7 Mayıs 2022 Cumartesi

Prof. Dr. Herdem Aslan: Denizkestanesi avcılığı derhal durdurulmalı

 


07 Mayıs 2022 00:17


Tarım ve Orman Bakanlığı koruma altındaki denizkestanelerinin ticari olarak avlanmasına izin verdi. Prof. Dr. Herdem Aslan, bakanlık kararına tepki gösterdi.

 

Fotoğraf: Pixabay

 

Özer AKDEMİR

Deniz patlıcanlarından sonra uluslararası sözleşmelerle koruma altında bulunan denizkestanelerinin avcılığı da serbest bırakıldı. Denizkestanelerinin deniz ekosistemi için çok önemli kilit bir rolü olduğunu dile getiren Su Ekosistemleri Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Herdem Aslan, üreme sezonundaki denizkestanelerinin avcılığının derhal durdurulması gerektiğini dile getirdi.

Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Biyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Herdem Aslan, denizkestanelerinin avlanmasının serbest bırakılması ile ilgili Tarım ve Ormancılık Bakanlığı Balıkçılık ve Su Ürünleri Genel Müdürlüğünün kararı ile ilgili sorularımızı yanıtladı.

ÜLKEMİZDE AFRODİZYAK OLARAK BİLİNİYOR

Denizkestanesi avının serbest bırakılmasını nasıl değerlendiriyorsunuz?

Denizkestaneleri özellikle Uzak Doğu ve Avrupa ülkelerinde lezzetli bulunan havyarları nedeniyle çok talep edilen değerli bir besin kaynağıdır. 1995 yılında tüm dünyada 120 bin ton avlanmış denizkestanesi artan arza rağmen 2017 yılında 95 bin tona gerilemiştir. Denizkestanesi piyasasının yüzde 80’ini elinde tutan Japonya’nın ardından denizkestanesi havyarının kilosunun 120 avroya satıldığı Fransa, denizkestanesi ticaretinde en önemli ikinci ülke konumundadır. Tüm bu market talepleri de aşırı balıkçılık faaliyetleri sonucunda sömürülen doğal denizel ortamlardan karşılanmaktadır. İtalya, İspanya gibi pek çok Akdeniz ülkesindeki aşırı avcılık, türün stoklarında ciddi çöküşlerin görülmesine yol açmış ve sonrasında söz konusu ülkelerin getirdikleri çeşitli kotalar ve yasaklar da talebin karşılanması için ithalatı bu ülkeler için zorunlu kılmıştır. Ülkemiz kıyılarında afrodizyak olarak bilinen denizkestanelerinin avcılığı, Ayvalık’ta 30 yıllık bir geçmişe uzanıyor. Serbest dalış ya da denizkestanesi kepçeleri ile özellikle havyarlarının olgunlaştığı ocak-nisan ayları arasında yapılan denizkestaneleri İstanbul, İzmir gibi büyükşehir restoranlarına pazarlanmakta iken son iki-üç yıldır dış pazar talebi ve Ticari/Amatör Amaçlı Su Ürünleri Avcılığının Düzenlenmesi Hakkında Tebliğde hiçbir yasak olmaması nedeniyle türün avcılığında bir artış olduğu gözleniyor.

NE KADAR AVLANDIKLARI BELLİ DEĞİL

Ne kadarlık bir av hacmi söz konusu ve bu avcılık türün neslinin devamını tehdit ediyor mu?

Tarım ve Orman Bakanlığı, Balıkçılık ve Su Ürünleri Genel Müdürlüğünün denizkestanesi (Paracentrotus lividus) üzerinde artış gösteren avcılık talebi ve ihracat miktarları göz önüne alınarak, ülkemiz karasularında denizkestanesinin ticari avcılığını yasal olarak 2022 yılı itibarıyla serbest bırakmıştır. Bakanlığın elinde henüz resmi avlanılan denizkestanesi miktarları olmaması ile birlikte, sadece Saros Körfezi’nden bir günde 50 ton kadar denizkestanenin halk tarafından kilosu 20 liraya ya da çuvalı 300 liraya varan ücretler karşılığında avlandığı resmi olmayan kaynaklardan gelen üzücü haberler. Şimdiye kadar Türkiye kıyılarında yaşayan kestane stokları hakkında bir bilgi olmaması nedeniyle, avlanılan şaibeli miktarların, türün varlığını nasıl tehdit ettiğini ortaya koymak da şimdilik mümkün değildir.

‘TAKİP VE DENETLENME YAPILMIYOR’

Ne yapılması gerekiyor?

Balıkçılık ve Su Ürünleri Genel Müdürlüğünün vermiş olduğu avlanma izni, balıkçılık izni olan gemilerden dalma yöntemi ile gün ışığında olması şeklinde iken, takibin ve denetlemenin yapılamaması nedeniyle, halk tarafından ücreti cazip geldiği için bilinçsizce kıyılardan avlanan denizkestanelerinin avlanma miktarları da zabıt altına alınmıyor. Türün varlığını devam ettirebilmesi için tüm avcılık faaliyetlerinin acilen durdurulması gerekiyor.

‘DENİZ EKOSİSTEMİ İÇİN KİLİT TÜRDÜR’

Denizkestanelerinin deniz ekosistemindeki önemi nedir? Koruma altında olan bir tür mü?

Deniz tabanında yaşayan bitkilerle beslenen denizkestaneleri ortamın bitki popülasyonunu kontrol altında tutmak ve besleyici element döngüsü için önemli canlılardır. Pek çok balık için de önemli bir besin kaynağıdır. Besin ağındaki bu yeri nedeniyle deniz ekosistemi için çok önemli bir kilit türdür. Deniz suyu sıcaklığının artması, deniz suyunun asitleşmesi ve yabancı türlerin varlığına çok çabuk tepki veren sağlıklı bir deniz ekositemi için gösterge olan bir türdür. Sayıları çok arttığı zaman da ortamdaki bitki popülasyonunu azaltıp, özellikle kayaların çıplak kalmasına ve dolayısıyla biyoçeşitliliğin ve ekosistem servislerin fakirleşmesine de yol açabilir. Ülkemizin 1984 yılında taraf olduğu Yaban Hayatı ve Yaşama Ortamlarının Korunması Sözleşmesi’nin (BERN) Ek III’üne göre koruma altındadır.

ÜLKEMİZDEKİ 20 TÜRDEN BİRİSİ İSTİLACI

Denizkestanelerinin ülkemiz denizlerindeki oranı nedir ve nasıl bir dağılım göstermektedir?

Ülkemizde toplam 20 farklı tür deniz kestanesi bulunuyor. Ancak bunlardan sadece bir türün (Paracentrotus lividus) özellikle Uzak Doğu ve Avrupa ülkelerinde üreme dönemindeki gonadları besin olarak tüketilmektedir. Mevcut 20 türden biri (Diadema setosa) ülkemize Süveyş Kanalı ile gelmiş, Akdeniz ve Ege Denizi’nde yayılım gösteriyor. İstilacı bir tür olan bu yabancı tür özellikle yerli türlerimiz ile rekabete girmiş ve zehirli dikenleriyle de insan sağlığı için zararlıdır. Ülkemizin güney kıyılarında maalesef günümüzde ekonomik değeri yüksek olan denizkestanesi türü görünmüyor. Neden olarak deniz suyu sıcaklığı olabileceği konusunda yayınlar bulunuyor.  

İSTİLACI TÜRE KARŞI YAŞAM SAVAŞI VERİYOR

Ülkemizin 1984 yılında taraf olduğu Yaban Hayatı ve Yaşama Ortamlarının Korunması Sözleşmesi’nin (BERN) Ek III’üne göre koruma altında olan deniz kestanesi türü, halihazırda küresel iklim değişikliği nedeniyle Akdeniz’in güney kıyılarında yaşam alanlarını kaybetmiş ve zehirli olan istilacı yabancı bir deniz kestanesi (Diadema setosum) türü ile yaşam yarışı içerisindedir. Ülkemizdeki denizkestanelerinin tüm bu mevcut yaşam mücadelesine bir de aşırı balıkçılık baskısının eklenmesinin, ekosistem yaklaşımlı balıkçılık yönetimi ile örtüşmediği çok açık ortadadır.

Şu sıralar üreme mevsiminde oldukları doğru mu?

Evet, şubat- mayıs ayları arası gonad gelişimin en yüksek olduğu zamanlardır. İtalya’da nisan ayından sonra avcılık yasaktır.

 https://www.evrensel.net/haber/460992/prof-dr-herdem-aslan-denizkestanesi-avciligi-derhal-durdurulmali

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

İklim değişikliği tarımı vuruyor: Gıda fiyatlarında sıçrama uyarısı!

  01 Haziran 2023 07:00 Dr. Oğuz Tutal'ın araştırmasına göre Türkiye için en büyük tehlike kuraklık ve aşırı sıcaklar... Araştırma g...