21 Ocak 2017 04:37
İzmir'de RES ve taş ocağı kuşatmasındaki Karaburun
Yarımadasının özel çevre koruma alanı ilan edilmesi için başvuruda bulunmaya
hazırlanıyor.
Özer AKDEMİR
İzmir
İzmir
Denizlerde balık çiftlikleri, karada rüzgar enerji
santralleri (RES) ve taş ocakları tarafından kuşatılan Karaburunluların yaşam
alanlarını koruma mücadelesi devam ediyor. Karaburunlular Yarımadanın özel
çevre koruma alanı (ÖÇKA) ilan edilmesi için bir kez daha Ankara yollarına
düşecek.
Karaburun Yarımadası, binlerce yıllık bir birikimin mirası
olan doğal yapısı, nadir ekosistemi, ulusal ve uluslararası ölçekte koruma
altında olan türleri de barındıran zengin biyolojik çeşitliliği, geleneksel
sosyokültürel dokusu ile ülkemizin eşsiz yörelerinden birisi. Yarımadanın ÖÇKA
ilan edilmesi için, Tabiat Varlıklarını Koruma Genel Müdürlüğü 2013 yılında
hazırlanan raporda Karaburun; “Ekosistem ile biyolojik çeşitliliğin korunmasını
ekonomik kalkınma ve kültürel değerlerin devamlılığıyla ve gelecek nesillere
aktarılabilmesi açısından mutlaka Özel Çevre Koruma Bölgesi olarak ilan
edilmesi gereken ulusal ve uluslararası açıdan önemli bir yarımada” olarak
tanımlanıyor.
Karaburun Belediyesi ve 3 bin Karaburunlunun imzalarıyla
Ankara’ya iletilen ÖÇKA ilanı talebi, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı
dışındaki bütün bakanlıklar ve diğer resmi kurumlar tarafından onaylanmış
durumda. Çünkü Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı, yarımadanın yüzde
71’ini RES projeleri için enerji şirketlerine tahsis etti. Onlarca RES
direğinin, köylerin içine kadar sokulduğu yarımadada daha yapım ya da proje
aşamasında yüzlerce yeni RES var.
BALIK ÇİFTLİKLERİ İSTİLASI BÜYÜYOR
Doğu Akdeniz’in en temiz deniz ve kıyı şeridine sahip olan
Karaburun Yarımadası’nda Gerence Körfezi’nden Badembükü’ne kadar kıyılar ve
denizler balık çiftliklerinin işgali altında. Yarımadanın yaklaşık 600 bin
metrekarelik deniz alanında yer alan balık çiftlikleri yetmezmiş gibi, 3
milyon 870 bin metrekare deniz alanında yeni bir balık çiftliği için de ÇED
süreci başlatılmış durumda.
3 yeni balık çiftliği projesi için ise 24 Ocak’ta “Halkın
Katılımı Toplantısı” yapılacağı duyuruldu. Balık çiftliklerinin antibiyotik,
parazit ilaçları, yem artıkları, ölü balıklar, mazot, sintine atıkları ve
kıyılardaki destek birimlerinin yarattığı çevresel ve görsel kirliliğin denizleri
ne hale getirdiğini çok iyi bilen Karaburunlular, geçtiğimiz günlerde geniş bir
toplantı yaparak balık çiftliklerine karşı olduklarını yinelediler. İlçedeki
hemen hemen tüm kurumların ve köy muhtarlarının katılımı ile yapılan
toplantıda, bir kez daha Yarımada’nın tertemiz koylarını kapatan balık
çiftliklerinin kıyı ve dalyan balıkçılığını baltalayacağına dikkat çekildi.
Türkiye’nin de imzacısı olduğu uluslararası sözleşmelerle korunan Akdeniz
Foku’nun üreme ve yaşam alanı olan Yarımada kıyılarında balık çiftliği
kafeslerinin kurulmasının, Akdeniz Foku’na yönelik ölümcül bir tehdit olduğu da
toplantıda yapılan vurgulardan birisi idi. Mavi bayraklı plajlara, bakir
koylara sahip olan Karaburun Yarımadası’nda denizi ve kıyıları hızla kirleten
balık çiftliklerinin, ilçenin en önemli geçim kaynaklarından biri olan turizmi,
turizm faaliyetlerine bağımlı diğer ekonomik faaliyetleri de yok edeceği
uyarısında bulunulan toplantıda, bir kez daha Yarımada’nın ÖÇKA ilan edilmesi
çağrısı yinelendi.
BİR KEZ DAHA ANKARA YOLLARINDA
Bu toplantının hemen ardından Karaburun Belediye Başkanı
Ahmet Çakır, Belediye Meclis Üyeleri, Muhtarlar, Kent Konseyi, Meslek Odaları,
Kooperatifler ve sivil yapıların temsilcilerinden oluşan bir heyet bir kez daha
Ankara yollarına düşmeye karar verdi.. Çevre ve Şehircilik Bakanı Sayın Mehmet
Özhaseki’den randevu isteyen Karaburunlular yarımadanın ÖÇKA ilanı ile ilgili
Bakanlar Kurulu kararının ivedilikle çıkarılması talebini yineleyecekler. (İzmir/EVRENSEL)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder