10 Aralık 2018 14:56
Son Düzenlenme Tarihi: 10 Aralık 2018 15:42
Balıkesir Altınoluk'ta, ‘Ekoloji mücadelesinin siyaset ve
diğer toplumsal mücadelelerle ilişkisi’ konulu panel gerçekleştirildi.
Fotoğraf: Evrensel
Emek Partisi Balıkesir İl örgütü tarafından Altınoluk'ta
gerçekleştirilen “Ekoloji mücadelesinin önemi ve diğer toplumsal mücadelelerle
ilişkisi” konulu panelde konuşan Prof. Dr. Aykut Çoban, birleşik bir
mücadelenin zorunluluğuna vurgu yaparken, “birleşik mücadelenin tutkalı sermaye
- devlet ortaklığına karşı siyasallaşmadır” dedi.
EKOLOJİ MÜCADELESİ VE EMEK
Altınoluk Alevi Kültür Derneği'nde gerçekleştirilen
toplantıda ilk olarak konuşan Evrensel Gazetesi İzmir Temsilcisi ve EGEÇEP YK
üyesi Özer Akdemir, "Ekoloji mücadelesi ve emek" başlıklı sunumunda,
yerellerde süren ekoloji mücadelelerinin artık birer yaşam mücadelesi haline
geldiğini ifade etti. Ülkenin birçok yerinden verdiği örneklerle yerel ekoloji
mücadelelerin sermaye ve devlet karşısındaki konumlarına dikkat çeken Akdemir,
"kömürlü termik, JES, RES, madencilik, HES gibi doğayı sömürüp sermayeye
rant aktarımını amaçlayan faaliyetler yurttaşların hem yaşam alanlarını
kirletiyor hem de geçimlik üretimlerini ellerinden alıyor" dedi.
"Kapitalizm de emek, doğa, kadın her “şey” metalaşmıştır" diyen
Akdemir, "Bizler bir yandan sömürülen emeğimiz için mücadele ederken diğer
taraftan sermayenin rant uğruna talan ettiği yaşam alanlarımız için de mücadele
vermek zorundayız. Zorundayız çünkü doğamıza, yaşam alanlarımıza, yeşilimize
sahip çıkmazsak üzerinde yeni bir yaşamı, toplumsal adaleti, kardeşliği
örgütleyeceğimiz bir dünya da bulamayacağız" dedi. Akdemir, ekoloji
mücadelelerinin birleşmesi sürecini ve Ekoloji Birliği'ni aktararak, diğer
toplumsal mücadelelerle birlikte ortak mücadele edilmesinin önemine dikkat
çekti.
DOĞAYA DAİR HER TALEP SİYASALDIR
Panelin ikinci konuşmacısı olan Siyasal Bilgiler Fakültesi
öğretim üyesi iken Barış imzacıları arasında olduğu için KHK ile ihraç edilen
Prof. Dr. Aykut Çoban, sermaye için doğanın servete dönüştürülecek bir varlık
olduğunu, işçi, çiftçi gibi emeğiyle geçinenlerin ise doğayı kullanım değeri
üreteceği bir varlık olarak gördüğünü söyledi. "Doğayla ilgili her talep
siyasal bir taleptir" diyen Çoban, onu koruma mücadelesinin de bu nedenle
siyasal olduğunu söyledi. Soruna çok farklı yaklaşımlar olduğunu, kimilerinin
meseleyi nüfus fazlalığı, teknolojinin gelişimi, insanın yaşam tarzı vs
açılardan yaklaştığını belirten Çoban, "Bütün bunları bağlayacağımız yer
toplumsal ilişkiler düzlemidir. Herhangi bir ekolojik soruna karşı verilen
mücadelede tek tek sorunların çözümünün değil bu sorunların ana kaynağı olan
Kapitalist sistemin görülmesi gerekmekte" dedi.
EKOLOJİ MÜCADELESİ VE SİYASET
"Doğanın kendisi artık sermaye birikiminin kalbine
dönüştü" diye konuşan Çoban, "kapitalizm talana açılmadık yerlerde
doğru büyüyor. Zaten temel ilkesi ya büyürsün ya yok olursun. Büyümeye kar
etmeye endeksli daha çok üretme ve tüketmeye endeksli bir sistemden
bahsediyoruz" dedi. Ekoloji mücadelesinin siyasal bağları kurulabilirse
mücadeleyi büyütme şansının olabileceğini ifade eden, Çoban, şu örneği verdi;
"Tek başına diyelim ki bir madenle uğraştığımız sürece ya mücadele
yenilgiyle ya da başarıyla sonuçlanır. Mücadele de bir araya gelen özneler her
iki durumda da mücadelenin dışına atıyorlar. Oysa sorunun daha geniş ölçekte,
kapitalizmle, sermayeyle ilişkilendirirsek, bu mücadele başarı olsa da yenilse
de bu mücadeleyi başka alana taşıyabiliriz" dedi.
BİRLEŞİK MÜCADELENİN TUTKALI
Ekoloji Birliğinin kuruluşunun ardından başka mücadelelerle
de ilişki kurmayı gereken bir hatta girmesinin gerekebileceğini kaydeden Çoban,
"Başka toplumsal hareketlerle de bağlarının kurulması gerek. Sendikalarla,
işçi mücadelesi, kadın hareketi, hayvan hakları hareketi ile bağalarımızı nasıl
kurabilir?. Herkes kendi sorununu dünyanın en önemli sorunu görürse bu
mücadeleleri birleştirmek nasıl olabilir. Bütün bu mücadelelerin
ortaklaştırılması lazım. Onu ortaklaştıracaksa toplumsal ilişkiler arasında bağ
kurup siyasallaşması. Devletle ilişkilere dair bir tartışmaya girmesi ve
tartışmayı diğer hareketlerle birlikte örmesi. Birleşik mücadelenin tutkalı
sermaye-devlet ortaklığına karşı siyasallaşmadır " dedi.
SENDİKA, SİYASET, EKOLOJİ
Bir araştırmada bir sendikada örgütlü metal işçilerinden
%67'sinin sendikanın siyasetle ilgilenmemesi gerektiğine dair görüş
bildirdiğini aktaran Çoban, "Sendika sadece işçi sağlığı vs sorunlarla
ilgilendiği zaman örneğin madenin çevreye verdiği zarardan kaçamıyor. İşçi
mahallesinde, evinde o zarardan payına düşeni alıyor. Sorunu daha büyük ölçekte
görmedikçe zarardan kaçamıyorsunuz. Ekoloji hareketi de meseleyi sadece o
madenin kapatılması olarak görürse sendikayla nasıl bir araya gelecek? Bunun
için daha geniş perspektife ve bir işbirliğine ihtiyaç var. Bunun yapabilmek
için de sorunlara siyasal bakmak,kapitalizme bağı kurup başka hareketlerle
ortak kesenini kurmak zorundayız" diye konuştu.
Panele Edremit, Ayvalık. Burhaniye, Balıkesir, Balya gibi
yakın yerlerden çok sayıda yurttaş katılırken, panel soru yanıt kısmının
ardından sona erdi. (Balıkesir/EVRENSEL)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder