Ülkenin en verimli ovalarına sahip Aydın'da özellikle son
birkaç yıldır çevre kirliliği her geçen gün katlanırken, halkın sağlığı ve
geçim kaynakları bu kirlilik nedeniyle gözle görülür biçimde bozulmaya başladı.
Aydın il ve ilçelerinde yükselen ekoloji mücadelesinin temelinde de bu artık
bıçağın kemiğe dayanması ve özellikle sanayi ve madencilik kaynaklı bu
kirliliğin dayanılmaz boyutlara ulaşması var. Dün Söke'de gerçekleştirilen
panelde de ana gündem maddesi bu kirlilik ve 16 Nisan'da yapılacak Anayasa değişikliği
Referandumu oldu.
ILISU'DAN AYDIN OVASI'NA
Vali Recep Yazıcıoğlu Konferans Salonu'nda gerçekleştirilen
"Doğa'nın ve Kentin Talanına Hayır" başlıklı etkinlik SökeÇep Sözcüsü
Celal Gümüş'ün Söke yöresindeki çevre sorunları ve SökeÇep'in kuruluş süreci
ile ilgili konuşması ile başladı. Etkinlik’te Hasankeyfi sular altında
bırakacak Ilısu Barajı’nın su tutması sonrası Güney Irak’ta nehir kenarında
yaşayan Bedevileri anlatan Sökeli Belgeselci Yavuz Pullukçu’nun "Su
Bedevileri" adlı kısa filmi ilgiyle izlendi.
Dr. Metin Aydın da bölgedeki jeotermal, madencilik, tarım
ilaçları kullanımı gibi unsurlar nedeniyle meydana gelen su-toprak-hava
kirliliği ve bunun doğaya, tarıma, sağlığa etkilerini anlattı.
HAYATIN SESİ SUSTURULAMIYOR
Evrensel İzmir Muhabiri ve kapatılan Hayatın Sesi
Televizyonu Çepeçevre Yaşam Programı yapımcısı Özer Akdemir de, televizyonun
kapatılmasının bir nedeninin de Aydın'da yükselen ekoloji mücadelesinin sesinin
duyulmasını önlemek olduğunu söyledi. Akdemir, "Gördüğünüz gibi Hayatın'
Sesi susturulamıyor. Televizyonumuzu kapatsalar da bizler yaşam alanlarını,
çocuklarının, ülkenin geleceğini korumak için direnen Aydınlıların, ülkenin
dört bir yanında mücadele eden yaşam savunucularının sesini bu salonlarda,
internet üzerinde ya da meydanlarda dile getirmeye devam edeceğiz"
dedi.
Akdemir, Çepeçevre Yaşam programından yapılan seçkinin ardından, görseller eşliğinde ülkenin çeşitli yerlerinde süren ekoloji mücadelesinden kesitlerin yer aldığı sunum yaptı. Ekoloji mücadelesinin emek mücadelesi ile birleşerek mutlaka kazanacağını dile getiren Akdemir, 16 Nisan'da yapılacak Anayasa Referandum'undan çıkacak ‘Hayır’ın bunun en önemli ivmelerinden birisi olacağını söyledi.
Akdemir, Çepeçevre Yaşam programından yapılan seçkinin ardından, görseller eşliğinde ülkenin çeşitli yerlerinde süren ekoloji mücadelesinden kesitlerin yer aldığı sunum yaptı. Ekoloji mücadelesinin emek mücadelesi ile birleşerek mutlaka kazanacağını dile getiren Akdemir, 16 Nisan'da yapılacak Anayasa Referandum'undan çıkacak ‘Hayır’ın bunun en önemli ivmelerinden birisi olacağını söyledi.
REFERANDUM BİR MİLAT
EGEÇEP Hukuk Komisyonu üyesi Av. Arif Ali Cangı da
referandumun çevre mücadelesine ve hukuka etkilerini anlattı.Referandumun ülke
açısından bir milat olduğunu dile getiren Cangı, "Hayır oyu çıkması için
‘Evet’ verecek olan seçmenlere ulaşıp bu kararın ne anlama geldiğini onlara
açıklamak bizim görevimiz" dedi. Cangı, Söke'nin Kisir Köyünde eski
uranyum sondajları nedeniyle meydana gelen radyoaktif kirlilik ve kanser
olayları ile ilgili SökeÇep'in özel bir çalışma yapmasını, bu konuda planlanan
bilimsel araştırmalara destek olunması gerektiğini söyledi.
AYÇEP Başkanı Mehmet Vergili de Aydın'da verilen çevre
mücadelesinde özellikle kadınların önemli bir görev üstlendiğini dile getirdi.
Sökelilerin yanı sıra Kisir Köyü muhtarı, Aydın, Germencik ve Didim'den yaşam
savunucularının da katıldığı etkinlik gece saatlerine kadar devam etti. (İzmir/EVRENSEL)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder