08 Ağustos 2019 20:45
Gazeteci Özer Akdemir, Karaburun Edebiyat Günleri'nde son
kitabı "Doğa ve Direniş Öyküleri"ni anlattı.
Bu yıl ilki düzenlenen Karaburun Edebiyat Günleri'nde
Evrensel gazetesinin İzmir Temsilcisi Özer Akdemir, son kitabı "Doğa ve
Direniş Öyküleri"ni anlattı.
Karaburun Nergis Kafe'de gerçekleştirilen etkinlikte konuşan
Akdemir, geçtiğimiz yıllarda apansız bir hastalık sonucu yaşamını yitiren
Türkiye ekoloji hareketinin öncü kadınlarından, Karaburun Kent Konseyi Başkanı
İpar Buğra'yı anarak konuşmasına başladı.
"AKP DOĞAYI SERMAYEYE YEM EDİYOR"
AKP hükümetinin sermayeye kaynak aktarımı için doğadan başka
elinde bir kaynak kalmadığını ifade eden Akdemir, doğanın, tarihin, yaşamın bu
talanına karşı ülkenin dört bir yanında ekoloji mücadeleleri verildiğini dile
getirdi. En son Kaz Dağı'nda altın madeni işletilmek için kesilen yüz binlerce
ağacın görüntüsünün vicdanı olan herkesi son derece rahatsız ettiğini ve on
bini aşkın insanın maden alanına yürüdüğünü aktaran Akdemir, "Bu
katliamların en çok rahatsız olması gereken Çanakkale milletvekili ve AKP'nin
Grup Başkan Vekili Bülent Turan ise şirketi savunma, madene karşı çıkanları
algı yaratmaya çalışmakla suçladı. 200-300 bin ağacın ve hektarlarca büyüklükte
bir orman ekosisteminin yok edilmesine göz yumup, şirketin katliamını
desteklemek nasıl bir vicdan, nasıl bir iman anlayabilmiş değilim" dedi.
Fotoğraf: Evrensel
TÜRKİYE YAZININDA BİR İLK
Geçtiğimiz mart ayında Yeni İnsan Yayınları tarafından
çıkarılan "Doğa ve Direniş Öyküleri"nde, Anadolu'da birçoğu hali
hazırda devam eden ekoloji mücadelelerinden doğa, yaşam ve insan öykülerini
anlatmaya çalıştığını belirten Akdemir, "Kitap bu yönüyle Türkiye edebiyatında
bir ilk olarak niteleniyor. Halen süren mücadelelerin içinden süzülen öyküleri,
bir anlamda ekolojik mücadelelerle eş zamanlı öyküler olarak değerlendirmek
mümkün. Tabii bu öyküler ve mücadeleler de bir süre sonra tarih olacak. Ama
geriye bir mücadele tarihi ve bunun öyküleri kalacak" dedi.
ÖYKÜLER İNSAN ODAKLI DEĞİL
Öykülerde sadece insana odaklanmadığını; bir turnanın,
balığın ya da rüzgarın, suyun gözü ile yaşananları anlamaya ve aktarmaya çaba
gösterdiğini söyleyen Akdemir, insan merkezcilik ve türcülüğe karşı bir
ekolojik yaşamın mümkün olduğunu söyledi. Akdemir, ekolojik mücadelelerde ve
diğer alanlarda tıkanan hukuksal süreçlere karşı halkın Anayasal ödevini yerine
getirerek sağlıklı çevrede yaşama hakkını korumasının son derece meşru olduğunu
ifade etti. (İzmir/EVRENSEL)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder