28 Aralık 2018 Cuma

'Ayçiçek yağında sıfır gümrük, kooperatifleri zor durumda bırakır'


28 Aralık 2018 17:34
 Son Düzenlenme Tarihi: 28 Aralık 2018 17:42

TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası, yüzde 0 gümrük vergisiyle 300 bin ton yağlık ayçiçeği tohumu ithalatına serbestlik getirilmesine tepki gösterdi.
 'Ayçiçek yağında sıfır gümrük, kooperatifleri zor durumda bırakır'
TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası İstanbul Şube Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Atalık, 30 Haziran 2019 tarihine kadar %0 gümrük vergisiyle 300 bin ton yağlık ayçiçeği tohumu ithalatına serbestlik getirilmesinin "Üretmek için politika geliştirmek yerine ithalat kolaycılığına kaçmak" olduğunu dile getirdi. Atalık, bu durumun ayçiçeği tohumu üretimini artırmak ve üyesi çiftçilere daha fazla kazandırma uğraşısı içerisinde olan kooperatif birliklerini de son derece zor durumda bırakacağını belirtti.
'EN ÇOK AYÇİÇEK YAĞINI TÜKETİYORUZ'
Resmi Gazete’nin 26 Aralık 2018 tarih ve 30637 sayılı nüshasında yayımlanan 497 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı ile 30 Haziran 2019 tarihine kadar ithal edilecek 300 bin ton yağlık ayçiçeği için gümrük vergisi sıfırlandı. Atalık, bu konuya dair yaptığı açıklamada tarım ürünleri ithalatında en büyük payı yağlı tohumlar ve bitkisel ham yağın aldığını aktararak, bu kapsamda 2017 yılında 3,2 milyon ton yağlı tohum ithalatına 1,5 milyar dolar, 1,4 milyon ton bitkisel ham yağ ithalatına ise 1,3 milyar dolar ödendiğini ifade etti.
Atalık, TÜİK tarafından verileri yayımlanan 2018 yılının Ocak-Ekim döneminde ise 3,1 milyon ton yağlı tohum ithalatına 1,3 milyar dolar, 1 milyon ton bitkisel yağ ithalatına da 801 milyon dolar ödendiğini kaydetti. Ülkemizde ayçiçeğinin hasat zamanının Temmuz Ağustos ayları olduğuna vurgu yapan Atalık, tam da hasadın yaklaştığı bir dönemde 5 Haziran 2018'de Bakanlar Kurulu Kararı ile yağlık ayçiçeği tohumu ithalatında uygulanan %27’lik gümrük vergisi oranının %13’e ve %36 oranında uygulanan ham ayçiçeği yağı ithalat gümrük vergisi de %23’e düşürüldüğünü hatırlattı. Üretmek yerine sadece iç piyasa fiyatlarını baskı altına alma amacını taşıyan bu hamlenin amacına ulaştığını aktaran Atalık, "Ülkemizde sıvı yağ tüketiminde ayçiçeği yağı en önemli yeri tutmaktadır. Yıllık tüketimimiz toplamda 950 bin ton civarında olup bunun yaklaşık %55’lik bölümünü yerli ayçiçeği tohumu üretimimizle, kalan %45’lik bölümünü ise yağlık ayçiçeği ve ham yağ ithalatı ile karşılıyoruz" dedi.
'AYÇİÇEK TOHUMU ÜRETİMİMİZİ ARTTIRMAMIZ LAZIM'
Çiftçinin sürekli artan üretim maliyetleri karşısında ayçiçeği tohumu üretim hızı yavaşlamışken, bu kez de 26 Aralık 2018 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan karar ile 30 Haziran 2019 tarihine kadar %0 gümrük vergisiyle 300 bin ton yağlık ayçiçeği tohumu ithalatı serbestliği getirildiğine dikkat çeken Atalık, "İthalatta gümrük vergilerinin indirilmesi hatta sıfırlanması ayçiçeği tohumu üretimini arttırmak ve üyesi çiftçilere daha fazla kazandırma uğraşısı içerisinde olan kooperatif birliklerini de son derece zor durumda bırakmakta hatta zarar etme noktasına getirmektedir. Tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de bitkisel yağlar sadece gıda olarak değil enerji ve kimyasal sektörlerinde de stratejik ürün konumuna gelmiştir. Bu nedenle bitkisel yağ üretimimiz içinde en büyük paya sahip ayçiçeği yağı üretimimizi yerli üretimimiz ile karşılamak, hammaddede ithalat bağımlılığından kurtulmak son derece önemlidir. Bu hedefe ulaşmak için diğer sektörler de dikkate alınarak ayçiçeği tohumu üretimimizi %100 civarında arttırmamız gerekmektedir" dedi. 
Atalık, önerilerini şu şekilde sıraladı:
* Ayçiçeği tohumu tarımında tek bir sulama ile verimi iki katına çıkarmak mümkündür. Buradan hareketle tarım alanlarımıza suyu en ekonomik ve hızlı şekilde götürmek öncelikli hedefler arasında yer almalıdır.
* Hammaddelerin ülkemizde üretilme olanakları araştırılmalı, ilk aşamada ise girdiler desteklenerek maliyetler aşağı çekilmelidir.
* Sanayicinin ve kooperatif birliklerinin ambalajlamada kullandıkları sac ve plastik materyalin bile önemli miktarda yurtdışından gelmesi yağın fiyatını arttırmaktadır. Ambalaj materyallerinin de kaliteli bir şekilde ülkemizde üretilmesi desteklenmesi tüketiciye sunulan yağ fiyatlarında gerilemeye yol açacaktır.
* Çiftçimize yağ oranı yüksek daha kaliteli tohum temin etme yoluna gidilmelidir.
* Üretimimizi olumsuz etkileyen döviz kurundaki spekülatif hareketlere, faiz oranlarına, emtia fiyatlarına ve maliyetinin altında çiftçinin ürününü satmak zorunda bırakan piyasa mekanizmalarına karşı tedbirler alınmalıdır.
* İthalat yerine üretime yönelik olarak tarıma aktaracağımız kaynak ve yatırımlar çok daha büyük bir kazanç olarak geri dönecek, halkımızın refah ve mutluluğu artacaktır.
(HABER MERKEZİ)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Haberin izini sürmek (Pazartesi yazısı)

  24 Haziran 2024 04:25 Fotoğraf: Özer Akdemir / Evrensel   Özer Akdemir Tüm yazıları Geçen senenin mart ayıydı. Gece gele...