Özer Akdemir, İzmir Efemçukuru'ndaki altın madenine karşı
verilen mücadeleyi yazdı: 'Su çürüdü'
Özer AKDEMİR
18 HAZİRAN 2017
“Bu konu çok önemli değerli arkadaşlar. Sadece İzmir için
değil, sadece Efemçukuru için, enfes üzüm için değil, tüm ülke için çok önemli
bir konu. İzmir’in başından şu altın madeni belasını bir çeksinler, biz de
rahat bir ohh diyelim.”
2009 Efemçukuru Üzüm Festivalinde İzmir Büyükşehir
belediyesi Başkanı Aziz Kocaoğlu bu sözleri ettiğinde herkes onu canı gönülden
dinledi ve alkışladı. Sonraki sözleri daha çok alkış aldı. Uzun uzun
Efemçukuru’daki altın madeninin zararlarından, Çamlı barajının neden önemli
olduğundan ve niye yaptırılmadığından bahsettikten sonra şunları söyledi;
“Ülkemi korumak için. ülkemin havasını, suyunu toprağını korumak için, sonuna
kadar mücadele edeceğime namusum ve şerefim üzerine and içerim!...”
***
Aradan yıllar geçti. Ne zaman Efemçukuru Köyüne yolumuz
düşse bu sözleri hatırlarım ve yanımdakilere de hatırlatırım. Çünkü kentin
belediye başkanının yaptırılmaması için elinden geleni yapacağına dair
namus-şeref sözü verdiği altın madeni 5 yıldır gece gündüz çalışıyor! Üstelik
daha yeni kapasite arttırdı. Hem de artık yöredeki suları kirlettiği bilirkişi
raporlarına giriyor. Köy bu yüzden aylarca susuz kaldı, tankerlerle su taşındı
köye.
Şimdi altın madencileri buna itiraz edeceklerdir; “O
bilirkişi raporu mahkemece iptal edildi” diye. Gerekçesini de söylesinler o
zaman! Desinler ki “Danıştay raporu hazırlayan bilim insanları İzmirli diye
iptal etti”!. Bu yargı kararına “saygı duymayıp kabul edip etmemek” gibi bir
lüksü yok vatandaşın. Sonuçta yeni bir bilirkişi heyeti oluştu ve yeni bir
rapor hazırlanıyor şimdi.
***
Aziz Kocaoğlu’nun hakkını da yememek gerek aslında.
Efemçukuru’na altın madeni yapılmasın diye bir hayli uğraştı. “Çamlı Barajı
İzmir açısından yaşamsal önemde” diye demeçler verdi sürekli. “Bu maden
çalışırsa İzmir’i taşımak zorunda kalabiliriz” diye çok geldi gitti Ankara’ya.
Koltuğunun altında kalın kalın klasörler, bilimsel raporlar, barajla ilgili
fizibilite çalışmaları oldu hep. Her seferinde hüsnü kabul gördü başkan.
“Getirdiğiniz raporlar değerlendirilir sayın başkan” denip, sırtı sıvazlanarak
gönderildi İzmir’e. Taa ki, bir bakan müsteşarının “ahlaksız teklifi”ne
kadar.
Müsteşar “Sayın başkan siz madene karşı çıkmayın, maden
işini bitirdikten sonra Çamlı Barajını size bir kuruş para harcatmadan yapıp
hediye etsin” dedi. Kocaoğlu orada ne söyledi bilemiyoruz ama TMMOB
Başkanlarının olduğu bir toplantıda bu “ahlaksız teklif”ten bahsedince konu
basına yansıdı.
Bu süreçte Kocaoğlu’na, “Başkan madene engel olmak çok zor.
Karşıda hükümet, karşıda koca bir sermaye düzeni var. Öbür tarafta İzmir’in
suyu. Siz bu durumu İzmirlilere anlatın, suyunuz tehdit altında, gelin Konak
Meydanına birlikte karşı çıkalım’ deyin. Ancak o zaman bu bela defedilebilir”
dendiğinde de hep karşı çıktı. “Benim bir problem çözme yöntemim var, kırıp
dökmeden, ama sakin sakin, eğilip bükülmeden de” diye. Bu yöntemin işe
yaramadığını 5 yıldır kentin damında işletilen altın madeni çok güzel
özetliyor!..
***
Bakanlık diyor ki, “İzmir’in 2050 yılına kadar içme suyu
diye bir sorunu yok. Biz Gördes’ten İzmir’e yılda 60 milyon ton su vereceğiz.
2040 yılından sonra da Çamlı Barajının yapılıp yapılmayacağını tekrar
değerlendiririz”.
Gördes İzmir’e 120 kilometre uzaklıkta. Bakanlığın milyonlarca
İzmirliye çözüm diye önerdiği bu işte!
İzmir’e kuş uçuşu 20 kilometre
yakınlıkta, denizden 700
metre yükseklikte, kendi cazibesiyle suları 300 bin
kişiye dağıtacak olan, kentin tek temiz yüzeysel su toplama kaynağını altın
madenine verip, 120
kilometre öteden kente borularla su taşımak, dahiyane
değil mi?!
Üstelik sorun sadece uzaklık olsa! Gördes Barajının çok yakınında sülfürik asitle üretim yapan kocaman bir nikel madeni var. Üstelik bu nikel madenine günde 40-50 kamyon asit taşınıyor. Her biri 30 ton olan tankerlerin yol güzergahı Gördes Barajına ve yeni planlanan Başlamış Barajına çok yakın. Madenden kirlilik sızmasa bile kamyonların yapacağı bir kaza ile bu barajlara tonlarca asitin karışması mümkün.
Bu senaryonun gerçekleşmesinin hiç de zor olmadığı bu yolda, son 1 yılda 5 sülfürik asit tankeri kazası ile görüldü. En son Akhisar’a22 kilometre uzaklıkta
şoför uyuyunca tanker devrildi, 27 ton sülfürik asit doğaya karıştı. Yapımı
süren Başlamış Barajına ya da yer altı/yerüstü sularına etkisi oldu mu henüz
bilmiyoruz ama çevredeki ağaçlar bir günde kurudu. Kaç canlının canını da
aldığını bilmiyoruz asitin.
“Kapıdan girene kadar taşınan asitten biz sorumlu değiliz” diyen madenci şirket, “geçmiş olsun, olur böyle vakalar, Allah beterinden saklasın”dan öte bir önlem almayan, dökülmüş asitin üstüne tazyikli su sıkarak onun daha çok yayılmasını sağlayan resmi kurumlar var oldukça da öğrenemeyeceğiz.
Üstelik sorun sadece uzaklık olsa! Gördes Barajının çok yakınında sülfürik asitle üretim yapan kocaman bir nikel madeni var. Üstelik bu nikel madenine günde 40-50 kamyon asit taşınıyor. Her biri 30 ton olan tankerlerin yol güzergahı Gördes Barajına ve yeni planlanan Başlamış Barajına çok yakın. Madenden kirlilik sızmasa bile kamyonların yapacağı bir kaza ile bu barajlara tonlarca asitin karışması mümkün.
Bu senaryonun gerçekleşmesinin hiç de zor olmadığı bu yolda, son 1 yılda 5 sülfürik asit tankeri kazası ile görüldü. En son Akhisar’a
“Kapıdan girene kadar taşınan asitten biz sorumlu değiliz” diyen madenci şirket, “geçmiş olsun, olur böyle vakalar, Allah beterinden saklasın”dan öte bir önlem almayan, dökülmüş asitin üstüne tazyikli su sıkarak onun daha çok yayılmasını sağlayan resmi kurumlar var oldukça da öğrenemeyeceğiz.
***
Efemçurundan her gün ağır metaller İzmir’in suyuna
karışıyor. Kentin suyunun garantisi diye pazarlanan Gördes Barajının yanı
başında bir sülfürik asit tankeri devriliyor. Bir ağaç asitle kavruluyor, bir
kuzu, tavşan, yılan, kurbağa dereden içip son nefesini veriyor. Bir kentin
suyunun başına çöreklenmiş birileri. Su çürüyor! Namus, şeref sözleri havada
uçuşuyor…
“Bulut suya değiyor
su zamana
ve yalnız çakıltaşları
değil aşınmakta olan”*
su zamana
ve yalnız çakıltaşları
değil aşınmakta olan”*
Ahmet Telli (Pasaport Kahvesi)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder