Turgutlu Çaldağı’nda yapılmak istenen nikel madeninin ÇED Raporu iptal kararı Danıştay’dan döndü.
Özer AKDEMİR
İzmir
İzmir
Danıştay bilirkişi raporunun hükme esas alınabilecek
nitelikte ve yeterlikte olmadığı sonucuna vararak, yerel mahkemenin kararını
bozdu. Önümüzdeki günlerde oluşturulacak yeni bilirkişi heyetinin hazırlayacağı
raporla ÇED davası ile ilgili yeniden karar verilecek.
DANIŞTAY YENİ BİR BİLİRKİŞİ RAPORU DEDİ
Danıştay kararında, “Faaliyetin, alanın niteliğine, tarım
alanları, su kaynakları, duyarlı yörelere etkisi ile nihai ÇED raporunun ve
alınacak önlemlerin teknik ve bilimsel açıdan yeterliliğinin tespiti amacıyla
üniversitelerin ilgili bölümlerinden seçilecek biri çevre mühendisi
olmak üzere, kimya mühendisi, maden mühendisi, orman mühendisi, ziraat
mühendisi, hidrojeoloji mühendisi gibi uzmanlardan oluşturulacak yeni bir heyet
ile keşif ve bilirkişi incelemesi yaptırılması ve bunun sonucunda düzenlenecek
raporun incelenmesi suretiyle karar verilmesi gerekmektedir” denildi.
YEREL MAHKEMENİN KARARI TAMAMEN DOĞRU
Turgutlu Çevre Platformu (TURÇEP) Danıştay kararı ile ilgili
yaptığı açıklamada nikel madeninin ÇED Raporunun iptalinin ardından projenin
iptalini beklerken Danıştay’ın kararını şaşkınlıkla karşıladıklarını dile
getirdi. Manisa 2. İdare Mahkemesi’nin verdiği ÇED iptal kararının tamamen
doğru olduğunun belirtildiği açıklamada, “Tüm Gediz Havzasını yok edecek kadar
büyük bir çevre katliamına yargı freni ile “dur” denilmiştir. Çünkü
Çaldağı’ndaki bu madencilik projesi tüm Gediz vadisi için bir “ölüm fermanı” anlamını
taşıyor. Bu gerçek de hemen tüm bilim insanlarının her alanda ortaya koydukları
bilimsel raporlar ile sabittir. Kaldı ki, böyle bir madenciliğe dünyanın hiçbir
ülkesinde izin verilmiyor” ifadelerine yer verildi.
AMİRAL BATTI DEVLET KURTARDI
Çaldağı’ndaki nikel madenciliği serüveninin belli başlı
aşamalarına da dikkat çeken TURÇEP, madencilik projesinin sahibi İngiliz
European Nickel şirketinin daha önce gittiği bütün ülkelerden kovulmuş bir
şirket olduğuna dikkat çekti. Şirketin istediği izinleri sadece Türkiye’de
almayı başardığı için Çaldağı’nı, ‘Projelerinin dünyadaki amiral gemisi’ ilan
ettiklerini dile getiren TURÇEP, “Ama Turgutlu halkının kararlı mücadelesi
sonucu projeden vazgeçtiler. Bugün European Nickel şirketi kapandı, tarihe
karıştı, onunla birlikte paravan şirketleri olan önce Bosphorus, sonra Sardes
şirketi de tarihe karıştı. Yani amiral battı! İçindekiler bir filika ile
kendilerini kurtarmaya çalışırken, hükümetten kendilerine can simidi uzatmasını
istediler. Bu projeyi bir Türk şirketi olarak sürdürmek üzere tesisleri
devralan VTG Madencilik şirketinin “ikinci ÇED” dediğimiz ÇED raporuna
bakanlığın verdiği onay işte böyle bir anlam taşıyor” dedi.
VTG Madencilik şirketinin de Turgutlu halkının haklı
mücadelesi karşısında dayanamayıp elindeki tüm hisseleri bir inşaat şirketi ile
İsviçre’de kara para aklamak için kurulmuş paravan bir nakliyat şirketine
sattığının ifade edildiği açıklamada, “Yani ortada maden şirketi diye bir şey
kalmamış durumda. Ayrıca VTG Madencilik şirketinin cemaatle ilişkisi bizler
tarafından ortaya çıkarılmıştı ve şirket sahipleri FETO soruşturmaları
kapsamında takip altında.” denildi. TURÇEP; “Ortada böyle bir manzara
varken, Danıştay 14. Dairesi’nin kararını anlamak mümkün değil. Yani
Turgutlu’daki bu madencilik projesinden geriye sadece bir enkaz kalmış, enkazın
kaldırılmasına bile izin verilmiyor sanki” dedi.
VAHŞİ MADENCİLİĞE GEÇİT YOK
Bu projeye toplumun her kesiminin karşı olduğunu belirtilen
açıklamada “Turgutlu halkı 10 yıldır vahşi madenciliğe karşı yaşam mücadelesi
veriyor, bugüne kadar bu madene geçit vermedi, bundan sonra ise hiç vermez.”
ifadelerine yer verildi.
28 Haziran 2017
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder