20 Haziran 2017 Salı

Çamlı barajı 2040 yılına kadar rehin!

 20 Haziran 2017 05:00
Orman ve Su İşleri Bakanlığı, Efemçukuru’ndaki altın madeni çalışana kadar İzmirlinin içmesuyunu karşılayacak Çamlı Barajını rehin tutmakta kararlı!
Özer AKDEMİR
İzmir
Çamlı barajı 2040 yılına kadar rehin!
300 bin İzmirlinin içme suyunu karşılanması için planlanan Çamlı Barajına 2040 yılına kadar izin verilmeyeceği ortaya çıktı. Orman ve Su İşleri Bakanlığı Efemçukuru’ndaki altın madeni çalışana kadar Çamlı Barajını rehin tutmakta kararlı!
HDP İzmir milletvekili Müslüm Doğan’ın geçen yıl Aralık ayında Orman ve Su İşleri Bakanı’nın yanıtlaması talebiyle verdiği soru önergesinin yanıtında verilen bilgiler İzmir’de yıllardır süren Efemçukuru Altın madeni ve Çamlı Barajı tartışmalarına yeni bir boyut getirdi.
Soru önergesinde İzmir’in su kaynaklarındaki doluluk oranının bazı yıllarda ciddi düşüşler olduğunu belirterek, kentin içme suyunun yaklaşık % 40’ını karşılayan Tahtalı Barajı koruma alanı sınırında kalan Efemçukuru Altın Madenini gündeme getirmişti. 200-300 bin İzmirlinin içme suyunu karşılaması planlanan Çamlı Barajı meselesine de değinen Doğan, “Bu bölge İzmir’in arseniksiz tek su havzası konumunda ve aynı zamanda orman alanları ve eşsiz üzümleriyle, İzmir’in gözbebeğidir. İzmir için yaşamsal öneme sahip bu bölgede 4 yılı aşkın bir süredir altın madeni işletiliyor” demişti.
Müslüm Doğan
Madenin yörede yeraltı yerüstü sularda yaptığı ağır metal kirliliği ile ilgili bilirkişi raporundaki verileri paylaşan Doğan, bu değerler karşısında kirliliğin Tahtalı Barajına karışmaması için Bakanlığın ne yapmayı düşündüğünü sormuştu. 
MADEN TAHTALI BARAJINI KİRLETMEZMİŞ!
 
Doğan’ın sorularına yanıt veren Bakanlık Gördes barajının ilavesi ile İzmir’in 2050 yılına kadar içme ve kullanma suyunun karşılanmış olacağını iddia ederek, bu nedenle Çamlı Barajının ancak 2040 yılı sonrası değerlendirmeye alınacağını dile getirdi. Bakanlık bu tarihe kadar İzmir’in içme suyu projeleri arasında Çamlı Barajının olmadığını, bu tarihten sonra barajın yatırım yılı ve sağlayacağı içme suyu miktarının belirleneceğini ifade etti.  Efemçukuru Altın Madeni sahasının Tahtalı Barajının yağış havzasında yer almadığını ileri süren bakanlık, bu nedenle maden atıklarının Tahtalı Barajını kirletmediğini de ileri sürdü.  Bakanlığın, maden alanında yapılan bilirkişi keşfinde yapılan analizler sonrası yörede arsenik (As), kadmiyum (Cd), bakır (Cu), kurşun(Pb), mangan(Mn), nikel (Ni), selenyum(Se), kükürt (S), çinko(Zn) elementlerinin dünya kabuk ortalaması (DKO) seviyelerini aştığı tespitlerine ilişkin soruya yanıt vermemesi dikkat çekti. 
 
Bakanlığın yanıtlarından bütün masrafları İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından karşılanacak olan Çamlı Barajına izin verilmemesinin tek nedeninin İzmir’in yeterli içme suyu kaynağı olması değil, Efemçukuru altın madenini varlığı olduğu çıkarılabilir.
Bakanlık, altın madeni yöredeki cevheri tüketene kadar da bu barajın yapılmayacağını/yaptırılmayacağını itiraf etmiş durumda. Madenin yarattığı kirlilikle ilgili soruyu geçiştiren Bakanlık, Gördes barajının yakınında işletilen sülfürik asitli nikel madeninin yarattığı tehlikeye ilişkin de tek söz etmiyor.
Madene her gün 50 kamyonla sülfürik asit taşındığı, bu kamyonların bir yıl içerisinde 5 kere kaza yaptığı ve bu kazalar sonrası tonlarca sülfürik asitin doğaya karıştığı gibi bilgileri de bakanlığın yanıtında göremiyoruz. Orman ve Su İşleri Bakanlığının Doğan’ın sorularına verdiği yanıt İBB Başkanı Aziz Kocaoğlu’nun deyimiyle “kent için yaşamsal önemde” olan, 300 bin kişinin içme suyunu karşılaması planlanan Çamlı Barajının altın madeni yüzünden 2040 yılına kadar rehin tutulacağına işaret ediyor.
Madenin çalıştığı ilk dört yılda yeraltı-yerüstü sularını kirlettiği bilimsel olarak ortaya konmuşken, bu tarihe kadar çalışması durumunda yöredeki sularda, doğada yaratacağı tahribat sonrası Çamlı Barajının yapımının mümkün olup olmadığı ise ayrı bir tartışma konusu.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Haberin izini sürmek (Pazartesi yazısı)

  24 Haziran 2024 04:25 Fotoğraf: Özer Akdemir / Evrensel   Özer Akdemir Tüm yazıları Geçen senenin mart ayıydı. Gece gele...