanması kararı verdi. Köylüler bu karara rağmen geçtiğimiz hafta maden alanına yürüdüler.

Aralık ayının başlarında köylerinin yakınında Kanada sermayeli Kuzey Biga Madencilik tarafından yapılan altın madeni sondaj alanına giden köyün üç genci, topraklarında altın madeni istemediklerini belirterek sondajların durdurulmasını isterler. Bir süre madenin sondaj yapan çalışanları ile tartışan gençler daha sonra köye dönerler. Gençlerin bu davranışını jandarmaya haber veren madenci şirket, Çan Cumhuriyet Savcılığına suç duyurusunda da bulunur. Jandarma ertesi gün tekrar sondaj alanına gelen gençlerden Mustafa Gönenç, Mehmet Akaya ve Muhammet Özer’i gözaltına alır. Madenci şirketin şikâyeti üzerine Çan Cumhuriyet Başsavcılığı soruşturma başlatır. Başsavcılık 03.12.2002 tarihli iddianamesinde gençlerin maden alanında sondaj yapanları taciz ettiğini, kesici alet ve ateşli silahla tehditlerde bulunduğunu ve şirkete hakaret ettiğini ileri sürer. Gençler tehdit, taciz ve hakaret iddialarını yalanlayıp, sadece ağaçların kesilmesini, sularının kirletilmesini istemediklerini ve sondajların durdurulmasını istediklerini söylerler. Buna karşın savcılığın iddianamesini kabul eden Çan Sulh Ceza Mahkemesi 04.12.2012 tarihinde üç genç hakkında adli kontrol tedbiri vererek, 3 ay boyunca maden alanına ve sondaj noktalarına gitmemelerine karar verir. Üç genç topraklarını talan eden altın madencisi şirketi rahatsız etmemeleri için doğup büyükleri dağlara çıkmamakla cezalandırılırlar.

KÖYLÜLERE GÖZDAĞI

Karaköy’lü gençlere verilen üç aylık kendi dağına çıkmama kararı hemen ertesi gün sonra hem Karaköy hem de civar köy kahvelerine madenci şirket elemanları tarafından asılırken, üç gence aradan 20 gün geçtikten sonra tebliğ edildi. Kahvelere asılan mahkeme kararının Çan Cumhuriyet Savcılığı faksından maden firmasıyla çalışan İzmir’deki bir hukuk bürosunun faksına yollandığı ileri sürülüyor. Çanakkale Çevre Platformu Sözcüsü Hicri Nalbant bu durumu köylere gözdağı vermek olarak yorumluyor. Bayramiç’ten görüştüğümüz yaşam savunucuları Kanadalı maden firmasının talebi üzerine askerlerin bu soğukta maden alanında 24 saat nöbet tuttuğunu dile getirdiler. Karaköylü gençlerin kendi dağlarına çıkmaları, dolaşmaları, mantar toplamaları, keçi otlatmaları, gezmeleri Kanadalı maden şirketinin talebi sonrası yasaklandığına dikkat çeken yaşam savunucuları, “Peki soruyoruz Kazdağları Kanada Cumhuriyeti toprakları mı? Bu askerler, bu savcılar ve hâkimler bu ülkenin çocukları değil mi?” diye soruyorlar.

BİR DE YARGI YAVAŞ DERLER!

Gençler hakkında açılan soruşturma ve hemen bir gün sonra verilen maden alanına üç ay gitmeme cezası ile ilgili görüştüğümüz Çan’lı hukukçu Özlem Güneri, “Türk yargısının işleyişi göz önüne alındığında çok da normal değil” şeklinde yorumladı. Güneri, kendilerinin verdikleri dilekçelere 2-3 aydan önce sonuçlanmadığına dikkat çekiyor.

Bu mahkeme kararına ve tüm baskılara rağmen Karaköy köylüleri geçtiğimiz hafta Çanakkale ve Bayramiç Belediye Başkanları ime CHP Çanakkale Milletvekili Serdar Soydan’ın da katılımıyla altın madeni istemediklerini belirterek maden alanına yürümüşlerdi.

KAYMAKAM DA KÖYLÜYLE DAVALIK

Kutu: Avukat Özlem Güneri, aynı zamanda altın madenine ÇED toplantısı yaptırmayan Çan Kızılelma Köylüsü Kadir Karacan hakkında açılan davada da Karacan’ı savunuyor. Kahvelerini kapatıp köy meydanında toplanarak altın madencilerine ÇED toplantısı yaptırmayan Kızılelmalıları iknaya giden Çan Kaymakamı Hasan Gözen’e tepki gösterdiği gerekçesiyle Kadir Karacan hakkında hakaret davası açılmıştı. Güneri, Karaköylü gençler hakkında iddianame hazırlayan Çan Cumhuriyet Savcılığının, Karacan hakkında da Kaymakam’ın şikayeti olmamasına rağmen res’en soruşturma başlattığını, kaymakamın sonrada şikayetçi yapıldığını belirtiyor. Kaymakama hakaret edildiği iddialarının kaset ve DVD kayıtlarına dayandırıldığı, bunlar üzerinde yapılan bilirkişi incelemesinde ise hakaret içerikli sözlere rastlanmadığı aktaran Güneri, savcılığın bilirkişi raporuna itiraz ettiğini kaydetti.

TÜRKİYENİN AYIBINA GÜLÜYORUZ

Karaköy Muhtarı Ramazan Çakır, köyünün gençlerine verilen cezaya tepki gösteriyor; “Kanunlar zenginler için garibanlara kanun yok . Bunlar istediği gibi istedikleri yasayı çıkartıyorlar. Sondaj yapılan yerde bizim sulama göletimiz yapılacaktı. Buna da engel oluyorlar. Maden çıkarılacak yer aynı zamanda bizim mantar alanımız. Bu sene hiç girmediyse köye 300 bin lira girdi mantardan. Tel örgüyle çevirirlerse mantar toplayacak alan da kalmayacak”

http://www.facebook.com/AnadolununAltindakiTehlike 
http://www.evrensel.net/news.php?id=44822 
http://www.canakkaledesin.com/?p=2610 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Haberin izini sürmek (Pazartesi yazısı)

  24 Haziran 2024 04:25 Fotoğraf: Özer Akdemir / Evrensel   Özer Akdemir Tüm yazıları Geçen senenin mart ayıydı. Gece gele...