21 Haziran 2017 15:04
Özer AKDEMİR
Ege Çevre ve Kültür Platformu (EGEÇEP), Ovacık Altın Madeni
ve Kozak yaylasındaki Gelintepe Altın madeni ile ilgili mahkeme kararları
sonrası madenlerin kapatılmasını istedi.
Bergama yakınlarındaki Ovacık Altın madenine 2009 yılında
verilen ÇED izninin ve Gelintepe açık ocak maden işletmeciliği ÇED olumlu
kararının geçtiğimiz günlerde mahkemelerce iptal edilmesinin ardından EGEÇEP
madenin kapatılması için Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ile İzmir Valiliğine
başvurdu. ÇED izinleri iptal edilen Koza Altın Şirketi de boş durmayarak Ovacık
madenine yeni bir ÇED raporu almak için harekete geçti!
KOZA'NIN İKİ MADENİNİN ÇED'LERİ İPTAL EDİLDİ
İzmir 3. İdare Mahkemesi, Koza Altın Şirketine ait Bergama
Ovacık Altın Madenine 2009 yılında verilen ÇED raporunu, "...alanın
gerçek flora, fauna ve diğer canlı grupları bakımından tür çeşitliliği,
popülasyon zenginliği, Türkiye'deki dağılışı, yok olma durumu belirlenmeden
hazırlandığı" gerekçesiyle geçtiğimiz günlerde iptal etmişti. Yine aynı
şirkete ait Gelintepe altın madeni açık ocağına verilen ÇED olumlu belgesi de
"Kozak yöresinin biyolojik özelliği, fıstık çamları, toprak, su
kirliliği" gibi gerekçelerle iptal edilmişti.
ÇED raporlarına dava açan kurumlardan EGEÇEP'in avukatı Arif
Ali Cangı, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ile İzmir Valiliği'ne gönderdiği
dilekçelerle madenlerin derhal kapatılmasını istedi.
ANAYASA VE YASALAR 'DERHAL KAPATIN' DİYOR
Anayasa'nın 138. maddesinde yer alan “Yasama ve yürütme
organları ile idare, mahkeme kararlarına uymak zorundadır; bu organlar ve
idare, mahkeme kararlarını hiçbir suretle değiştiremez ve bunların yerine
getirilmesini geciktiremez” maddesine ve 2577 Sayılı İdari Yargılama Usulü
Kanunu’nun 28. maddesindeki "Yürütmenin durdurulmasına ilişkin
kararlarının icaplarına göre idare, gecikmeksizin işlem tesis etmeye veya
eylemde bulunmaya mecburdur" maddelerine atıfta bulunulan dilekçelerde,
kamu görevlilerinin yargı kararlarını geciktirme ya da uygulamama hakları
olmadığına dikkat çekildi. Mahkeme kararlarının yerine getirilmemesinin
Anayasanın 2. maddesinde yer alan 'Hukuk devleti' ilkesinin yok sayılması
anlamına geleceğinin belirtildiği dilekçede, kararın gereklerini yerine
getirmeyen kamu görevlilerinin cezai sorumluluklarının olduğunun altı çizildi.
Mahkeme kararlarının birer örneğinin eklendiği dilekçelerde, "Yıllardır
çevre sağlığı ve canlı yaşamı için risk yaratarak hukuka aykırı biçimde
çalışan Bergama Ovacık Altın Madeni işletmesinin faaliyetinin
durdurulması ve Gelintepe altın madeni ocağına ilişkin tüm işlemlerin
durdurulması, izinlerin geri alınması" talep edildi.
ALTINCI ŞİRKET YENİ ÇED'E BAŞVURUYOR
Öte yandan madenlerin sahibi Koza Altın Şirketi, Kamuyu
Aydınlatma Platformu (KAP)'a yaptığı açıklamada Ovacık ÇED iptal kararı için
gerekli itirazların yapılacağını belirterek "Yeni ‘ÇED' izni
başvurusunu da 5 iş günü içerisinde yapmayı planlamaktadır" dedi.
MAHKEME KARARI YİNE YOK MU SAYILACAK?
Ekoloji örgütlerinin, meslek odalarının, yöre köylülerinin
ve belediyelerin yıllarca devam eden hukuki süreçler sonunda, büyük emek ve
masraflarla kazandıkları ÇED davalarının ardından, faaliyetin geçerli hukuk
kurallarına göre bitirilmesi beklenirken uygulamada bunun yerine
gelmediğini birçok örnekte görmek mümkün. Daha geçtiğimiz günlerde İzdemir'in
iptal edilen ÇED raporu sonrası yine benzer dilekçelerle resmi kurumlara
başvurular yapılmış, 30 gün içerisinde kapatılması gereken termik santrale
2009/7 Genelgesine dayanılarak ÇED raporunun iptalinden 22 gün sonra yeni ÇED
izni verilmişti. Altıncı şirketin beş gün içerisinde yeni ÇED için
başvuracağını açıklaması, Bergama Ovacık Altın Madeni için de benzer bir yola
yönelindiğini gösteriyor. Şirketin Gelintepe için herhangi bir açıklama ya da
yeni ÇED başvurusu yapmaması, görece küçük bir maden ocağı olan Gelintepe'ye
ilgisinin artık sona erdiği anlamına mı geliyor, bunu ilerleyen günler
gösterecek. (İzmir/EVRENSEL)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder