Özer Akdemir
Kazdağları’nda yapılmak istenen altın işletmeciliği daha
üretim aşamasına gelmeden yöredeki zehirli etkisini gösteriyor. Karaköy köyü
yakınlarında maden sondajından kaynaklı kirliliğin yer altı sularını ve
dereleri kirletip Bayramiç Barajı’na karıştığının tespit edilmesinin
ardından, Muratlar köyünün içme sularına da ‘içilemez’ raporu verildi.
Geçtiğimiz hafta içerisinde Bayramiç Karaköy ile Çan’ın
Kızılelma köyü arasında bulunan altın madeni sondaj alanındaki sondaj göletinde
meydana gelen sızmanın ardından yöredeki dereler beyaz renkte akmaya başladı.
Sızan madde yer altı suları ve bölgedeki Kırma Deresi’ne, oradan da Bayramiç
Barajına karıştı. Karaköy’ün içme ve kullanma sularını da etkileyen kirliliğe
karşı köylülerin maden alanına yürümeleri jandarma ve köy muhtarı tarafından
engellendi. Bayramiç Belediye Başkanı İsmail Sakin Tuncer, altın madeni
sondajından kaynaklı kirliliğin Bayramiç Barajı’na aktığını belirterek,
sulardan aldıkları numunelerin sonuçlarını beklediklerini söyledi.
‘BİZE DAĞI YASAKLAYANLAR’
Karaköy köylülerinden üç gencin, maden sondajlarına tepki
göstermesinin ardından sondaj alanına çıkmaları Çan Cumhuriyet Savcılığının
talebi üzerine yasaklanmış, madenci şirket gençler hakkında 7 bin 500 liralık
tazminat davası açmıştı. Sulardaki kirliliğin ardından Karaköylüler Çan
Savcılığını göreve çağırarak, “Bize dağımıza çıkmayı yasaklamışlardı. Savcılık
bu kirliliğin sorumluları için de soruşturma başlatacak mı” diye sordu.
Öte yandan yine Bayramiç’e bağlı Muratlar köyü içme
sularından alınan su numunelerinde epiklorohidrin ve alüminyum oranlarının izin
verilen limitlerin çok üzerinde çıkması üzerine sulara ‘İçilemez’ raporu
verildi. Bursa İl Halk Sağlığı Müdürlüğü tarafından verilen raporda, Muratlar
köylüsü Raşit Akıncı’nın evinden 25.09.2012 tarihinde alınan su numunesinde
epiklorohidrin maddesiyle birlikte birçok parametrenin limitlerin çok üzerinde
olduğu tespit edildi. Yine aynı numunede alüminyum oranının da limitlerin 11
katından fazla olduğu belirtiliyor. Epiklorohidrin maddesi, Sağlık Bakanlığı ve
Çevre Koruma Ajansı’nın (EPA) listesinde orta dereceli, gırtlak ve mide
kanserine neden olan bir madde olarak tanımlanıyor. Çanakkale Halk
Sağlığı Müdürlüğünün Bayramiç Toplum Sağlığı Merkezine gönderdiği “Köylerin
içme ve kullanma suyu” konulu yazısında Türkmeneli köyünün içme sularının
mikrobiyolojik, Muratlar köyünün ise kimyasal sonuçlara göre uygun olmadığı
belirtiliyor. Halk Sağlığı Müdürü Dr. Burhan Kütük imzalı raporda “Muratlar
köyünün ise 200 mg/L olması gereken alüminyum miktarının 2511 mg/L olduğu
tespiti ile uygunsuz olduğu görülmektedir” deniyor.
KÖYLERDE DAMACANA SU KAMYONLARI
Muratlar köyünde eylül ayında alınan bu numunelerin ardından
aralık ayında alınan ikinci numunelerde alüminyum değerinin yine limitlerin
üstünde olduğu belirlenirken ne hikmetse bir önceki numunede yüksek olduğu
tespit edilen kanserojen epiklorohidrin maddesine ise bakılmamış! Bayramiç
Toplum Sağlığı Merkezine gönderilen raporla ilgili üst yazıda köyün içme
sularındaki alüminyum miktarındaki uygunsuzluğun devam ettiği dile getiriliyor.
Konuyla ilişkin görüştüğümüz köylüler ise kendilerine
herhangi bir bilgi verilmediğini, köy şebekesinin suyunu kullanmadıklarını
belirterek, “Artık köyümüze kamyonlarla damacana su satılıyor” dediler.
DENETLEMEYE GELENLERİN YAPTIĞINA BAKIN!
Karaköy köyü derelerindeki kirliliğin tespiti için
Çanakkale’den gelen Çevre İl Müdürlüğü ekiplerinin numune alım işleminin
ardından altın madeninin yetkilileri ile Bayramiç’te yemek yemeleri tepkiyle
karşılandı. Çanakkale Çevre Platformu Sözcüsü Hicri Nalbant kamu görevlilerinin
bu tür işleri yaparken dikkatli olmaları gerektiğini kaydederek, “Bu kişilerin
aldığı numune sonuçları artık tartışmalıdır” dedi. Nalbant, Karaköy’deki
kirliliğin tespitinin ardından maden hakkında tazminat davası açacaklarını da sözlerine
ekledi. (Çanakkale/EVRENSEL)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder