TBB ve EGEÇEP resmi gazetede yayınlanan "Doğal Sitler
Koruma ve Kullanma Koşullarına İlişkin İlke Kararı"nın iptali için dava
açtı
Özer AKDEMİR
İzmir
İzmir
Türkiye Barolar Birliği (TBB) ve EGEÇEP 25.01.2017 günlü
resmi gazetede yayınlanan "Doğal Sitler Koruma ve Kullanma Koşullarına
İlişkin İlke Kararı"nın iptali için Çevre ve Şehircilik Bakanlığı aleyhine
dava açtılar. İlke kararının normlar hiyerarşisine ve daha önce çıkarılan yasa
ve yönetmeliklere aykırılıklar taşıdığını belirten TBB ve EGEÇEP kararın
yürütmesinin durdurulmasını ve iptalini istediler.
AYNI İÇERİKLİ İKİ İLKE KARARI
AKP Hükümeti 25 Ocak 2017 tarihindeki Resmi Gazete'de ardı
ardına üç ilke kararı yayınladı
- 99 Sayılı karar "Doğal Sit Alanları Koruma ve
Kullanma Koşulları İlke Kararı"
- 98 sayılı karar "Doğal Sit Alanlarında Rüzgar Enerjisi Santralleri İlke Kararı"
-100 sayılı karar "Doğal Sit Alanlarında Güneş Enerjisi Santralleri İlke Kararı"
- 98 sayılı karar "Doğal Sit Alanlarında Rüzgar Enerjisi Santralleri İlke Kararı"
-100 sayılı karar "Doğal Sit Alanlarında Güneş Enerjisi Santralleri İlke Kararı"
TBB adına Av. Ömer Erlat ve EGEÇEP adına Av. Erol Çiçek
imzası ile Danıştay Başkanlığına gönderilen dava dilekçesinde Ocak 2017
tarihinde çıkarılan Doğal Sit Alanları Koruma ve Kullanma Koşullarına ilişkin
99 Sayılı ilke kararı ile 2007/728 sayılı ilke kararının aynı içerikte
olduğunun altı çizildi. Bu aynı konuda eşit norm statüsünde iki ayrı
düzenlemenin olduğu anlamına geliyor.
1. DERECE DOĞAL SİT ALANLARI RES'LERE AÇILDI
TTB Çevre ve Kent Komisyonu Sekreteri Av. Ömer Erlat, Doğal
sitlerin koruma ve kullanma koşullarının zaten 2007/728 sayılı ilke kararı ile
belli olduğunu kaydederek "Ancak, ilk kez Rüzgar ve Güneş Enerji
Santralleri için bir ilke kararı yayınlanıyor. Birinci ve asıl yenilik
burada. Bunun önemi şu; Artık doğal sit alanlarının enerji santrallerinin
kullanımı için sadece enerjiye mahsus “özel” düzenlemeler yapılıyor. Eskiden
genel düzenlemeler içinde yer alırdı" dedi. 98 Sayılı Rüzgar santralleri
ilke kararı "Kesin Korunacak Doğal Sit" (Önceki tabiri ile 1.Derece
Doğal Sit) alanlarında "Bilimsel Rapor" alınarak RES'lerin
yapılabileceğini, mevcutlarının da kapasitesinin artırılabileceğini
düzenlediğini aktaran Erlat, "Aslında bu "Bilimsel Rapor" ların
ne olduğu ve nasıl da alınabildiği herkesçe malum. Sözün özü, yeni düzenleme
ile 1. Derece Doğal Sitler RES'lere açılıyor. Her nasılsa daha önce 1. Derece
Doğal Sitlerde yapılmış RS'lere meşruluk kazandırılıyor ve kapasitelerini de
artırmalarına imkan tanınıyor" dedi.
KEYFE KEDER İLKELER
Doğal Sitlerde, bir şekilde kaçak, yasadışı, izinsiz yapılmış yapılara
meşruiyet kazandıracaklarından şüpheliyim" dedi.
