31 Ekim 2017 12:08
Balıkesir'in Havran ilçesinde işletilmek istenen altın
madeni için 'Havran Barajını kirletecek' uyarısı yapıldı.
Balıkesir'in Havran ilçesinde işletilmek istenen altın
madeni için 'Havran Barajını kirletecek' uyarısı yapıldı.
Özer AKDEMİR
Balıkesir’in Havran İlçesi yakınlarında işletilmek istenen
altın madeninin Havran Barajını kirleteceği uyarısı yapıldı. Kazdağı Doğal ve
Kültürel Varlıkları Koruma Derneği tarafından yapılan açıklamada Havran'ın
ikinci bir Balya olabileceği dile getirildi. Madenci şirket yarın (1 Kasım
2017) Büyükşapçı Köyü'nde ÇED halkı bilgilendirme toplantısı
yapacak.
MOLİBDEN MADENİNİN ZARARLARI HEP GÜNDEMDE
Havran, son yıllarda Tepeoba molibden madeninin yol açtığı
çevre ve sağlık sorunları ile kamuoyunun gündemine geliyordu. Madenin yöredeki
suları ve tarım alanlarını kirlettiği, yanı başında henüz hiçbir arkeolojik
çalışma yapılmamış Thebe Antik Kentine zarar verdiği madene yöneltilen
iddiaların başında. Diğer taraftan bölgede hemen her yıl çıkan orman
yangınlarının bu madenin civarında olması buraların maden alanına eklenmesi
için sabotajla bilinçli yakıldığı iddialarının sıkça dillendirilmesine neden
oluyor. Bu iddialar yöre Milletvekilleri tarafından TBMM'ye soru önergesi
olarak da iletilmişti. Orman yangınlarını söndürmek için mobilden madeninin
atık havuzundan alınan suyla yangınlara müdahale edilmesinin yöredeki derelerde
sucul yaşamı yok ettiği, insanlara da zarar verdiği bir diğer iddia arasında.
KİRLİLİK KATLANACAK ENDİŞESİ
Havran'ın Eğmir Köyü’ndeki kurşun madeni
projesinin yanı sıra Büyükşapçı Köyü yakınına açılmak istenen altın madeni var
olan çevre kirliliği ve sağlık sorunları endişesini bir kat daha arttırmış
durumda. Madenin "en vahşi yöntem" olarak adlandırılan ve bilim
insanları tarafından "ancak çöllerde ve canlı yaşamının olmadığı yerlerde
uygulanabilir" diye tanımlanan siyanür yığın liçi yöntemiyle yapılacak
olması endişelerin daha da boyutlanmasını beraberinde getiriyor.
KUARS İZNİ ALINMIŞ OYSA ALTIN ARANACAK
Altıncı şirket yarın (1 Kasım 2017) saat 14.00'de Büyükşapçı
Köyünde ÇED halkın katılımı toplantısı gerçekleştirecek. Bu toplantı öncesi bir
açıklama yapan Kazdağı Doğal ve Kültürel Varlıkları Koruma Derneği Kazdağının
önemine dikkat çekerek projeden vazgeçilmesi çağrısında bulundu. Altın madeni
ruhsatının sürekli el değiştirdiğini en son olarak Baharlar Madenciliğe
satıldığını ifade eden Dernek açıklamasında, "dosyada yer alan evraktan
ruhsatların henüz Maden İşleri Genel Müdürlüğü’nden devir edilmediği görülüyor.
Bu durumda daha ruhsatların devir işlemi bitmeden ÇED sürecinin nasıl
başlatıldığı soru işareti" denildi. Açıklamada 2012-2013 yıllarında
“kuartz” arayacağız diye yapılan başvurular için Balıkesir Valiliği tarafından
“ÇED Gerekli Değildir” kararları verildiğine dikkat çekilerek, oysa
arananın quarts değil altın-gümüş olduğunun altı çizildi.
HAVRAN BARAJI VE KÖYÜN SUYU TEHDİT ALTINDA
Proje dosyasında maden alanının, Havran Çayı’nın su toplama
havzasında yer aldığını belirten dernek açıklamasında şu görüşlere yer verdi;
"Değirmendere ve Gelindere, Havran Çayı’na çay ise Havran Barajına akıyor.
Dolayısıyla, maden alanına çok yakın olan bu dereler asit maden drenajı ve
siyanür barajı tehdidi altında. Bu derelerdeki kirlenme doğrudan Havran
Barajına ulaşacak ve bu barajdan sulanan tarım arazileri de kirlenecek. Balya
örneği önümüzde. Balya’da her yıl hala asit maden drenajı nedeniyle asitli
sular dereleri kirletiyor ve derelerdeki balıklar ölüyor".
Büyükşapçı Köyü’nün içme suyu kaynağının da maden alanında
yer aldığının ifade edildiği açıklamada "Köyün içme suları hem kirlilik,
hem de yok olma tehdidi altında. DSİ, bu koşullarda projeye olumlu görüş
vermeyecektir" denildi.
ENDEMİK BİTKİLER NE OLACAK?
58 bin 500 dönümlük ruhsat alanının 6. 886 dönümünün
ÇED izin alanı olarak gösterildiğini aktaran dernek, bu alanın % 79’u karaçam
ve meşe ormanı olduğunu vurguladı.
Proje tanıtım dosyasının inceleme-araştırmadan öte literatür
çalışması ile yapıldığını, bir endemik bitkiden bahsedilirken "incelenirse
daha fazla endemik bitki bulunabilir" dendiğinin kaydedildiği dernek
açıklamasında "O halde, endemikler ne olacak?" sorusu
yöneltildi.
Dernek, "Umarız Balıkesir Orman Bölge Müdürlüğü,
kuraklığın iyice arttığı ülkemizin ve bölgenin çıkarlarını ve orman
ekosisteminin önemini gözeterek böylesi önemli endemik bitkilerin ve
karaçam ağaçlarının bulunduğu bu önemli ormanlık alanı madencilere tahsis
etmez" dedi.
TARIM ARAZİLERİ DE YOK OLACAK.
Proje alanının yüzde 20’sinin yani yaklaşık 1500 dönümün
tarım alanı olduğunu belirten dernek, "Tarımdan yeterince gelir elde
edemeyen Büyükşapçı Köylüsü, tarım arazilerinin 700-800 dönümünü madencilere
çoktan satmış bile. Balıkesir Toprak Koruma Kurulu görevini yerine getirip bu
tarım arazilerinin tarım dışı kullanımına izin vermemeli dedi".
HAVRAN, İVRİNDİ, BALYA, KALKIM ELDEN GİDİYOR
Tepeoba Molibden, Eğmir Kurşun, Kalkım kurşun, Balya Kurşun,
İvrindi altın madenleri ve sıradaki ruhsat alanlarının birbirine çok
yakın olduğunun ifade edildiği açıklamada şöyle denildi; "Bu madenlerin
yeni yapılacak Lapseki-Yenice-Savaştepe Otoyolu ile birlikte bölgeye
toplam etkisinin acilen incelenmesi gerekmektedir. Bölge için Stratejik
Çevresel Değerlendirme yapılması zorunludur.Yok edilen yüz binlerce dönüm orman
ve tarım arazileri ve madenlerde kullanılacak sular, bölgede kuraklığa,
susuzluğa, açlığa, yoksulluğa yol açacak, köyler iyice boşalacak, tarımsal
üretim duracaktır. Bölgemizin Kaz Dağı ekosistemini oluşturan en önemli
etmenlerden olan ve bölgemize hayat veren orman varlığı ve tarımsal
potansiyeli yörenin gerçek altınıdır, yerin altındaki altın ise yalnızca
madenciye kar getirip, halka da hastalık ve yoksulluk olarak geri dönecek,
kamuya ve ülkemize hiçbir yarar sağlamayacaktır".
Kaz Dağı’nda hayatın altından değerli olduğuna vurgu yapan
dernek, "Havran-Demirtaş Altın Madeni Projesi’nden acilen vazgeçilmeli, bu
projeye “ÇED Olumsuz” kararı verilmelidir" çağrısında bulundu.