25 Ocak 2017 14:26
Karaburunlular, balık çiftliklerine karşı bir oldu. Halk,
balık çiftliklerinin hem doğaya hem geçimlerine zarar vereceğini vurguluyor.
Özer AKDEMİR
İzmir
İzmir
İzmir'de Karaburun Yarımadası halkı denizlerdeki balık
çiftlikleri istilasına karşı bir oldu. Dün Ambarseki Köyünde yapılmak
istenen balık çiftlikleri ÇED Toplantısına karşı toplantının yapılacağı kahveyi
adeta kuşatan Karaburunluların kararlılığı sonrası toplantı yapılamadı.
Agromey Gıda ve Yem San. Tic. A.Ş. tarafından, Karaburun
Mimoza Koyu İle Kaynarpınar arasındaki 387 hektarlık deniz alanında
kurulmak istenen balık çiftliği projesi Karaburunluların direnişine çarptı.
Sabah saatlerinden itibaren Ambarseki köyü girişine ve ÇED Toplantısının
yapılacağı kahve yakınlarına balık çiftliği, RES'ler, taş ocakları ve diğer
çevre sorunlarına dair pankartlar asan Karaburunlulara İzmir, Mordoğan, Çeşme
gibi yerlerden yaşam savunucuları da destek verdi. Yoğun yağış altında
Ambarseki kahvesini dolduran Karaburunlular, şarkılar ve türkülerle balık
çiftliklerini protesto etti. Çoluk çocuk, genç yaşlı yüzlerce Karaburunlu
yaşam alanlarını tehdit eden projelere karşı sık sık sloganlarla tepkilerini
ortaya koydu. Karaburunlular "Al çiftliğini git gari, yettin gari git
gari", "Havama suyuma, toprağıma dokunma"
sloganlarını atarken, ÇED toplantısı adeta bir eylem alanına dönüştü.
Şirket yetkililerinin ve Çevre Şehircilik Bakanlığı görevlilerinin yuhalandığı
ve "Şirket Karaburun'u terk et" sloganlarının atıldığı toplantı
kahveyi hınca hınç dolduran halkın tepkisi nedeniyle yapılamadı.
ŞİRKET KORSAN TUTANAK TUTMUŞ
Eyleme CHP İzmir Milletvekili Musa Çam, Karaburun
Belediye Başkanı Ahmet Çakır, köy muhtarları, esnaf odaları temsilcileri,
Kent konseyi ve EGEÇEP temsilcileri de destek verdi. Çevre Şehircilik
Bakanlığından gelen yetkililerin toplantı yapılamadı tutanağını tutmak
istememesi uzun süre tartışmalara neden oldu. Toplantı tutanağı tutmadan
kahveden ayrılan ve tutanağı kaymakamlıkta yazacaklarını söyleyen yetkililerin
ayrılmasının ardından halk kendi tutanağını oluşturarak balık çiftliklerini ve
bununla ilgili toplantıyı istemediklerini imza altına aldılar. Çevre Şehircilik
İl Müdürlüğü görevlileri ile kahve içerisinde tutanak tutma tartışmalarının
sürdüğü bir ortamda şirket yetkililerinin kendi tutanaklarını tuttuklarına dair
bilgi ise şaşkınlığa neden oldu. Halktan gizli, hiç kimsenin haberi
dahi olmadan tutulduğu ileri sürülen tutanağın içeriği de bilinmiyor.
BİRLİK VE KARARLI MÜCADELE VURGUSU
Yetkililerin köyden ayrılmasının ardından bir açıklama yapan
CHP Milletvekili Musa Çam, eylem sırasında yaşanan görüş ayrılıklarının
mücadeleyi böldüğü ve bunun bir handikap olduğunu söyledi. Avukat Şehrazat
Mercan da ÇED halkı bilgilendirme toplantısının yapılması ya da
yaptırılmamasının balık çiftlikleri ile ilgili sürece çok önemli bir etkisinin
olmadığını söyleyerek, "Halkın olurunu almak değil bilgilendirmek için bu
ÇED toplantıları yapılıyor. Bu mücadeleyi kararlılıkla sürdüremezsek bu
çiftlikler kurulur ve denizlerimizi kirletmeye devam eder" dedi.
DENİZİN ALTINDA ANTİK KENTLER VAR
Karaburunlulara destek için gelenlerden Dokuz Eylül
Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Öğretim üyesi Yard. Doç. Dr. Ahmet Uhri olayın
hiç bilinmeyen bir yönüne dikkat çekti. Evrensel'e görüş veren Uhri, balık
çiftlikleri kurulmak istenen denizin altında antik yerleşimler olduğunu
belirterek, "Bir kısmını tescil ettirdiğimiz, bir kısmının da incelemesini
yapıp rapor halinde Kültür ve Turizm Bakanlığına tescil için başvurduğumuz Roma
dönemi ve Neolitik Çağ yerleşimleri tam bu balık çiftliklerinin kurulacağı
alanlarda. Bunların korunabilmesi için balık çiftliklerini kesinlikle
yapılmaması lazım" dedi.
DENİZİMİZ TEMİZ KALSIN
Ambarseki köylülerinden 73 yaşındaki Mehmet Arkan da
balık çiftliği değil, denizlerinin temiz kalmasını istediklerini söyledi.
İsmail Çiğdem: Mordoğanlıyım. Baba mesleği olarak
balıkçılık yapıyorum. O bölgeye daha önce kurulan balık çiftliklerinin denizde
yarattığı kirlenmeyi gözlerimle gördüm. tuttuğumuz balıkların kalitesi düşüyor.
Balıkların dışkıları ve verilen yemler çiftlik dışında yaşayan balıkları da
etkiliyor ve balığın kalitesini düşürüyor. Ben devamlı dalarım. Daldığımda
parça parça balık dışkıları geliyor önüme.
Mehmet Atal (Ambarseki): Balık çiftlikleri doğayı
kirletiyor. Hazır yemler balıkların balıkları yamyamlaştırıyor. Bunlar sağlıklı
değil. Mutlaka bir hastalığa neden olacak. Kıyılarımızı kirletecek. Bizim geçim
kaynadığımız zeytin ve balıkçılık. Bunlar da zarar görecek..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder