20 Ekim 2017 13:05
Kalker ocağı açmak için kopyala yapıştır ÇED raporu
hazırladılar. Kızılırmak nehrini Trakya’ya bağladılar.
Özer AKDEMİR
İzmir
İzmir
Kırklareli’de kalker ocağı işletmek isteyen Çimentaş’ın
hazrıladığı raporda bir skandala imza atıldı: Sivas’tan doğup Samsun’a dökülen
Kızılırmak nehri Trakya’ya bağlandı.
TBMM’de görüşülen torba yasada en çok tartışılan maddelerden
birisi de ÇED raporları için yapılan başvuruların üç ay içinde
sonuçlandırılmaması durumunda firmaya ÇED izni verilmiş sayılması. Bir anlamda
“ÇED raporundan vazgeçmek” olarak yorumlanan bu madde, aslında Hükümetin çok
uzun zamandır formaliteden öte bir denetim getirmediği yönünde eleştiriler
getirilen ÇED raporlarına bile tahammülü olmadığını gösteriyor.
Bu kadar çok tartışılsa bile en azından faaliyetle ilgili
belli başlı bilgilerin öğrenilmesi, alanda güdük de olsa bazı incelemelerin
yapılması, yöre halkının en azından görüşlerinin ortaya konması açısından her
şeye rağmen önemsenen ÇED raporlarının nasıl da baştan savma hazırlandığının
son örneği Kırklareli’nden geldi.
KIZILIRMAK TRAKYA’DA NE GEZİYOR?!
Kırklareli Bulgaristan sınırında kalker ocağı işletmek
isteyen Çimentaş Çimento Şirketinin hazırladığı ÇED Başvuru Dosyası bu kadarı
da olmaz dedirtti. ÇED başvuru dosyasına göre Kırıkkale Bulgaristan sınırı
arasında yer alan kalker ocağı alanının 15 kilometre
kuzeyinden Kızılırmak nehri geçiyor! Evet, bildiğiniz Sivas İmranlı’dan doğup,
Samsun Bafra’dan Karadeniz’e dökülen Kızılırmak! Acaba isim benzerliği olabilir
mi diye ÇED raporunun “Doğal afet durumu” başlıklı 24. sayfasını okumaya devam
ettiğinizde şu bilgileri görerek komedinin bir yanlışlıktan kaynaklanmadığını
anlıyorsunuz; “Proje alanının yaklaşık 15 km kuzey doğusunda Sarımsaklı barajı,
Kızılırmak nehri üzerinde Kayseri’nin 25 km kuzeybatısında, 43 km kuş uçumu mesafede
bulunan Yamula barajı bulunmaktadır. Ayrıca proje alanının güneybatısında
yaklaşık 65 km
Yay Gölü ve Sultansazlığı bulunmaktadır”.
Kırklareli Bulgaristan sınırındaki bir faaliyetin yaklaşık1000 km ötedeki Kayseri ili
içerisinde yer alan akarsu ve barajlarla ne ilgilisi var? ÇED raporları böyle
kopyala yapıştır olarak hazırlanıp, hiç okunmadan onaylanırsa buna benzer daha
pek çok “yanlışlıklar” da haliyle ortaya çıkıyor.
Kırklareli Bulgaristan sınırındaki bir faaliyetin yaklaşık
BULGARİSTAN YOLU NASIL BU KADAR UZAKLAŞTI!
Çimentaş’ın ÇED raporundaki yanlışlıkları sadece bununla da
sınırlı değil. Raporun 7. sayfasında kalker ocağı ve işletmesi alanına en yakın
yerleşim alanları sayılırken kalker ocağının “Kırklareli-Bulgaristan karayoluna
en yakın noktası yaklaşık olarak 20
m . mesafededir” deniliyor. Raporun 13. sayfasında ise
aynı cümlede ocağın yola mesafesi biraz daha artmış! “Ocak alanı Kırklareli-
Bulgaristan karayoluna yaklaşık olarak 1 km . mesafededir”.
ÇED KURNAZLIĞI BU KEZ SÖKMEMİŞ
Ocağı, Kırklareli’de merkeze bağlı Kapaklı köyüne 850 metre , Koru köyüne 2
bin 600 metre
uzaklıkta işletmek isteyen Çimentaş, kalker ocağı için “ÇED raporu külfetinden”
sıyrılmak için faaliyet alanını 25 ha’nın altında, üretim kapasitesini de eşik
değer olan 400.000 ton/yılın altında göstermiş. Şirketin başvurularını
inceleyen Kırklareli Çevre İl Müdürlüğü’nün özeni bu kurnazlığa geçit vermemiş.
Proje tanıtım dosyasında ruhsat alanını 90.49 ha , faaliyet alanını
24.76 ha
göstererek ÇED gerekli değildir kararı almak isteyen şirketin bilgilerini
inceleyen İl Çevre Müdürlüğü, proje ile ilgili değerlendirmesinde; “Tesisin
çalışma alanının eşik değer olan 25
ha (24,76
ha ) ve kapasite eşit değeri olan 400.000 ton/yıl’a
(399,360 ton/yıl)’a çok yakın olduğu...”nu belirterek aynı işletmenin 2,27 km mesafede aynı yönde
bir ocak açmak için eş zamanlı yaptığı başvuruya dikkat çekiyor. Bu ikinci
alanda 24,74 ha’lık alanda kalker ocağı işletme istediğiyle şirketin toplam
faaliyet alanının 49,23 ha’ya çıkacağını, toplam üretim miktarının da 2.124.200
ton/yıl olacağını belirten Çevre İl Müdürlüğü, alanın orman vasfı ve yapılacak
dinamit patlatmaları gibi konulara da dikkat çekerek ÇED gerekli kararı
verildiğini dile getirdi.
İZMİR’İN ORTASINDA ZEHİR KUSMAYA DEVAM EDİYOR
İzmir’in artık göbeğinde kalan, Türkiye’nin 3. büyük ilinin
şehirlerarası otogarının tam karşısında yer alan, kirliliği, kokusu, dumanı ile
Bornova, Işıkkent, Yeşilova, Altındağ gibi mahallelerde yaşayanları adeta
canından bezdiren Çimentaş, komşusu Batıçim ile birlikte bölgedeki tepeleri de
kemirmiş durumda. Fabrika İzmir’in çeperinde bulunan orman alanlarını da ham
madde üretimi için yok etmeye devam ediyor.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder