Özer Akdemir
Ağrı Dağı’nın eteklerinde, Doğubeyazıt’ı mağrur bir bakışla
tepeden izleyen İshak Paşa Sarayı’nın iç avlusu çocuk sesleriyle dolu. Elele
tutuşup halka olan çocuklar ve öğretmenleri, kadim sarayın yüzlerce yıllık
yalnızlığına neşeli oyunlarıyla seslerini katıyorlar. Kalın taş duvarlar,
oymalı bir kapının ardından girilen harem odaları, hemen yanı başındaki ziyafet
salonu ve avludaki türbede yankılanıyor Kürtçe ve Türkçe çocuk çığlıkları.
Arada, güneşli Doğubeyazıt göğünden bir iki damla yağmur düşüyor, kırmızı avlu
taşlarının üzerine. İs-hak Paşa sarayı, yüz yıllar ötesinden gelen torunlarını
ağırlıyor ve belki de mutluluktan ağlıyor…
ÖNCE ÇOCUKLAR VARDI (PÊŞİYÊ ZAROK HEBÛN)
Doğu Bayazıt Belediyesi Çocuk Gelişim Atölyesi’nin çocukları
bunlar. Okulların kapanmasının ardından çalışmalarını yoğunlaştıran atölye,
resim, heykel, ekoloji, tiyatro alanlarında açtığı kurslarla ilçe çocuklarının
sosyal yönden gelişimine “Önce çocuklar vardı (pêşiyê zarok hebûn)”
sözüne vurgu yaparak katkıda bulunmayı hedeflemiş. Bu etkinliklerden birisi
olan Ekoloji Atölyesi 9-13 Ağustos tarihleri arasında Doğu Bayazıt’lı
çocuklarla çevre, çevre kirliliği, bunları önlemenin yolları, doğal ve kültürel
varlıklarımızın önemi ve geleceğe aktarılması, yaşadığımız kentin tarihini,
kültürünü tanıma-koruma, yaşam alanlarına yönelik tehditler ve buna karşı
mücadele gibi konularda çalışmalar yaptı. 7-13 yaş grubundan 30’a yakın çocuğun
katıldığı atölyenin yürütücülüğünü TMMOB Ankara Şube Üyesi Mimar Pelin Özgümüş
ve Ege Çevre Kültür Platformu (EGEÇEP) Eş Dönem Sözcüsü Özer Akdemir yaptılar.
4 günlük etkinlik boyunca oyunlar ve drama gösterileri ile sürdürülen ekoloji
atölyesinde çocuklar çevrenin korunması ve gelecekte düşledikleri dünya konulu
resimler ve maket çalışmalarının yanı sıra, doğaçlama tiyatro oyunları da
sergilediler. Atölye çalışmasının yarım günü Doğubeyazıt’ın olduğu kadar
ülkenin de en önemli turistik yapılarından dünyaca ünlü İshak Paşa Sarayı’na
ayrılırken, çocuklar çoğunun ilk kez gördüğü sarayın avlularında oyunlar
oynadılar. (Doğubeyazıt/EVRENSEL)
YAŞANABİLİR BİR GELECEK İÇİN
Atölyenin son günü olan 13 Ağustos tarihinde Doğubeyazıt Belediyesi önünde gerçekleştirilen basın açıklamasında, üç gürdür yaptıkları ürünleri sergileyen çocuklar, atölyede akıllarında kalan bilgileri de kendilerini izlemeye gelenlerle paylaştılar.
Atölyenin son günü olan 13 Ağustos tarihinde Doğubeyazıt Belediyesi önünde gerçekleştirilen basın açıklamasında, üç gürdür yaptıkları ürünleri sergileyen çocuklar, atölyede akıllarında kalan bilgileri de kendilerini izlemeye gelenlerle paylaştılar.
Basın açıklamasında gerçekleştirilen etkinlikle ilgili
bilgiler veren TMMOB Ankara Şube Üyesi Pelin Özgümüş, “Çocuklarımızın
yaşanılabilir bir çevrede hayatlarını sürdürmesini ve çevre konusunda da
bilinçli bireyler yetiştirerek daha da duyarlı olmasını sağlamayı amaçladık”
dedi. Kapitalizmin yaşam alanlarına yönelik saldırısının yoğunluğuna dikkat
çeken EGEÇEP Eş Dönem Sözcüsü Özer Akdemir ise çocukların emaneti olan bu
dünyanın yaşanabilir bir şekilde geleceğe aktarılması noktasında, çevreyi
koruma bilincinin önemine dikkat çekti. Doğubeyazıt Belediye Başkanı
Canan Korkmaz ise, belediyecilik hizmetlerini ekolojik anlayışla yürüttüklerini
söyledi.
AŞK MASALLARININ BEŞİĞİ
Türkiye-İran-Ermenistan sınırlarının kesiştiği üçgende tüm
görkemiyle yükselen Ağrı Dağı, başından eksik olmayan dumanı ve karıyla 30-40 kilometre ötelerden
bile rahatça görülüyor. İlginçtir, Doğubeyazıt’ın 5 kilometre
uzağındaki bir tepenin 7 bin 600
metre karelik bölümüne 1685-1784 yılları arasında 99
yılda yapılan, 116 odalı İshak Paşa Sarayı’nın hiçbir noktasından Ağrı Dağı’nı
göremiyorsunuz! Halk, sarayı yaptıran İshak Paşa’nın ve babası Çolak Abdi
Paşa’nın Ağrı Dağı’nın uğursuz olduğuna inandıklarını, bu nedenle sarayı dağın
hiçbir yerden görülmediği bu tepeye yaptırdıklarını söylüyorlar. Sarayın hemen 100 metre uzağında yer
alan ünlü Kürt şairi ve düşünürü Ahmed-i Xani’nin mezarı türbe haline
getirilmiş. Xani’nin 17. yüzyılda Kürtçe’nin Kırmanci lehçesiyle yazdığı Mem u
Zin, o devirdeki bir aşk öyküsünü şiirlerle anlatır. İshak Paşa sarayının bir
diğer tarafında, yine bir iki kilometre ötede Anadolu’nun bir başka ünlü aşk
öyküsünün izleri yer alıyor. Yerel halk “Keşişin Bahçesi” denilen bir zamanlar
üzüm bağları ile ünlü olduğunu söyledikleri duvarlarla çevrili bahçelik alanın
Kerem ile Aslı öyküsündeki Aslı’nın babasının yaşadığı yer olduğunu anlatıyor.
Kereme yaptığı büyü ile onun ve kendi kızı Aslı’nın yanmasına neden olan
keşişin bağlarında bugün serin bir su akıyor ve koyu gölgeli ağaçların altında
Doğubeyazıtlılar piknik yapıyor.
AĞRI DAĞI, NUHUN GEMİSİ VE ABDİGOR KÖFTESİ
Doğubeyazıtlılar, Suriye ile yaşanan krizin İran’la olan
ilişkileri de bozmasının ilçe ekonomisini önemli ölçüde etkilemesinden
rahatsızlar. İran sınırına 35
kilometre yakınlıktaki ilçede, sınır ticareti önemli bir
ekonomik faaliyet durumunda. Bunun yanı sıra, Ağrı Dağına tırmanmak isteyen ya
da İshak Paşa Sarayı, Nuhun Gemisi ve meteor çukuru gibi turistik yerleri
görmek isteyen yerli yabancı turistleri de yılın bu mevsiminde bolca görmek
mümkün. İlçenin yerel yemeği, dövülerek macun haline getirilen ve kare kesilmiş
soğanlarla yoğrulup pişirilen Abdigor köftesini sadece bir gün önceden verilen
özel sipariş sonrasında tadabiliyorsunuz. Kentin çevresinde ve içinde zırhlı
araçlarla gezen özel kuvvete bağlı polis timleri ve ilçe çevresinde konuşlanan
askeri birlikler, bölgede yaşanılan çatışmalı ortamın gerginliğini yansıtsa da,
bu gerginlik ilçe merkezinde çok fazla hissedilmiyor.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder