24 Haziran 2017 11:28
Özer AKDEMİR
Çanakkale Ayvacık İlçesi, Kısacık Köyü yakınlarında Pumice
Madencilik adlı şirket tarafından yapılmak istenen altın madenciliğine karşı
yöre halkı yeniden ayakta. 2015 yılında ÇED toplantısı yapmak isteyen şirkete
köylüler toplantı yaptırmayarak yaşam alanlarında altın madeni istemediklerini
net biçimde ortaya koymuştu. Buna rağmen Çevre ve Şehircilik Bakanlığı 28
Haziran’da Ankara’da yapılacak İDK toplantısı ile şirketin ÇED raporu talebinin
değerlendirileceğini duyurdu. Uzmanlar tarafından hazırlanan raporlar altın
madeninin yöre açısından ne büyük bir çevresel felaket anlamına geldiğini
ortaya koyuyor.
Altın madeninin 2015’deki ÇED toplantısı sürecinin ardından
yeniden ÇED sürecini başlatması yöre köylüleri ve bölgede faaliyet yürüten
ekoloji örgütlerini de harekete geçirdi.
Kazdağı Doğal ve Kültürel Varlıkları Koruma Derneği’nin yanı
sıra yöredeki diğer ekoloji örgütlerini de ortaklaşa mücadeleyi tartışıyorlar.
Köy muhtarlığı olarak ÇED Genel Müdürlüğüne gönderilen dilekçe de madenin
ruhsat alanının sadece Kısacık Köyü’nü değil civardaki Akşin, Baharlar,
Dağahmetçesi ve Güzelköy gibi diğer köylerini de kapsadığı dile getirildi.
Madenin, Kocadere, Kısacık Deresi, Akçin Göleti ve Ayvacık Barajına yapacağı
etki nedeniyle Akçin Ovasında tarımcılık yapan bütün köyleri olduğu kadar Ayvacık
İlçesini de etkileyeceğinin belirtildiği dilekçede “işletilecek maden, açılacak
devasa çukurlar ve yoğun ağır metaller ihtiva eden atık topraklarıyla bölgenin
topraklarını, suyunu, havasını olumsuz etkileyecektir. Yapılacak patlatmalarla,
kırma ve eleme tesislerinden çıkan tozlarla, taşıma kamyonlarının tozu,
gürültüsü ile köyler yaşanmaz hale gelecektir” denildi.
KAZ DAĞI ALTINCILARA TESLİM EDİLEMEZ!
Altın madeni sadece bölgede yaşayan insanları değil
Kazdağlarının eşsiz ekosistemini de tehdit ettiğinin altının çizildiği
dilekçede şu görüşlere yer verildi; “Gelecek kuşaklar adına emanetçisi
olduğumuz Kazdağlarındaki hayat, kısa vadeli çıkarlar uğruna altıncılara
terk edilemeyecek ölçüde değerlidir.
Bu nedenle Kısacık Altın Madeni Projesinin gerçekleştirilmesinin
telafisi mümkün olmayacak olumsuz sonuçlar doğuracağı gerekçesiyle
istemiyoruz”. Dilekçe de bakanlığın bu proje için olumsuz görüş vermesi talep
edildi.
RAPORLAR ALTIN MADENİ İÇİN NE DİYOR?
Kazdağı Doğal ve Kültürel Varlıkları Koruma Derneği üyesi
Yüksek maden mühendisi Esenay Eltan tarafından hazırlanan Kısacık Altın madeni
Projesi ile ilgili inceleme raporu yöreyi bekleyen tehlikeleri bir bir ortaya
koyuyor. Raporda proje ile ilgili eleştirilerden bazılar şunlar;
1. Projenin özellikleri ile ilgili bilgi son derece yetersiz
ve eksiktir.
2. Mevcut sondajlar, analizler, testler ve hazırlık
çalışmaları ile ilgili bilgi verilmemiş, değerlendirme yapılmamıştır.
3. Üretimi gerçekleştirilecek madenin; analizine, fiziksel,
kimyasal, biyolojik özelliklerine, tenöre ve cevher bileşimine dair bilgi
verilmemektedir.
4. Proje yeri ve etki alanının hava, su ve toprak açısından
mevcut kirlilik yükü belirlenmemiştir.”
Altın madeninin yer altı, yerüstü sularına etkisi, pasaların
yaratacağı sorunlar gibi birçok önemli eksikliğe dikkat çekilen raporda talep
edilen ÇED izin alanının proje alanından çok küçük gösterilmesindeki çelişkiye
de dikkat çekilerek bu durumun projenin toplam etkisini yansıtmadığı görüşüne
yer verildi.
SU KAYNAKLARI YOK OLACAK
Kırsal kalkınma uzmanı, Orman mühendisi ve ziraat mühendisi
gibi uzmanlık alanlarından kişilerce hazırlanan “Kısacık Altın Madeni İnceleme
Raporu”nda da çarpıcı tespitlere yer verildi. Alanın flora, fauna, hidrolojik,
tarımsal ve teknik özelliklerinin incelenmesi sonrası hazırlanan raporun
“Değerlendirme ve Sonuç” bölümünde yer alan bazı tespitler şunlar;
“Bu alanın ve çevresindeki köylerin altın madenciliği
çalışmalarından olumsuz etkilenerek bir çok flora ve fauna kaybı yaşayacağını,
bu bölgede bulunan su kaynaklarının kirleneceği/yok olacağını, yakın ve uzak
çevresindeki bir çok köyün tarım ve hayvancılık konusunda zarar görerek
etkileneceğini düşünmekteyiz.
EKOLOJİK DENGE BOZULACAK
* Delme, patlatma, kazı, yükleme… gibi madencilik ve tesis
faaliyetlerinin etkileri ekosistemleri ve bu bölgedeki fauna ve florayı,
su kaynaklarını ve tarım alanlarını olumsuz bir şekilde etkileyecektir. Sadece
küçük bir alanın değil yakın çevrenin de ekolojik dengesinin bozulması söz
konusudur.
* Patlatılan her dinamit ve cevherin üzerinde bulunan bitki
örtüsünün toprak tabakasının kazınarak alınması sonucunda topografik yapı
bozulacak, erozyon başlayacak, yeraltı sularının oluşum akış düzeni bozularak
değişecektir. Toprak ve su rejiminin bozulmasının kaçınılmaz sonucu ise
çevredeki ekosistemler (orman, tarım ve su) bozulacak, dolayısıyla insan yaşamı
olumsuz etkilenecektir.
* Ayvacık ilçesinin içme suyu kaynağı, maden alanı sınırları
içinde bulunmaktadır. Altın işletmeciliğinde siyanür gibi kimyasal maddeler
kullanılması durumunda içme suyu dahil yeraltı sularının kalıcı bir şekilde
kirlenmesi ve insan sağlığını ciddi boyutta tehdit etmesi kaçınılmazdır.
* Altın madeninde yapılacak hafriyat ve patlatma çalışmaları
su kaynaklarını kirletip, su kaynaklarının batmasına ve yön değiştirmesine
neden olabilir. Birçok köy ve yerleşim yerinin sulama suyu ve içme suyu bu
faaliyetten dolayı etkilenecektir.
Altın madeninin yakınında tarım alanları vardır. Zamanla
tarım alanlarının üstüne gelecek toz bulutu tarım alanlarındaki verimi ve ürün
kalitesinin düşmesine neden olacaktır.
BAZI BİTKİ HAYVAN TÜRLERİ YOK OLABİLİR
* Altın arama ve işletme faaliyetleri kapsamında açılacak
yeni yollar ve bunlar üzerinde kurulacak sanat yapıları sonucunda toprak
erozyonu ve çevre kirliliği yaratacaktır. Bunun sonucu olarak çevredeki orman
ekosistemleri, sulak alanlar, tarım alanları, köy yerleşimleri olumsuz olarak
etkilenecektir.
* Madencilik faaliyetleri sonucunda bitki örtüsünün
kaldırılması ile birlikte bölgede yağacak aşırı yağışlar sel ve su
taşkınlarıyla sonuçlanabilecektir.
* Alandaki patlama ve diğer faaliyetler sonucu birçok ağaç,
bitki ve hayvan türü etkilenecektir. Aynı zamanda bazı türler yok
olabilecektir.
* Bütün alanın tıraşlanmasına neden olacak bir faaliyete
izin verilmesi alanda şiddetli erozyona ve toprak kaybına neden olacaktır.
EDREMİT KÖRFEZİ DE ETKİLENECEK
* ÇED raporunda Proje Ömrü 37 yıl olarak hesaplanmıştır.
Görece kısa dönemli ve sınırlı sayıda istihdam sağlayacak bir işletme uğruna
büyük bir ekosistemin yok edileceği, çevrede önemli tahribatlara neden
olunacağı açık bir gerçekliktir. İşletmecilik faaliyeti sona erdikten sonra söz
konusu alanın yeniden kazanılması; bir orman ekosistemine dönüştürülmesi mümkün
değildir.
* Altın madeni işletmesi faaliyetiyle ortaya çıkacak
olumsuzluklar yalnızca bulunduğu dar çevreyi değil, Kazdağlarını ve Edremit
Körfezi’ni de etkileyecektir. (İzmir/EVRENSEL)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder