17 Ocak 2017 13:55
Hemşin'de 3 taş ocağı projesi için 'ÇED gerekli değil'
denildi. Taş ocakları aynı kişiye ait, ÇED dosyaları birbirinin aynısı!
(Fotoğraf: Arşiv)
Özer AKDEMİR
İzmir
İzmir
Rize'nin Hemşin ilçesinde üç ayrı taş ocağı projesi için
"ÇED gerekli değildir" kararı verildi. Aynı kişiye ait, birbirinden
birkaç km uzaklıktaki bu taş ocaklarının ÇED Proje Tanıtım Dosyaları da
birbirinin kopyası! Üstelik tehlike altındaki bitki ve hayvan türleri de
yerinde inceleme yapılarak değil kitaplara bakılarak tespit edilmiş.
HAVAALANINA TAŞ LAZIM
İkisi Hemşin'in Yaltkaya köyünde, üçüncüsü ise Başköy'de
işletilecek olan üç taş ocağı için verilen "ÇED gerekli değildir"
kararları Rize Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü'nün sitesinde yayınlandı. Yılda
toplam 1 milyon tonu aşkın bir taş üretimi yapması planlanan bu üç taş ocağı
büyük olasılıkla Rize Pazar'da denizi doldurarak yapılacak olan havaalanı için
açılıyor. Bu taş ocaklarının, tamamı orman olan bölgenin ekolojisi açısından
doğa talanı ve yıkım anlamına geldiğini söylemek için müneccim olmaya gerek yok.
Havaalanı ihalesini geçtiğimiz günlerde en düşük teklifi veren Cengiz İnşaat-
Aga Enerji ortaklığı kazanmıştı. Havaalanı inşaatında yaklaşık 25 milyon
ton taş dolgu olmak üzere, toplam 88,5 milyon ton dolgu yapılması planlanıyor.
Bu önemli miktardaki taş malzemenin temini için de yörede çok sayıda taş ocağı
açılacak. Zaten proje tanıtım dosyalarında faaliyet sahasının yer
seçiminde, tarımsal yapıya uygun olmayan bir arazi olması, turizm ve rekreasyon
alanlarından, koruma alanlarından uzak olmasının yanı sıra, sahaların
"ihtiyaç duyulan bölgelere yakınlığı nedeniyle de ekonomik oluşu"
etkenler arasında sayılıyor.
TAMAMI ORMANLIK ALANDA
Yaltkaya köyündeki taş ocağı projelerinden biri 24,54
hektarlık ormanlık alanın, diğeri 7,34 hektarlık ormanlık alanın üzerinde yer
alacak. Başköy'deki alan ise 20,98 hektar ve o bölgenin de tamamı ormanlık
alan. Yaltkaya köyündeki taş ocakları havaalanının yapılacağı Pazar merkeze kuş
uçuşu 11 km .
Taş ocakları Hemşin merkeze sadece 4 km uzaklıkta
yer alıyor. Her iki taş ocağında da yılda 350 bin ton malzeme üretimi
planlanıyor.
Başköy'de yer alan taş ocağı Hemşin ilçesine 2.7 km uzaklıkta. Proje
alanında yer alan kuzeybatıdaki Leventköy köyü konutları ile güneybatıdaki
konutlardan ÇED alanı içerisinde kalanları için satın alma yoluna gidileceği
belirtiliyor. Vatandaş evini satmak istemezse, 150 m yarıçapında herhangi
bir patlatma işlemi gerçekleştirilmeyerek bu sorun da çözüme kavuşturuluyor! Bu
üçüncü taş ocağının da yıllık kapasitesi 350 bin ton.
TOPLAM ETKİ YİNE YOK!
Birbirine komşu bu üç taş ocağının yöreye etkilerini
irdeleyen ÇED Proje Tanıtım Dosyası sanki tek bir taş ocağı varmış gibi
hazırlanmış. Öyle ki üç taş ocağının toplam etkisinden hiç bahsedilmiyor. Yine
Rize Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü'nün sitesinden proje tanıtım dosyaları
indirilip incelendiğinde üç dosyanın da neredeyse tıpa tıp aynı olduğu
görülüyor. Proje tanıtım dosyalarındaki bilgilerin, verilerin, tanımların,
literatür taramalarının, harita ve teknik ölçümlerinin hemen hemen tamamı
kopyala yapıştır yöntemi ile oluşturulmuş.
Tamamı ormanlık alanlar içerisinde kalan taş ocakları
faaliyete geçmeden gerekli orman izinlerinin de tamamlanacağı
belirtiliyor.
KİTAPLARA BAKARAK RAPOR YAZMIŞLAR
Birbirinin yüzde 99 oranında aynısı olan üç proje tanıtım
dosyası incelendiğinde bölgede uluslararası koruma altında olan bitki ve hayvan
türlerinin herhangi bir saha ya da gözlem çalışması ile değil, daha
önceleri yapılmış çalışmalardan litetatür taraması ile ortaya konduğu
görülüyor. Bunlardan özellikle Testudo Grecea denilen tosbağa türünün
vahşi yaşamda soyu tükenme tehlikesi büyük olan türler arasında olduğu (VU)
belirtiliyor. Yine, proje literatür taramasına göre proje alanı ve çevresinde habitat
özelliği nedeniyle bulunması muhtemel 8 sürüngen türünden 5'i Bern Ek-2, 3
tanesi de Bern Ek-3 listesinde yer aldığı dile getiriliyor. Bölgede
"bulunması muhtemel" 29 kuş türünden 18'i Bern Ek-2, 8'i de
Bern Ek-3 listesinde yer almakta. 12 memeli türünden de 2'si Bern Ek-2,
6'sı Bern Ek-3 listesinde yer aldığı ve bunların tamamının Red List
Kategorileri’nde yer aldığı belirtiliyor. Bu memeli türlerinden de
2'si soyu hızla tükenen ve önlem alınmazsa yakın gelecekte yok olma riski
yüksek olan türleri kapsayan “V” kategorisinde. 1 tanesi ise “R”
kategorisindeki nadir olan türlerden.
KARADENİZ SAHİL YOLUNDA DA AYNISINI YAPTILAR
Hemşin'de açılmak istenen üç taş ocağı ile ilgili
görüşlerine başvurduğumuz Türkiye Barolar Birliği Çevre ve Kent Hukuku
Komisyonu üyesi Av. Yakup Okumuşoğlu, Karadeniz Sahil Yolu yapılırken de aynı
şeylerin olduğunu aktardı. Okumuşoğlu, “O vadilerin girişlerini parçaladılar ve
oradan taşıdıkları kayalarla o kıyıyı doldurarak Karadeniz Sahil Yolunu
yaptılar. Şimdi de aynı şeyi iç kesimlerde yapmak istiyorlar” dedi. Hemşin
bölgesinin Fırtına Vadisinden hiç de farklı olmadığını kaydeden Okumuşoğlu,
"Sadece korunan alan niteliği yok o bölgede. Heyelanlara müsait bir
arazisi var Hemşin'in. Daha önceleri taş ocakları açılmak istendi, davalar
sonrası iptal edildi. Şimdi çok net olarak bu havaalanı dolgu alanlarında
kullanmak için yapıyorlar bunu" diye konuştu. Bölgede başka taş ocakları
için de aramaların devam ettiğini dile getiren Okumuşoğlu, "Fırtına
Vadisinde SİT alanı içerisinde büyük bir taşocağı vardı onunla ilgili mahkeme
kararları var. Yeniden onu faaliyete geçirmek gibi bir durum olabilir mi? Onu da
takip ediyoruz. Bir de Hemşinlilerin bu duruma ne diyeceğini merak
ediyoruz" diye konuştu.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder