19 Ekim 2017 20:14
Önümüzdeki günlerde Çaldağında yapılacak olan yeni bilirkişi
keşfi öncesi Turgutlu'da geniş katılımlı bir bilgilendirme toplantısı ve panel
yapıldı
Turgutlu halkının Çaldağı'nda yapılmak istenen nikel
madenciliğine karşı mücadelesi devam ediyor. 10 yılda bir çok kez el değiştiren
şirkete verilen ÇED Raporu mahkemece iptal edilmiş olmasına rağmen, iptale
dayanak olan bilirkişi raporundaki eksiklikler gerekçesiyle bu karar
Danaştay'ca bozulmuştu. Önümüzdeki günlerde Çaldağında yapılacak olan yeni
bilirkişi keşfi öncesi Turgutlu'da geniş katılımlı bir bilgilendirme toplantısı
ve panel yapıldı.
BAKAN DÜŞÜREN ORMAN İZNİ
Turgutlu Çevre Platformu (TURÇEP) tarafından düzenlenen
panel Belediye Meclisi toplantı Salonu’nda gerçekleştirildi. Salonun tamamen
dolduğu panelde birçok Turgutlulu da paneli ayakta izlediler. TURÇEP Dönem
Sözcülerinden Perihan Hasergin’in moderatörlük yaptığı panelin başlangıcından
önce AKP hükümetinin ilk Çevre Bakanı olan Osman Pepe’nin Çaldağı’ndaki madene
neden izin vermediğine dair röportaj videosu gösterildi. Pepe, videoda
Çaldağı'ndaki madene izin vermediği için görevden alındığını ima
ediyordu.
‘BUNUN ADI MADENCİLİK DEĞİL FACİA’
Panelde ilk olarak konuşan Jeoloji Yük. Müh. Tahir Öngür,
proje için alınan ÇED raporunun birçok yanlış ve yalanlarla dolu olduğunu dile
getirdi. Öngür, böyle bir madenciliğe dünyanın hiçbir ülkesinde izin
verilmediğine de dikkat çektiği konuşmasında ÇED raporunu değerlendirirken,
“Devletin resmi sitesine girdiğinizde Turgutlu’nun deprem fay hattının
haritasını kolaylıkla görüp elde edinebilirken, ÇED raporundaki deprem
haritasında bu fay hattının silinip ortadan kaldırılmış. Bunun ne büyük ve
tehlikeli bir sahtekarlık olduğunu anlamak çok kolay. Ama böyle bir ÇED
raporuna nasıl onay verildiğini anlayabilmek çok zor. Bu ÇED raporu baştan sona
yanlışlar ve yalanlarla dolu” dedi. ÇED raporu’nda yer alan bu yanlışlar ve
yalanlarla ilgili bazı ayrıntıları bilimsel yanlarıyla açıklayan Jeoloji Yük.
Müh. Öngür, “Bu ÇED raporu asla bilimsel değil, yalanlar ve yanlışlarla dolu
bir paçavradır. Benim temsil ettiğim bilim, bu projenin bir madencilik değil
bir facia olduğunu söylüyor” dedi.
‘YAŞAM BELİRTİSİ KALMAYACAK!’
EGEÇEP Dönem Sözcüsü Prof. Dr. Ali Osman Karababa
konuşmasında Çaldağı’ndaki nikel madencilik projesinin uygulanması durumunda
çevre ve halk sağlığı açısından yaratacağı tehlikelere değindi. Prof. Dr.
Karababa, “Burada kanserojen etkisi yaptığı bilimsel olarak kanıtlanmış
ham nikel tozlarından, çok geniş bir alanda ve tamamen açık bir ortamda
yapılacak nikel madenciliğinden ve en tehlikeli kimyasal olarak 18 milyon ton
sülfürik asitten, başka ülkelerde uygulanmasına izin verilmeyen bir madencilik
yönteminden söz ediyoruz. Sadece bunun anlamı bile; çevre ve halk sağlığı çok
korkunç bir tehlike altında kalacak, madencilik uygulaması bittikten sonra bu
çevrede yaşam belirtisi artık kalmayacak demektir” dedi. Prof. Dr. Karababa,
başta Manisa ovası olmak üzere tüm Gediz havzasını tehdit eden bir tehlikenin
söz konusu olduğunu belirterek; "Madenin işi bitip de gittikten sonra bu
bölgede bir yaşam belirtisi belki de olmayacak. Yöre halkının göç etmekten
başka bir seçeneği kalmayabilir" dedi.
TORBA YASAYA DİKKAT
Son konuşmacı Avukat Arif Ali Cangı da konuşmasında hem ÇED
raporu hem de madencilik projesini hukuksal yönleriyle değerlendirdi. 13
Kasım’da yapılacak bilirkişi keşfi ve ardından görülecek ÇED iptal davası
hakkında da bilgilendirmelerde bulunan Cangı, ayrıca Danıştay’ın 11 Temmuz 2017
tarihindeki “Çaldağı’nda orman tahsis izninin iptali”ni isteyen kararını da
değerlendirdi. Cangı, “Danıştay’ın Çaldağı için verdiği bu kararı, sizlerin
davanızda ne kadar haklı olduğunuza dair anayasal bir destek anlamını da taşıyor.
Çünkü Anayasanın 169. Maddesine dayandırılıyor" dedi. TBMM'de görüşmeleri
süren Torba Yasa’ya dikkat çeken Cangı, "Eğer bu yasa çıkarsa, madencilik
‘dokunulmaz’, ÇED raporları da’gereksiz’ hale gelecektir” dedi.
Panel, izleyicilerin çeşitli soruları ve konuşmacıların bu
sorulara ilişkin cevaplarının yer aldığı soru-cevap bölümü ile tamamlandı. (İzmir/EVRENSEL)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder