23 Ocak 2013 Çarşamba

Garın saati bela çiçeğini vuruyor (Arşiv haber)



Fotoğraf: GARIN SAATİ ‘BELA ÇİÇEĞİ’Nİ VURUYOR*

Özer AKDEMİR

Türkiye’nin ilk demiryolu olan İzmir-Aydın hattının başlangıcında bulunan Alsancak Garı, açık arttırma yoluyla satılığa çıkarıldı. Birçok roman, şiir, öykü ve sinema eserine konu olan tarihi garın tabelasının altına bir emlak firması tarafından asılan duyuruda, TCDD’nin “ihtiyaç fazlası” olarak gösterdiği garın 2 Mart’ta açık arttırma ile satılacağı belirtiliyor. Böylece 1856 yılında hizmete açılan İzmir-Aydın demiryolu hattının, İzmir’deki bitim noktası olan Alsancak Garı, hizmete açıldığı 1858 yılından tam 148 yıl sonra haraç-mezat satışa çıkarılıyor. Birleşik Taşımacılık Sendikası İzmir Şube Başkanı Bülent Çuhadar, Alsancak Garı’nın satışa çıkarılmasını, “Türkiye’de Aslancak Garı ile başlayan demiryolculuk başladığı yerde yok ediliyor” sözleriyle değerlendiriyor. 

İKİ RAPOR VE SONRASI 

1996’dan sonra hız kazanan demiryollarındaki özelleştirme çalışmaları sonucunda önce yük ve yolcu vagonlarının onarımı için kullanılan atölyeler özelleştirilirken, yol atölyesi de kapatıldı. Demiryollarına eleman yetiştiren meslek okulu da kapatılan yerler arasında idi. TCDD’ye ait hastaneler satılırken, çeşitli kamplar da satış aşamasında. Tüm bunlar IMF ve Dünya Bankası tarafından dayatılan demiryolları ile ilgili projelerin ürünü olarak gerçekleşti. Bunun için hazırlanan iki farklı raporun ilkinde kâr etmeyen yolcu trenlerinin seferden kaldırılması, yük taşımacılığının özel sektöre devredilmesi, atölyelerin ve fabrikaların kapatılması tavsiye ediliyordu. Bu sayılan şeylerin birçoğu gerçekleştirildi. CANAC adlı bir Kanada firmasına hazırlattırılan ikinci raporda ise daha çok TCDD’nin personel istihdamına yönelik bir proje ortaya konuluyor ve gayri menkullerin elden çıkarılması öngörülüyordu. Bu iki rapora dayanılarak emekliliği gelen çalışanlar emekli edilirken, kalan personel için esnek çalışma koşulları dayatıldı. 

ESKİCİDEN “SATILIK” GAR! 

Kanadalı CANAC firmasının demiryollarının yeniden yapılandırılması için 800 bin dolar karşılığında 2004’te hazırladığı raporun, 2005 yılı içerisinde uygulanmaya başlandığını aktaran BTS İzmir Şube Başkanı Çuhadar, sendika olarak bu raporun deşifre edilmesine dönük çeşitli çalışmalar yaptıklarını aktarıyor. Bu raporun en önemli önermesinin personel istihdamı ve TCDD’nin gayri menkullerinin elden çıkarılması olduğunu dile getiren Çuhadar, şunları söylüyor, “CANAC birinci önermesinde diyor ki: TCDD’de şu an 30 bin çalışan var. Bu çok fazla, bunun 15 bine indirilmesi lazım. İkinci ve daha büyük bir önermede diyorlar ki: İstasyon binalarını ve gayri menkulleri ya özel sektöre satın, ya belediyeler devredin, hiç kullanamıyorsanız da yıkın. Yıkmaktaki amaç da, bu projeler durdurulursa ortada sağlam bina kalmasın, insanlar psikolojik olarak da baskı altına alınsın. Bu önermeye istinaden de demiryollarının gayri menkullerini el birliği ile satmaya çalışıyorlar.” 

TALANIN HESABINI YAPIYORLAR

Alsancak Garı’nın duvarına asılan açık arttırma ilanının CANAC raporu ile öngörülen uygulamaların devamı olduğuna dikkat çekiyor Çuhadar, garla ilgili çok çeşitli spekülasyonlar döndüğünü aktarıyor ve, “Alsancak Garı Dönüşüm Projesi adında bir proje hazırlamışlar. Bu projeyi hazırlayan Yaka Nakliyat diye bir firma. Bu Yaka Nakliyat’ın kadrosuna baktığımızda TCDD’nin eski üst düzey yöneticilerinin ve İzmir’in eski yerel yöneticilerinin yakınları olduğunu görüyoruz. Yani İzmir’i ve demiryollarını iyi tanıyan bir ekip, ‘Neresi daha kolay talan edilir, neresi daha kolay ele geçilir’in hesabını yaparak hareket ediyor” diyor. Banliyö geliştirme projesi çerçevesinde Çiğli Garı’nın artık son durak olduğunu hatırlatıyor Çuhadar, bu nedenle Çiğli belli kesimler için artık iyi bir rant kapısı olarak görülüyor. Bu konudaki iddiaları da aktarıyor, “Çiğli Garı ve çevresinde demiryollarının boş binaları ve kiracıları var. O kiracılara şimdi mektup yazıldı, ‘boşaltın burayı kullanacağız’ diye. Bunun yanında boş olan hangarımızı da birine kiraya veriyorlar. Bu isim AKP İl Başkan Yardımcısı Kemal Ünlü’nün kardeşi Yüksel Ünlü. Komisyonda imzalanan kiralama kararı Bölge Müdürü’nün onayını bekliyor.” 

‘BAŞLADIĞI YERDE BİTİRİLİYOR’ 

Hazırlanan proje ile ilgili TCDD Genel Müdür’ünün İl Müdürlüğü’ne gönderdiği yazıdaki ifadelere dikkat çeken Çuhadar, genel müdürün garı ve çevresindeki havzayı “demiryolu işletmeciliği bağlamında önemli ölçüde işlevsiz ve fonksiyonsuz” olarak nitelediğinin altını çiziyor. “İşlevsiz” denilerek “yap-işlet-devret” mantığıyla özel sektöre bırakılması planlanan alanın her şeyden önce Anıtlar Yüksek Kurulu tarafından tescil edildiğini vurgulayan Çuhadar, SİT alanı olan garın restorasyonunu izne bağlı olduğunu söylüyor. Çuhadar’ın, bir diğer dikkat çektiği konu ise olayın sosyolojik boyutu. Alsancak Garı ile ilgili ortaya konan bu proje kentin dokusunu değiştirecek nitelikte çünkü. Çuhadar Alsancak Garı’nın satışının ardından planlanan şeyleri şöyle aktarıyor, “Buraya şunu yapmak istiyorlar: Bölge Müdürlüğü binası restore edilerek bulvar kafe, pastane, kuaför ve güzellik merkezi olacak, havza dediğimiz kısma da aquapark yapılacak. Alsancak Garı ile başlayan Türkiye’deki demiryolu macerası yine burada, başladığı yerde bitirilmek isteniyor.” 

Yani, İzmirli şair Attila İlhan’ın en ünlü şiirlerinden, “Bela Çiçeği”nin geçtiği gar, yakında kafe, kuaför ve güzellik salonu olacak! Alsancak Garı’nda artık, “Bela Çiçeği” şiirindeki elleri kelepçeli erkeğin ve onun valizini taşıyan kadının birden bire sapsarı kesilmelerine neden olan vagonların usul usul kımıldaması duyulmuyor. 150 yıllık garın saati artık kendisi için, “Bela Çiçeği”ni vuruyor. 

BELA ÇİÇEĞİ

Alsancak garı'na devrildiler 
Gece garın saati bela çiçeği 
Hiçbir şeyin farkında değildiler 
Kalleş bir titreme aldı erkeği 
Elleri yırtılmıştı kelepçeliydiler 
Çantasını karısı taşıyordu 

Hiç kimse tanımıyordu kimdiler 
Gece garın saati bela çiçeği 
Üçüncü mevki bir vagona bindiler 
Anlaşıldı erkeğin gideceği 
Bir şeyden vazgeçmiş gibiydiler 
Bir türlü karısına bakamıyordu 

Ayaküstü birer bafra içtiler 
Gece garın saati bela çiçeği 
Şimdiden bir yalnızlık içindeydiler 
Karanlık gelmişi geleceği 
Birdenbire sapsarı kesildiler 
Vagonlar usul usul kımıldıyordu

(İzmir/EVRENSEL)

* Arşiv Haber

Özer AKDEMİR

Türkiye’nin ilk demiryolu olan İzmir-Aydın hattının başlangıcında bulunan Alsancak Garı, açık arttırma yoluyla satılığa çıkarıldı. Birçok roman, şiir, öykü ve sinema eserine konu olan tarihi garın tabelasının altına bir emlak firması tarafından asılan duyuruda, TCDD’nin “ihtiyaç fazlası” olarak gösterdiği garın 2 Mart’ta açık arttırma ile satılacağı belirtiliyor. Böylece 1856 yılında hizmete açılan İzmir-Aydın demiryolu hattının, İzmir’deki bitim noktası olan Alsancak Garı, hizmete açıldığı 1858 yılından tam 148 yıl sonra haraç-mezat satışa çıkarılıyor. Birleşik Taşımacılık Sendikası İzmir Şube Başkanı Bülent Çuhadar, Alsancak Garı’nın satışa çıkarılmasını, “Türkiye’de Aslancak Garı ile başlayan demiryolculuk başladığı yerde yok ediliyor” sözleriyle değerlendiriyor.

İKİ RAPOR VE SONRASI

1996’dan sonra hız kazanan demiryollarındaki özelleştirme çalışmaları sonucunda önce yük ve yolcu vagonlarının onarımı için kullanılan atölyeler özelleştirilirken, yol atölyesi de kapatıldı. Demiryollarına eleman yetiştiren meslek okulu da kapatılan yerler arasında idi. TCDD’ye ait hastaneler satılırken, çeşitli kamplar da satış aşamasında. Tüm bunlar IMF ve Dünya Bankası tarafından dayatılan demiryolları ile ilgili projelerin ürünü olarak gerçekleşti. Bunun için hazırlanan iki farklı raporun ilkinde kâr etmeyen yolcu trenlerinin seferden kaldırılması, yük taşımacılığının özel sektöre devredilmesi, atölyelerin ve fabrikaların kapatılması tavsiye ediliyordu. Bu sayılan şeylerin birçoğu gerçekleştirildi. CANAC adlı bir Kanada firmasına hazırlattırılan ikinci raporda ise daha çok TCDD’nin personel istihdamına yönelik bir proje ortaya konuluyor ve gayri menkullerin elden çıkarılması öngörülüyordu. Bu iki rapora dayanılarak emekliliği gelen çalışanlar emekli edilirken, kalan personel için esnek çalışma koşulları dayatıldı.

ESKİCİDEN “SATILIK” GAR!

Kanadalı CANAC firmasının demiryollarının yeniden yapılandırılması için 800 bin dolar karşılığında 2004’te hazırladığı raporun, 2005 yılı içerisinde uygulanmaya başlandığını aktaran BTS İzmir Şube Başkanı Çuhadar, sendika olarak bu raporun deşifre edilmesine dönük çeşitli çalışmalar yaptıklarını aktarıyor. Bu raporun en önemli önermesinin personel istihdamı ve TCDD’nin gayri menkullerinin elden çıkarılması olduğunu dile getiren Çuhadar, şunları söylüyor, “CANAC birinci önermesinde diyor ki: TCDD’de şu an 30 bin çalışan var. Bu çok fazla, bunun 15 bine indirilmesi lazım. İkinci ve daha büyük bir önermede diyorlar ki: İstasyon binalarını ve gayri menkulleri ya özel sektöre satın, ya belediyeler devredin, hiç kullanamıyorsanız da yıkın. Yıkmaktaki amaç da, bu projeler durdurulursa ortada sağlam bina kalmasın, insanlar psikolojik olarak da baskı altına alınsın. Bu önermeye istinaden de demiryollarının gayri menkullerini el birliği ile satmaya çalışıyorlar.”

TALANIN HESABINI YAPIYORLAR

Alsancak Garı’nın duvarına asılan açık arttırma ilanının CANAC raporu ile öngörülen uygulamaların devamı olduğuna dikkat çekiyor Çuhadar, garla ilgili çok çeşitli spekülasyonlar döndüğünü aktarıyor ve, “Alsancak Garı Dönüşüm Projesi adında bir proje hazırlamışlar. Bu projeyi hazırlayan Yaka Nakliyat diye bir firma. Bu Yaka Nakliyat’ın kadrosuna baktığımızda TCDD’nin eski üst düzey yöneticilerinin ve İzmir’in eski yerel yöneticilerinin yakınları olduğunu görüyoruz. Yani İzmir’i ve demiryollarını iyi tanıyan bir ekip, ‘Neresi daha kolay talan edilir, neresi daha kolay ele geçilir’in hesabını yaparak hareket ediyor” diyor. Banliyö geliştirme projesi çerçevesinde Çiğli Garı’nın artık son durak olduğunu hatırlatıyor Çuhadar, bu nedenle Çiğli belli kesimler için artık iyi bir rant kapısı olarak görülüyor. Bu konudaki iddiaları da aktarıyor, “Çiğli Garı ve çevresinde demiryollarının boş binaları ve kiracıları var. O kiracılara şimdi mektup yazıldı, ‘boşaltın burayı kullanacağız’ diye. Bunun yanında boş olan hangarımızı da birine kiraya veriyorlar. Bu isim AKP İl Başkan Yardımcısı Kemal Ünlü’nün kardeşi Yüksel Ünlü. Komisyonda imzalanan kiralama kararı Bölge Müdürü’nün onayını bekliyor.”

‘BAŞLADIĞI YERDE BİTİRİLİYOR’

Hazırlanan proje ile ilgili TCDD Genel Müdür’ünün İl Müdürlüğü’ne gönderdiği yazıdaki ifadelere dikkat çeken Çuhadar, genel müdürün garı ve çevresindeki havzayı “demiryolu işletmeciliği bağlamında önemli ölçüde işlevsiz ve fonksiyonsuz” olarak nitelediğinin altını çiziyor. “İşlevsiz” denilerek “yap-işlet-devret” mantığıyla özel sektöre bırakılması planlanan alanın her şeyden önce Anıtlar Yüksek Kurulu tarafından tescil edildiğini vurgulayan Çuhadar, SİT alanı olan garın restorasyonunu izne bağlı olduğunu söylüyor. Çuhadar’ın, bir diğer dikkat çektiği konu ise olayın sosyolojik boyutu. Alsancak Garı ile ilgili ortaya konan bu proje kentin dokusunu değiştirecek nitelikte çünkü. Çuhadar Alsancak Garı’nın satışının ardından planlanan şeyleri şöyle aktarıyor, “Buraya şunu yapmak istiyorlar: Bölge Müdürlüğü binası restore edilerek bulvar kafe, pastane, kuaför ve güzellik merkezi olacak, havza dediğimiz kısma da aquapark yapılacak. Alsancak Garı ile başlayan Türkiye’deki demiryolu macerası yine burada, başladığı yerde bitirilmek isteniyor.”

Yani, İzmirli şair Attila İlhan’ın en ünlü şiirlerinden, “Bela Çiçeği”nin geçtiği gar, yakında kafe, kuaför ve güzellik salonu olacak! Alsancak Garı’nda artık, “Bela Çiçeği” şiirindeki elleri kelepçeli erkeğin ve onun valizini taşıyan kadının birden bire sapsarı kesilmelerine neden olan vagonların usul usul kımıldaması duyulmuyor. 150 yıllık garın saati artık kendisi için, “Bela Çiçeği”ni vuruyor.

BELA ÇİÇEĞİ

Alsancak garı'na devrildiler
Gece garın saati bela çiçeği
Hiçbir şeyin farkında değildiler
Kalleş bir titreme aldı erkeği
Elleri yırtılmıştı kelepçeliydiler
Çantasını karısı taşıyordu

Hiç kimse tanımıyordu kimdiler
Gece garın saati bela çiçeği
Üçüncü mevki bir vagona bindiler
Anlaşıldı erkeğin gideceği
Bir şeyden vazgeçmiş gibiydiler
Bir türlü karısına bakamıyordu

Ayaküstü birer bafra içtiler
Gece garın saati bela çiçeği
Şimdiden bir yalnızlık içindeydiler
Karanlık gelmişi geleceği
Birdenbire sapsarı kesildiler
Vagonlar usul usul kımıldıyordu

(İzmir/EVRENSEL)

* Arşiv Haber

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Haberin izini sürmek (Pazartesi yazısı)

  24 Haziran 2024 04:25 Fotoğraf: Özer Akdemir / Evrensel   Özer Akdemir Tüm yazıları Geçen senenin mart ayıydı. Gece gele...