DAHA ÇOK TAŞ OCAĞI, DAHA AZ ORMAN VE BİTKİ
Erlat, daha önceden 2. Derece doğal sit alanlarındaki orman
alanlarından ağaç kesimine izin verilmezken yeni ilke kararı ile ağaç kesimine
izin verildiğinin de altını çizdi.
3. derece doğal sit alanlarının daha önce sadece "konut
kullanımına da açılabilecek alanlar" olarak tanımlanmış iken yeni ilke
kararı ile bu kullanımın "düşük yoğunlukta faaliyetler, turizm ve
yerleşimler" olarak hayli genişletildiğine işaret eden Erlat, "Düşük
yoğunlukta faaliyet kavramı ile neyin anlatılmak istendiği de tamamen belirsiz.
İhtiyaç neyi gerektiriyorsa ona göre anlaşılacak gibi görünüyor" dedi.
Erlat ayrıca 3. Derece doğal sit alanlarının daha önce sanayi tesislerine
kapalı iken yeni ilke kararı ile buralarda "Sanayi Tesisi"
yapılmasına da izin çıktığına dikkat çekti. Erlat "Görüldüğü gibi temel
amaç, Doğal sit alanlarında; daha çok imar-inşaat, daha çok enerji
santrali, daha çok sanayi tesisi, daha çok taş ocağı, daha az ağaç, daha az
bitki örtüsü, daha az flora ve fauna" diye konuştu.
TELEFERİKTE KAMUSAL YARAR NE?
TBB ve EGEÇEP'in dava dilekçesindeki itirazlar arasında ilke
kararı B-Nitelikli Doğal Koruma Alanlarında teknik altyapı hizmetleri olan
telefon hattı, GSM baz istasyonu, teleferik, telesiyej gibi uygulamalarının
yapılabilmesi var. Dava dilekçesinde “teleferik, telesiyej gibi”
uygulamalar koruma ilkelerine aykırı olduğu gibi kamusal yarar da taşımadığı
itirazı yapıldı.
ENDÜSTRİYEL TARIMA AÇIK KAPI
İlke kararının bu alanlarda Tabiat Varlıklarını Koruma
Bölge Komisyonu izniyle; örtü altı tarım, kültür balıkçılığı ve entegre tarım
ve hayvancılık faaliyetlerinin yapılabileceğine ilişkin düzenlemeye de itiraz
edildi. Örtü altı tarım ve entegre faaliyetlerinde, yoğun kimyasal gübre ve
ilaç kullanımı söz konusu olduğuna dikkat çekilen dava dilekçesinde "bunlar
endüstriyel tarım faaliyetlerine girmektedir. Hiçbir alansal sınırlama,
yoğunluk ile gübre ve ilaç sınırlamasına tabi olmadan ölçüsüz ve sınırsız
faaliyete izin veren “Örtü altı tarım, kültür balıkçılığı ve entegre tarım ve
hayvancılık faaliyetlerine yapılabileceğine” ibaresinin tümü hukuka
aykırıdır ve iptali gerekir" denildi.
KORUNAN ALANDA AKARYAKIT İSTASYONU, ÇÖP TESİSİ!
Dava dilekçesinde Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Komisyonu
izniyle; katı atık düzenli depolama tesisi, atık su arıtma tesisi,
akaryakıt istasyonu ve sanayi tesisleri uygulamaların yapılabileceğine
ifadesinin de hukuka aykırı olduğu dile getirildi. Ayrıca ilke kararının
Danıştay kararlarıyla da uyuşmadığına dikkat çekildi.
Dava dilekçesinde "yasa veya en azından yönetmelikle
düzenlenmesi gereken konuların ilke kararı gibi düzenleyici işlemler
kategorisinde bile yer almayan bir düzenlemeyle yapılmış olması ilke kararının
tümünün yürütmesinin durdurulmasını ve iptalini" gerektirir denildi. (İzmir/EVRENSEL)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder