02 Ekim 2017 05:13
Prof. Dr. Doğanay Tolunay, 'Torba Yasa'da madencilik ve
ormanlarla ilgili getirilmek istenen değişiklikleri yorumladı.
Özer AKDEMİR
İzmir
İzmir
İstanbul Üniversitesi Orman Fakültesi Öğretim Üyesi Prof.
Dr. Doğanay Tolunay, TBMM’de görüşülen ve vatandaşa yüzde 40’lık MTV
Vergi artışı boyutuyla tartışılan 'Torba Yasa'da madencilik ve ormanlarla
ilgili getirilmek istenen değişiklikleri yorumladı. Düzenlemenin madencilerin
isteği ile yapıldığının açık olduğunu söyleyen Tolunay, tasarının geçmesi
durumunda madenlerin sayısı hızla artarken aynı hızla orman sayısının
düşeceğini dile getirdi.
ON BİNLERCE AĞAÇ KESİP ON KURUŞ ÖDEMEYECEKLER!
Torba Yasa içinde gözden kaçan iki yeni düzenleme olduğunu
belirten Tolunay, bunların ÇED izinleri ve ormanlarla ilgili olduğunu dile
getirdi. Tolunay, torba yasada orman sahası içinde yer alan maden
sahalarının kullanımında orman arazi bedeli veya herhangi bir bedelin işletme
döneminin ilk on yılı için alınmamasının öngörüldüğünü ifade etti. Yürürlükteki
Orman Kanununun 16. maddesine göre orman alanlarında açılacak maden
alanlarından ağaçlandırma bedeli ve orman arazi bedeli alındığını hatırlatan Tolunay,
“Bunlardan ağaçlandırma bedeli bir defaya mahsus alınmakta olup 2017
fiyatlarına göre bir hektar alanın ağaçlandırma bedeli 17 bin 420 liradır.
Madencilik faaliyetlerinden alınan orman arazi bedeli oldukça değişkendir.
Ancak çok kaba kabullerle ile 2017 yılı için metrekaresi 4 lira gibi bir değere
karşılık geldiği söylenebilir” dedi.
MADENCİ ON YIL SONRASINDA DA ÜCRET ÖDEMEYEBİLİR
Ülkemizde ormanlarda bugüne kadar verilen maden izinlerinin
toplamının 103 bin ha’yı aştığını vurgulayan Tolunay, “Yıllık ortalama 10 bin
ha kadar bir orman alanında madencilik izni verilmektedir. Buna göre 2017 yılı
için madencilerin 10 bin ha kadar bir alan için 174 milyon lira ağaçlandırma
bedeli ve yaklaşık 400 milyon lira kadar da orman arazi bedelini devlete
ödemesi gerekmektedir. Tasarının yasalaşması ile birlikte yeni açılan maden
alanlarından 10 yıl boyunca her yıl 400-500 milyon lira bir bedelin
alınmasından vazgeçilecektir. 10 yıldan sonra bu bedellerin alınması öngörülse
de Kanunun uygulanması sırasında madenciler 10 yıl sonunda madeni kapatıp yeni
ruhsatlar alarak bu 10 yıllık süreyi kullanacaklardır” dedi.
MADENLER ARTACAK, ORMAN AYNI HIZLA YOK OLACAK
Tasarı ile getirilmek istenen hükümlerin açıkça madencilerin
talebi doğrultusunda hazırlandığının görüldüğüne ve sadece madencilere teşvik
olarak yorumlanabilecek hükümler olduğuna işaret eden Tolunay, bu durumun orman
alanlarındaki madenlerin sayısının hızla artmasına ve orman alanlarının da aynı
hızla azalmasına yol açacağını söyledi. Tolunay şunları dile getirdi: “Başka
bir ifadeyle ülkemizde ormansızlaşma yaşanacaktır. Bu durum da ormanların
insanlara sağlamış olduğu ekosistem hizmetlerinin (rekreasyon, karbon
biriktirme, oksijen üretme, odun hammaddesi, erozyon önleme vb.) azalmasına yol
açacaktır. Ormanların depoladığı karbon miktarının azalması da küresel ısınma
ve iklim değişikliğinin artmasındaki en önemli nedenlerdendir. Ayrıca yıllık
400-500 milyon lira gibi hiç de azımsanmayacak bir gelirden vazgeçilmiş
olacaktır”.
Açık maden ve taş ocaklarının çevrelerine
yaptığı olumsuz etkiler. (Kantarcı, M.D., 2011. Açık taş ocağı işletmesinin
çevreye etkileri ve sürdürülebilirliği. Yayınlanmamış araştırma)
Tasarıda açıkça yazılmasa da terk edilen maden alanlarının
rehabilitasyonu için kullanılacak ağaçlandırma bedelinin de alınmayacağını
ifade eden Tolunay, bu durumda madencilik faaliyeti sonrasında bu alanlarda
ağaçlandırma yapılamayacağını ya da Orman Genel Müdürlüğünün kendi öz
kaynaklarından karşılayarak bu alanları ağaçlandıracağını bunun da ekonomiye ek
bir yük getireceğini dile getirdi. Ormansızlaşmaya ek olarak madencilik
faaliyetlerinin ormanlara ve çevreye olan olumsuz etkilerinin de artacağı
uyarısında bulunan Tolunay, madencilik faaliyetleri ormanda yapılsa da
yakınlardaki tarım arazileri ile bağ, bahçe, meyvelik ve zeytinliklerin de
olumsuz olarak etkileyeceğini söyledi.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder