17 Ocak 2017 03:33
Korunan Alanlarda Yapılacak Planlara Dair Yönetmelik
değişikliği Urla villaları için gerekli kılıfı da hazırladı.
Özer AKDEMİR
İzmir
İzmir
Korunan Alanlarda Yapılacak Planlara Dair Yönetmelik
değişikliğinin etkilediği davalardan birisi de kamuoyunda ‘Urla Villaları’
olarak bilinen içerisinde Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın da villalarının
olduğu ileri sürülen Urla Zeytineli Hacılar koyundaki villalar oldu.
AKP Hükümetinin son dönemde yaptığı yasal düzenlemelerden
birisi olan Korunan Alanlarda Yapılacak Planlara Dair Yönetmelik değişikliğinin
Urla Villaları sürecini nasıl etkilediğinin izine düştük. Görüşlerine
başvurduğumuz Türkiye Barolar Birliği Çevre ve Kent Hukuku Komisyonu Sekreteri
Ömer Erlat, Urla Villalarının bulunduğu 20 adet parselin 1. derece doğal sit
alanı iken, 3. derece doğal sit alanına dönüştürülmesi kararının İdare
mahkemesinde iptal ettirildiğini aktardı. Erlat, “Bu yönetmelikte 2012 tarihli
haline göre yapılan en önemli değişiklik doğal sit alanı ilanına ilişkin gerekçe
raporu ve biyoçeşitlilik raporu aranmadan planlamanın yapılacak olması ile plan
yapılıncaya kadar geçiş döneminde yapılaşma uygulamasına ilişkin sürenin
uzatılması oldu. Özü, doğal sit alanlarında yapılaşma ve plan koşulları
objektif koşullara değil idarenin keyfi uygulamalarına terk edildi” dedi.
VİLLALARI KILIFINA UYDURACAKLAR
Urla Villalarının bulunduğu parsellerin, İzmir 2. İdare
Mahkemesi kararına göre 1. derece doğal sit alanı olduğundan yapılaşmanın
mümkün olmadığını kaydeden Erlat, “Planlamaya dair yönetmelik de bu nedenle
konuyla ilgili değil. Ancak, bir kaç ay önce Urla Villalarının bulunduğu
parsellerin koruma statüsünün -yargı kararına rağmen- 1. derece doğal
sitten (Yeni yönetmelikteki tanımla; Kesin korunacak hassas alan) 3. derece
doğal site (Sürdürülebilir Koruma ve Kontrollü Kullanım) alanına dönüştürüldüğünü
bunun da ilan edildiğini öğrendim. Buna göre Urla Villalarındaki yapıları bir
şekilde kılıfına uyduracaklar görünüyor” dedi.
MAHKEME KARARINI UYGULAMADILAR
Villalarla ilgili açılan davaları yakından takip eden Av.
Şehrazat Mercan da Av. Erlat’ın verdiği bu son bilgiyi doğruluyor. Mercan,
“Geçtiğimiz ağustosta yapılan yarımada ile ilgili revizyonda o alanlar yeniden
değerlendirildi. Mahkeme kararları uygulanıp buraları 1. derece doğal site
dönüştürülmesi gerekirken mahkeme kararlarının tersine o koyu 3. doğal sit
yaptılar. Yani görevlerini kötüye kullanarak mahkeme kararlarını uygulamayıp
bildiklerini okudular yine” dedi. Mercan, “Şehir Plancıları Odası (ŞPO)
ağustostaki revizyon planına karşı dava açtı. Ben şimdi o davaya müdahil
olacağım” dedi.
MİLYONLARCA HEKTARLIK ALAN KORUMASIZ KALIYOR
ŞPO İzmir Şube Başkanı Özlem Şenyol Kocaer ise yönetmeliğe
konu olan sit statülerindeki değişikliklerin ilkinin İzmir’de Çeşme, Karaburun,
Urla, Seferihisar ve Güzelbahçe ilçelerinin bir kısmı için geçen yıl askıya
çıktığını aktararak “Bu alanların içinde Urla Zeytineli Hacılar Koyu da var”
dedi. Şenyol’un gönderdiği Çevre ve Şehircilik Bakanlığına açılan dava
dilekçesinin en son cümleleri yönetmelik değişikliği ile yapılmak istenenleri
örnekliyor. ŞPO adına davayı açan Av. Koray Cengiz yürütmeyi durdurma istemli
dava dilekçesinde bir bütün olarak korunan alan olarak tescil edilmiş ve kesin
korunacak alan olarak belirlenmiş bir alanın derecesinin değiştirilmesinin
diğer parçaların da telafisi mümkün olmayacak tahribatlara açık hale getireceği
uyarısında bulunuyor. Cengiz dilekçeyi “Koruma statülerini değiştirerek
bütüncül koruma yaklaşımını ve geçmişte elde edilmiş koruma niteliklerini
ortadan kaldırmak, yasal boşluklar ve mevzuat eksiklikleri yaratarak karar
verici olarak tarif edilen Bakanlık aracılığı ile milyonlarca hektar koruma
alanında çeşitli yatırımlar yapılmasının önünü açmak gelecek kuşakların
sağlıklı bir çevrede yaşamasını tehlike altına atmak demektir” diye bitiriyor.
Son yönetmelik değişikliği ile korunan alanları bekleyen tehlikenin özü tam da
bu işte.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder