- “Kitabın
ege yolculuğu” sloganıyla açılan 17. TÜYAP İzmir Kitap Fuarı’nın ikinci
gününde Evrensel Basım Yayın tarafından düzenlenen “Kuyudaki Taş”
başlıklı söyleşide, çevreci halk direnişlerine karşı geliştirilen
“Psikolojik harp” konusu ele alındı.
Söyleşide ilk sözü Evrensel Basım Yayın’dan geçtiğimiz yıl Anadolu’nun ‘Altın’daki Tehlike/ Kışladağ’a Ağıt” ve “Kuyudaki Taş- Alman Vakıfları ve Bergama Gerçeği” isimli iki kitabı çıkan Gazeteci-Yazar Özer Akdemir aldı. Siyanürlü altın madenine karşı direnen Bergama köylülerinin mücadelesinin dönemin en etkili hareketi oluğunu söyleyen Akdemir, hareketin zamanla anti emperyalist bir niteliğe büründüğünü de ifade etti.
‘KİTABI KURTARACAK TEK ŞEY VARDI’
Bu kadar etkili bir hareketin Milli Güvenlik Kurulu’nda (MGK) bir “milli tehdit” olarak değerlendirildiğini ve buna karşı MGK-Toplumla İlişkiler Başkanlığında bir psikolojik harp oyunu planlandığını hatırlatan Akdemir, Dr. Necip Hablemitoğlu’nun yazdığı “Alman Vakıfları ve Bergama Dosyası” kitabının bu süreçte önemli bir işlevi yerine getirdiğini söyledi. Hablemitoğlu’nun kitabında, Bergama köylü hareketini Türkiye’de altın çıkarılmasını istemeyen Almanya’nın kışkırttığını ve hareketin öncülerinin de Almanya yararına çalıştığının ileri sürüldüğünü belirten Akdemir, Kuyudaki Taş’ta, Hablemitoğlu’nun öne sürdüğü iddiaların tek tek çürütüldüğünü kaydetti. Akdemir, kitapta yer alan belgelerin, sayısal verilerin ve bu belgeleri ilettiği ileri sürülen kişinin sahte olduğunu vurgulayarak, “DGM’de açılan davanın ilk duruşmasında Hablemitoğlu’nun kitabı bu nedenle çürütülecekti. Kitabı kurtaracak tek şey vardı; yazarının öldürülmesi. İşte duruşmadan 8 gün önce bu oldu” diye konuştu.
EN ÇOK KİMİN İŞİNE YARADI?
Hablemitoğlu’nun kitabının önemli etkisi ile Bergama köylü hareketinin sönümlendirilmesinin ardından günümüze kadar yaşananlar göz önüne alındığında süreçten en kârlı çıkanın Fethullah Gülen Cemaati olduğunun görüldüğüne dikkat çeken Akdemir, “Bergama’daki direnişin kırılması ile önü açılan altın madenlerinde bu cemaate yakın şirketler önemli paylar aldılar. Ayrıca cemaatin önemli bir hasmı da ortadan kalkmış oldu. 10 yıl önceki bu yalanın tutması üzerine, çevre direnişi verenlerin arkasında dış güçler olduğu iddiası çok sıkça dile getiriliyor. Şimdi de HES’lere karşı mücadele verenler için aynı yalan tekrarlanıyor. O yüzden bu psikolojik harbe karşı mücadele çevre mücadelelerinin başarıya ulaşması bakımından çok önemli” dedi.
Akdemir’den sonra söz alan Bergama köylüleri avukatı Senih Özay ise, o dönem yaşanan hukuki süreci ve tecrübelerini ilgi çekici örnekler vererek anlattı. Bergama köylülerinin sivil itaatsizlik denebilecek eylemlere imza attığını ifade eden Özay, “Bergama köylü hareketi bu psikolojik harp sonucunda zayıflatıldı. Ancak başka mücadeleler de var. Buradaki deneylerden çıkarımlar yaparak yeni mücadeleler için pozisyon alabiliriz” dedi.
Söyleşi katılımcıların görüşlerini ifade etmesi ile devam etti. Söyleşinin ardından Akdemir, Evrensel Basım yayın standında kitaplarını imzaladı. (İzmir/EVRENSEL)
4 Aralık 2012 Salı
Bir yalanın izinde 10 yıl
http://www.evrensel.net/news.php?id=27202
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Haberin izini sürmek (Pazartesi yazısı)
24 Haziran 2024 04:25 Fotoğraf: Özer Akdemir / Evrensel Özer Akdemir Tüm yazıları Geçen senenin mart ayıydı. Gece gele...
-
07 Ağustos 2018 14:41 CHP Milletvekili Gülizar Biçer Karaca, Menderes Nehri ve havzasındaki kirliliği Meclise taşıdı:...
-
13 Aralık 2020 14:35 Çiçekbaba Dağı günümüzde ülkemizdeki binlerce dağın kaderini paylaşıyor. Çiçekbaba da Kazdağları, Bolkarlar, Istranca...
-
08 Temmuz 2018 03:20 Tüm yazıları Günün şavkı Erciyes’e vurup, beyaz doruklarını kızı...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder