22 Kasım 2012 Perşembe

Sahibine acı incir! (EVRENSEL)


  • ELDE KALAN İNCİRLER, KÖYLÜLERİN AĞZINI TATLANDIRMIYOR
  • Özer Akdemir
  • Dünyanın en büyük incir üreticisi konumundaki ülkemizde, incirlerin ballı lezzetleri, aylarca kendileri için emek verenlerin ağzını tatlandırmıyor bu aralar. Toplanıp, depolarda bekletilen tonlarca incirlere alıcı çıkmıyor. Tire ile İncirliova arasında kalan köylere yolunuz düşerse şu sıralar, evlerin altındaki mağaza denilen geniş beton depolarda, incir ayıran suskun köylülerle karşılaşırsınız. Bir yılın emeğini satamadığı için tarlasında çalışan işçinin ücretini bile ödeyemeyen, evlenemeyen, askerdeki oğluna harçlık gönderemeyen köylülerle…
    Tire’nin Ortaköy köyünde ilk girdiğimiz depodaki iki kadın aslında köydeki bütün öyküyü özetliyor. Kovana gelir gibi incirlerin bulunduğu depoya üşüşen bal ve yaban arılarının arasında incir ayıran iki kadın, incirin bu yıl ağızlarını tatlandırmadığını söylüyor.
    İNCİRLER ELDE KALDI
    İncirlerin balından tatmaya çalışan arıların arsız vızıltıları arasında çalışan Hatice Çakır anlatıyor: “Durumumuz çok sakat. İncir seçiyoruz. Para etmiyor. İşçilerimizin parasını bile veremedik. Satacağız, ama müşterimiz yok. İşçiler Ağustosun 20’sine kadar toplayıp, kurutuyor incirleri. Kiraz ilçesinden geliyor işçilerimiz.  Yaklaşık 40 gün kalıyorlar incir bahçesinde. Yatma-kalkma, yeme-içmeleri bize ait. Bu sene 7 tane işçimiz vardı, 34 gün kaldılar. Onların işi inciri serip kuruttuktan sonra bitiyor. Biz de, bu kuruyan incirleri getirip bu depolarda ayırıyoruz.” İnciri kalitesine göre 5’e ayırdıklarını anlatıyor Hatice Çakır. Hepsini satıp toplu bir para alabilirlerse, bir yılı çıkarabilecekler. Bu yıl ise, şu zamana kadar uzun süredir yaşadıkları en sıkıntılı yıl olmuş. “Bu sene incir satamadık. İlk başta 3-4 lira arasında 1 ton kadar satıldı. Sonra durdu, şimdi alıcı yok. 16 bin 500  lira işçi parası verdik. Onu bile çıkaramıyoruz”diyen Çakır, incirlerin kalitesinin bu yıl düşük olduğunu belirtiyor. Bunun nedenini ise, ağustostaki rüzgara ve kuraklığa bağlıyor.
    ‘HİÇ ALICI YOK’
    Yanı başında incir ayıran Emine Sıncı da, geçen yıl 3.5-3.75 liraya sattıkları incire bu yıl hiç alıcı olmamasından yakınıyor.  Tam konuştuğumuz ve depodaki arılardan bahsettiğimiz sırada parmağını arı sokuyor Sıncı’nın. Bir yandan acıdan yüzünü buruşturup parmağında arının soktuğu yerdeki iğneyi çıkarırken, bir yandan da “Arı sanki kendinden bahsedildiğini duydu. Kamerayı görünce de ünlü olmak için canını feda etti” diye şaka yapmaktan da geri durmuyor. Bal arıları birisini soktuktan sonra, iğnesinin ucunda iç organlarının bazılarını da bıraktıkları için ölüyor. (İzmir/EVRENSEL)

    İNCİRİN KARA YILI
    Veli Balcı: Bu sene incirin kara yılı desek yerinde olur. En kaliteli incir bizim burada yetişir. Aydın’ı geçmiştir bu yönden. Dağ taş incir ağacı. İncirlerimiz organik. Yine de satılmıyor. Satılmamasının tek nedeni hükümetlerin politikaları. Hükümet tarımı bitirdi. Nereye gidersen git tütün, pamuk, süt, üzüm hep bitirildi. Hükümet çıkıp açıklama yapıyor, “Kişi başına milli gelir şu kadar arttı” diye. Bu yüzde onluk bir kesim için geçerlidir belki. Gelsinler bir köylerde, köylünün durumunu görsünler. O kadar milletvekilimiz var, ne arayan ne soran var. Seçim zamanı davul-zurnayla, zeybekle gelen kişiler şimdi ortalarda yok. Ödemiş’e git, patates üreticilerinin de durumu aynı. Tarlada 100 kuruş, pazarda 1 lira. Bizim de üretici köylüler olarak örgütlenmekten başka yolumuz yok.
    BİR İNCİRE BAKIYORUZ
    Ülfet Kıvrak: Bütün köy halkının incirleri mağazalarda bekliyor. İncirden başka geçim kaynağımız yok. Başbakan duysun, devlet desteği mi yapacak, ne yapacaklarsa yapsınlar. Başbakan “Her şey iyi diyor” da bir gelsin bizim buraya. Bizim köy iki dağın arasında kaldığından herhalde bizi gören olmuyor. Tütün, pamuk bilmeyiz biz. Bir incirimiz var, onu da satamıyoruz. Her yıl incirin yüzüne bakıyoruz.
    Mülkiye Yüksel: Şu anda elimizde yiyecek parası yok. Oğlumuz var, doğuda askerlik yapıyor, izinli gelecek ama para gönderemediğimiz için bekliyor çocuk.
    Mihrican Çakır: Bir ay çalıştı işçiler, 10 bin lira verdik. İncir satılmadığı için elimizde para kalmadı şu an.
    Nurgül Çakır: İki çocuğum var. İncirler satılmadığı için dururumuz çok kötü. Hâlâ ayrıştırma işini bitiremedik.
    DÜĞÜN BU SENE DE KALDI!
    İsmail Kıvrak: İnciri satamadığımız için düğünümüzü yapamıyoruz. İki senedir nişanlıyız, kaldı bu sene de. Böyle giderse 4-5 sene daha evlenemeyiz biz.
    Mihnet Kocaoğlu: Yemişler köyünde oturuyoruz, yemişlerimiz satılmıyor. Şu anda yemişlerimiz damlarda. Bizim 1 ton oluyordu, bu sene 400 kilo ancak olacak.
    Nazmiye Çakır: Üç tane torun var. Okula gelip gidiyorlar. Masrafları karşılanamıyor. 58 yaşındayım. Bu zamana kadar böyle şey duymadık, görmedik.
    Mustafa Turan: İncirler yandı rüzgarlardan. Satılmıyor. Kuraklıktan dolayı incirlerimiz sakat oldu bu yıl. Bankanın kredisini ödeyemiyoruz.
    ‘İNCİRE DEVLET DESTEĞİ İSTİYORUZ’
    Nurettin Yüksel: Bizim konuştuklarımızı Bakanlıktan, Başbakanlıktan birileri duysun. Mağazalar ağzına kadar incir dolu. Nasıl olacak bu iş? Nedir bunun sebebi. Çıksın bir yetkili açıklasın. Ziraat Odaları var, İlçe Tarımı var, Sanayi Bakanlığı var. İncirin devlet desteğine alınmasını istiyoruz. İncir şu an da 4-5 lira arasında olması gerekirken, 2-2.5 liraya düşürdüler. Ben 2 bin 500 liraya işçi buldum. Ben nasıl 2.5 liraya incir satıp bu işçinin parasını ödeyeceğim.
    Mehmet Kıvrak: İncirlerimiz seçilmiş durumda, alıcı bekliyor. Ama talep yok. 30 yıldır da Tarİş’e ortağım ama 30 yıldır da Tariş’ten yüzümüzün güldüğünü de bilmiyorum. 12-13 ton incir verdim, bir prim almadım daha.
    Mehmet Ali Balcı: Sadece emeğimizin karşılığını istiyoruz. Bu sene sona dayandı artık.
    http://www.evrensel.net/news.php?id=38583 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Haberin izini sürmek (Pazartesi yazısı)

  24 Haziran 2024 04:25 Fotoğraf: Özer Akdemir / Evrensel   Özer Akdemir Tüm yazıları Geçen senenin mart ayıydı. Gece gele...