CHP Balıkesir
milletvekili Av. Ayşe Nedret Akova, gazetemizde 21 Mart 2013 tarihinde çıkan
“Bin pınardan zehir mi akacak?” başlıklı haberimizdeki iddiaları meclis
gündemine taşıdı. Akova, Başbakan Tayyip Erdoğan’dan Kaz Dağları’nda madencilik
faaliyetinin sondaj çalışmalarının içme sularını zehirleyip zehirlemediğini
yanıtlamasını istedi. ayrıca, Akova bölgede kirliliğin sorumluları hakkında
herhangi bir işlem yapılıp yapılmayacağını sordu.
Bölgedeki altın madeninin sondaj göletindeki sızmadan
kaynaklı olarak derelerin beyaz renkte aktığı iddia ediliyordu. Akova’nın
yanıtlanmasını istediği sorular ise şöyle:
n Karaköy köyü yakınlarında maden sondajından kaynaklı kirliliğin yer altı sularını ve dereleri kirletip Bayramiç Barajı’na karıştığı ve Muratlar köyünün içme sularına da ‘içilemez’ raporu verildiği doğru mudur? Eğer bu doğruysa bölgede yaşanan kirliliğin temizlenmesi mümkün müdür? Uzun dönemde insan ve hayvan sağlığında olumsuz etkiler yaşanacak mıdır?
* Bayramiç Karaköy ile Çan’ın Kızılelma köyü arasında bulunan altın madeni sondaj alanındaki sondaj göletinde meydana gelen sızmadan dolayı yöredeki derelerin beyaz renkte aktığı doğru mudur?
* Muratlar köyünde Eylül ayında alınan bu numunelerin ardından Aralık ayında alınan ikinci numunelerde alüminyum değerinin yine limitlerin üstünde olduğu belirlenirken bir önceki numunede yüksek olduğu tespit edilen kanserojen epiklorohidrin maddesine ise bakılmamasının sebebi nedir?
* Bölgedeki altın madeni sondajından kaynaklanan kirliliğin verdiği zararın boyutu nedir? Çevre, insan ve hayvan sağlığına yönelik alınan tedbirler nelerdir?
* Bölgede kirliliğe sebep olan kişiler ve kurumlar hakkında ne gibi işlemler yapıldı ya da yapılacaktır?
* Karaköy köyü derelerindeki kirliliğin tespiti için Çanakkale’den gelen Çevre İl Müdürlüğü ekiplerinin numune alım işleminin ardından altın madeninin yetkilileri ile Bayramiç’te yemek yemeleri etik bir yaklaşım mıdır? Alınan numuneler artık tartışmalı bir konuma gelmemiş midir? (İzmir/EVRENSEL)
n Karaköy köyü yakınlarında maden sondajından kaynaklı kirliliğin yer altı sularını ve dereleri kirletip Bayramiç Barajı’na karıştığı ve Muratlar köyünün içme sularına da ‘içilemez’ raporu verildiği doğru mudur? Eğer bu doğruysa bölgede yaşanan kirliliğin temizlenmesi mümkün müdür? Uzun dönemde insan ve hayvan sağlığında olumsuz etkiler yaşanacak mıdır?
* Bayramiç Karaköy ile Çan’ın Kızılelma köyü arasında bulunan altın madeni sondaj alanındaki sondaj göletinde meydana gelen sızmadan dolayı yöredeki derelerin beyaz renkte aktığı doğru mudur?
* Muratlar köyünde Eylül ayında alınan bu numunelerin ardından Aralık ayında alınan ikinci numunelerde alüminyum değerinin yine limitlerin üstünde olduğu belirlenirken bir önceki numunede yüksek olduğu tespit edilen kanserojen epiklorohidrin maddesine ise bakılmamasının sebebi nedir?
* Bölgedeki altın madeni sondajından kaynaklanan kirliliğin verdiği zararın boyutu nedir? Çevre, insan ve hayvan sağlığına yönelik alınan tedbirler nelerdir?
* Bölgede kirliliğe sebep olan kişiler ve kurumlar hakkında ne gibi işlemler yapıldı ya da yapılacaktır?
* Karaköy köyü derelerindeki kirliliğin tespiti için Çanakkale’den gelen Çevre İl Müdürlüğü ekiplerinin numune alım işleminin ardından altın madeninin yetkilileri ile Bayramiç’te yemek yemeleri etik bir yaklaşım mıdır? Alınan numuneler artık tartışmalı bir konuma gelmemiş midir? (İzmir/EVRENSEL)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder