14 Aralık 2012 Cuma

Bir fedainin itirafları - 3

  • Şahsiyetimi de kaybettim

  • Özer Akdemir
  • Koza Altın Şirketi Genel Müdür Yardımcısı Hayri Öğüt’ün 3 yıl 4 ay korumalığını ve şoförlüğünü yapan Ersan Var’ın, Ovacık Altın Madeni ile ilgili anlattıkları, yıllardır birçok kişinin kafasına takılan bazı sorulara yanıt niteliğinde. Var’ın tanıklıklarının yanı sıra kendisinin bizzat içinde yer aldığı bazı olaylardaki itirafları madenci şirketin yöntemleri ile ilgili ipuçları da veriyor.
    İKİ AKRABAYI BİRBİRİNE VURDURTTULAR
    “Ben orada çalışırken, Koza’dan Pınarköy, Narlıca köylüleri olsun, birçok kişinin emekli olduğunu biliyorum. Pınarköy, Narlıca köylerinde dedeler ne derse o oluyor. Alevi köyleri. İnsanları birbirine kırdırdılar orda da. İki akrabayı birbirine vurdular. Öldüren kişi cezaevinden çıkınca madende işe aldılar. Bunların aldıkları maaş çok gülünçtü.”
    HER YAĞMURDA SİYANÜR SIZIYOR
    “Her yağmurda siyanür havuzundan su akıyor. Çiçek ekilen yerlerden akan sular damar olup, aşağıya kadar iniyor. Aşağıdaki Total Gaz’ın oradaki ağaçlar su altında kalıyor. Kalan kısım komple kuruyor. Adam 1-2 senede zeytinleri yeniliyor mecburen. Açık ocağın eski hali tepelik bir yerdi. Şimdi dibini göremiyorsunuz. Buradan çıkarılan nebati toprakları ikinci atık havuzuna serdiler. Açık ocağı kapatma taahhütleri var aslında. Birinci atık ocağı kapatacak toprağın üzerine ağaçları diktiler. O topraklar zaten iyi topraklar, üstteki verimli topraklar. Normal tarlada bir yılda veriyorsa, orada da gübrelerle, uğraşmayla iki üç yılda veriyor.”
    KÖYLERDEN ÖRDEK TOPLUYORLAR
    “Ördekler yüzdürülüyor siyanür havuzunda. Her ay ya da iki ayda bir ördek aldırılıyor köylerden. Ördekler hemen havuzda ölmüyor. Ama bir zaman sonra ölüyor. Ördekler sürekli değişiyor.”
    CHP MECLİS ÜYESİNE BİLGİ KARŞILIĞI PARA
    “Dikili’de, CHP’nin güçlü isimlerinden birisi meclis üyesi Değnekçi Ali diye bilinen Ali Demirel, özellikle Osman Özgüven’le ilgili bize bilgiler veriyordu. Bilgi, belgeler karşılığı para istiyordu bizden. Bu paranın miktarı değişiyordu; 3 bin, 5 bin, 10 bin, ihtiyacı ne ise. Telefon ediyordu. Belgeleri almam için Hayri bey beni gönderiyordu ya da bu kişi madene geliyordu. Bunun getirdiği bilgilerle hazırlanan Özgüven’le ilgili bir dosyayı İzmir Varyant’taki şimdi adını unuttuğum bir devlet birimine ben kendim götürdüm. Ayrıca Değnekçi Ali’ye verilecek paraları da zarfla ben götürüyordum.”
    KARAKOL KOMUTANI BİLE FISTIK TOPLADI
    “Çevre Platformunda bir Selim abi vardı. Ayvatlar köyü muhtarı Hasan Hüseyin Ateş’le de kanka bunlar. Ateş altın madeniyle anlaşınca yüz ton künar verdi fıstık fabrikasına. Bu parayı Selim’e veriyorlar. Selim piyasadan ucuz fıstık topluyor. Senin paranla topladığı malı, sana daha fazla fiyatla satıyor. Aldıkları künarların içinde fıstık yok. Bunlar yılların adamları, bunu bilmeleri lazım. Tayini çıkan Jandarma karakol komutanı bile, fıstık topluyordu altın madenine. Selim’i böyle aldılar. Oradaki bütün olaylarda dik duruyordu. Baktım adam fıstık toplamaya başlamış.”
    “Bergama Belediyesi’nin toplantı salonunda esnafla yapılan toplantıyı çekmem için Hayri Öğüt talimat verdi. Git bunları çek, kim yanımızda kim değil görelim dedi. Beni tanıyan esnaf salona giremedi, dönmek zorunda kaldı. Orada birkaç kişi, çevre platformundan bana müdahale etti.
    Ben, muhtarlarla, gazetecilerle, istifa etmiş personelle ilgili fedailik yaptım madene.
    Hayri bey, Hakan Hızlıer denen birisi madenden çıkışı verildikten sonra, kendisine ve ailesine rahatsızlık verdi diye beni üzerine saldı.
    4 sene 3 ay bu insanları nasıl çektim diye kendime soruyorum. Benim kaybettiğim şey sadece para değil. Şahsiyetimi de kaybettim insanlara kötü davranmakla.
    Bütün bunlardan sonra bile şirketin Hayri Öğüt’ten vazgeçebileceğini düşünmüyorum. Şirket öyle sorunlu ki, vazgeçemiyor.”

    ANKARA’YA HER ŞEYİ ANLATTIM
    “Akın beyin (Hamdi Akın İpek, Koza İpek Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ö. A) sağ kolu denilen adama bütün bilgiler verdim. Bir kuruş para da iş de istemiyorum dedim. Mandıradaki patlağı çıkardılar. Adamın işten çıkışını verdiler. Bu kişi nasıl çıktı, suçluyum diye mi? Mühendis Metin Tenekeci dava açınca Koza altın şirketi de dava açtı. İşten çıkarırken niye dava açmadılar peki. Öyle olsaydı Hayri beyin pislikleri ortaya çıkacaktı. Olcay denilen genç bir çocuk. Kozak’lı birisi. Zimmetine para aktarılıyor. Bu çocuk işe girdiğinde babasının, kendisinin dünya borçları vardı. Şimdi kooperatifte üç tane arabası var. Ben bu çocukla ilgili de Ankara’ya bilgi verdim, çocuğu işten çıkardılar. Üçüncü bilgiyi aktardım telefonlarıma çıkmıyor Ankara’daki. Ben de fıstık fabrikası ile ilgili, Hasan Hüseyin’le ilgili bilgileri, evrakları postalattım.”

    ‘PARA DOLU ÇANTA VERDİM’
    ‘Havranda kapanışı verdik resmi olarak ama iki-üç ay daha cevher çıkardık. Ve hiçbir devlet memuru da gelip bunu denetlemedi. Son seçimlere yakın bir zamanda işçilerin parası verilecekti. O gün de bizim de madenle ilgili imzalarımız vardı. Zamana ihtiyaç olduğu için başkanın imza atması gerekiyordu. Başkan, personelin parası konusunda sıkıntıda olduğunu, seçime yakın bir zamanda paraya ihtiyaç duyduğunu söyledi. O tarihte 60 bin lira parayı çantayla bankaya götürüp yatırdım ben. İmzaya karşılık.
     http://www.evrensel.net/news.php?id=43584

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Haberin izini sürmek (Pazartesi yazısı)

  24 Haziran 2024 04:25 Fotoğraf: Özer Akdemir / Evrensel   Özer Akdemir Tüm yazıları Geçen senenin mart ayıydı. Gece gele...