Özer AKDEMİR
8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü etkinlikleri kapsamında Almanya’nın başkenti Berlin’de açılan “Zamanlarından ileriyi gören kadınlar” (Ihrer zeit voraus) adlı sergide Türkiye’den de bir isim yer aldı. Almanya Çevre Bakanlığı tarafından “yaşamlarını çevreye ve doğanın korunmasına adayan kadınlar” olarak tanıtılan çeşitli ülkelerden 21 kadından birçoğu hayatta değil. Adları çevrenin korunması mücadelesi ile özdeşleşen yüzyılın 21 kadını arasındaki Türkiyeli kadın ise 2000 yılında Alternatif Nobel Ödülünü de alan Birsel Lemke oldu.
DOĞA İÇİN MÜCADELEDE BİR ÖMÜR
Lemke, Alternatif Nobel ödülünden 13 yıl sonra bu kez de dünyada yüzyılın zamanlarından ileriyi gören 21 kadını arasında gösterildi. Bu kadınlar arasında Almanya’daki nükleer santrallere karşı halkın bilinçlenmesi için çaba gösteren Ursula Sladek, Afrikada erozyona karşı mücadelede 30 milyon ağaç dikimine öncülük eden, Nobel Barış Ödüllü Kenya’dan biyolog Wangari Muta Maathani (1940/2011), tarlalarda DDT kullanımının zararlarını ortaya çıkaran ABD’li biyolog Rachel Carson (1907/1964) gibi isimler var. Listede Alman Başbakanı Angela Merkel, Kyoto anlaşmalarındaki rolü, Politik bilimci Petra Kelly (1947/1992), yağmur ormanların korunmasına dönük çabaları nedeniyle Mick Jagger’in eski eşi Bianca Jagger ve Almanya eski Başbakanı Helmuth Kohl’ün eşi botanikçi Loki Shmidt gibi politikacı ve politikacı eşleri de var.
ALTIN POLİTİK BİR OLUŞUMDUR
Serginin açılışı ile ilgili törende konuşan Almanya Çevre Bakanı Peter Altmaier, Lemke’nin ve Bergama Köylülerinin siyanürlü altına karşı mücadelesi ile ilgili bilgiler aktarırken, bu mücadeleyi “efsaneler ülkesi Anadolu’daki yeni bir efsane” olarak tanımladı. Sergi ile ilgili açılan bilgilendirme panosunda da Türkiye’de ve Strassburg’da (AİHM) madene karşı açılan davaların kazanılmasına rağmen özellikle yeni maden yasası ile şirketleri yargı kararlarının arkasından dolaştığı ve üretimlerine devam ettiği bilgisi yer aldı.
Törende konuşan Lemke “Altın jeolojik bir oluşum değil, politik bir oluşumdur. Hukuk devletinin olmadığı yerlerde yapılır” diye konuştu. Sergi Almanya’nın birçok kentini gezerek 18 Nisana kadar açık kalacak.
DIŞARDA ÖDÜL, İÇERDE LİNÇ
Ören’de turizmcilik yapan Birsel Lemke’nin adı özellikle Bergama köylülerinin altın madenine karşı direnişlerinin başlangıcı ve yükselişi sürecinde duyuldu. Oysa Lemke, daha altın madeni ile ilgili Bergama’nın gündemde hiç olmadığı 1986’lı yıllarda, o zamanlar Alman Sermayeli olan TÜPRAG (Turkish Preussag) şirketi tarafından Havran Küçükdere’de yapılmak istenen altın madenciliğine karşı mücadelenin ilk kıvılcımlarını yakan kişilerdendi. Küçükderelilerin direnişi ve o mücadelenin bir sonucu olarak TBMM’den çıkan Zeytin Yasası’nın ardından madenci şirket projeden vazgeçtiğini açıklamak durumunda kalmıştı. Birkaç yıl sonra bu sefer Bergama Ovacık yakınlarında çokuluslu Eurogold şirketi tarafından yapılmak istenen siyanürle altın işletmeciliğine karşı da ilk mücadeleyi başlatanlar arasında yine Birsel Lemke’nin adı geçiyordu. Lemke, bu çabaları nedeniyle yurtdışında ödüllendirilirken, kendi ülkesinde ise Bergama köylü hareketinin önde gelen isimleri ile birlikte ‘Alman casusu’ karalaması ile toplumsal linçe uğratılmak istendi.*
http://www.evrensel.net/news.php?id=51839
(İzmir/EVRENSEL)
* (Ayrıntılı bilgi için Bknz: Kuyudaki Taş/ Alman Vakıfları ve Bergama Gerçeği. Evrensel Basım Yayın. Kasım 2011)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder