16 Ekim 2017 14:28
Ege Çevre ve Kültür Platformu (EGEÇEP) Alakır Vadisi’nde
HES’e karşı direnen çiftin Metamar HES firması tarafından tahdit edilmesine
tepki gösterdi.
Ege Çevre ve Kültür Platformu (EGEÇEP) son dönemlerde yaşam
savunucularına yönelik yoğunlaşan saldırı ve baskılara ilişkin yazılı bir
açıklama yaptı.
Açıklamada Antalya’da, taş ocaklarına karşı mücadele
veren Ali Ulvi ve Aysin Büyüknohutçu çiftinin öldürülmesinden sonra yine
Antalya’da, Alakır Nehrini Koruma mücadelesi veren Birhan Erkutlu ve Tuğba
Günal çiftinin yaşam alanlarına yönelik silahlı tacizin rastlantı olmadığına
inandıkları vurgulandı. EGEÇEP'in açıklamasında "Tuğba ve Birhan çiftinin
su aldıkları kaynağın HES şirketi tarafından kesilmesi ise baskının bir başka
boyutudur. En temel insan hakkı olan suyu keserek, suyu korumaya çalışan,
'Alakır Özgür Aksın' mücadelesi veren bu çifti yıldırmak, yaşam
alanlarından uzaklaştırmak istiyorlar" denildi.
Büyüknohutçu çiftini öldürdüğü savıyla hapishanede bulunan
Ali Yamuç’un "daha güvenli olur" diye götürüldüğü başka bir
cezaevinde kuşkulu bir şekilde intihar etmesinin “Acaba susturulmak mı
istendi?” şüphesini güçlendirdiğini belirten EGEÇEP, intihar eden katil
zanlısının ölmeden önce cinayetleri mermer şirketi sahiplerinin azmettirmesi
ile işlediğine yönelik itirafları ve mektuplarının doğayı talan eden bu
şirketleri olağan şüpheli konumuna getirdiğine işaret etti.
'SALDIRILAR ŞİRKETLERİN ÖNÜNÜ AÇMAYA YÖNELİK'
Bu fiili saldırıların dışında, ekolojistlere yönelik
yıldırma çalışmalarının da hız kazandığını ifade eden EGEÇEP, açılan
davaların tehdit, gözaltı ve fiili saldırıların yaşam mücadelesini
önleyerek ülkenin dört bir yanını talan etmek isteyen şirketlerin önünü açmaya
yönelik olduğu kaydedildi.
'VAZGEÇMEYECEĞİZ'
"Akarsularımızı, dağlarımızı, ovalarımızı,
meralarımızı, yerleşim alanlarımızı bütün yaşam alanlarımızı yağmalıyorlar. Tek
dertleri kar etmek olan kapitalistler, sözde "temiz enerji" diye RES,
GES, JES uygulamalarıyla temiz doğamızı da kirlettiler" denilen açıklamada
şu görüşlere yer verildi: "Giderek yaşanmaz hale gelen doğamızı
korumak adına kim mücadeleye katılsa, aynı tür baskı ve suçlamalarla
karşılaşmaktadır. Bu saldırıları, iftira ve yalan dolu karalama kampanyalarını
yürütenler, bilinçli hiçbir yaşam savunucusunu mücadelesinden
vazgeçiremeyeceklerini bilmelidirler. Yaşam alanlarını koruma mücadelemizden
vazgeçmeyeceğiz. Gelecek kuşaklara yaşanılası bir dünya bırakmaya
kararlıyız". (İzmir/EVRENSEL)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder