Bergama Ovacık Altın Madeninin üçüncü atık havuzu için
verilen ÇED olumlu belgesine karşı dava açıldı.
Özer AKDEMİR
İzmir
İzmir
06 Eylül 2017 13:29

Gündeme geldiği günden bugüne kadar yaklaşık 20 yılda
onlarca dava açılmasına rağmen Bergama'daki altın madeni üretimine devam
ediyor. Bergama Köylülerinin destansı direnişi de yıllar önce sönümlendirildiği
için mahkeme kararlarının işlemediği altın madenine karşı yurttaşların ve
kurumların dava açmaktan başka da bir yolları kalmıyor.
İKİ HAVUZ DOLDU ÜÇÜNCÜSÜNE İZİN ÇIKTI
2000 yılının başından günümüze kadar siyanürle altın
ayrıştırılması yapılan madenin ilk iki atık havuzu dolduğu için üçüncü atık
havuzu gündeme getirilmişti. İzmir Valiliği altın işletmesinin açık ocağı
üçüncü atık havuzu yapmasını öngören projeye ÇED olumlu belgesi verdi. Bergama
Belediyesi, İzmir Tabip Odası, TMMOB Metalurji ve Kimya Mühendisleri Odası,
EGEÇEP ve 116 yurttaş tarafından dava açıldı. Dün İzmir Nöbetçi İdare Mahkemesi
Başkanlığına sunulan dava dilekçesinde ÇED olumlu kararının yürütmesinin durdurulması
talep edildi.
MAHKEMENİN 'KAPATIN' DEDİĞİ MADENE YENİ İZİN VERİLDİ
Bergama Ovacık Altın Madenine ilişkin verilen izinlerin
iptali için daha önce defalarca yargı tarafından iptal kararı verildiğinin
belirtildiği dava dilekçesinde en son olarak İzmir 3. İdare Mahkemesinin altın
madenine 2009 yılında verilen ÇED olumlu kararını, raporun “…alanın gerçek
flora, fauna ve diğer canlı grupları bakımından tür çeşitliliği, populasyon
zenginliği, Türkiye'deki dağılışı, yok olma durumu belirlenmeden" hazırlandığı
gerekçesiyle iptal ettiğine dikkat çekildi.
Bu mahkeme kararından sonra anayasanın çeşitli maddelerine
ve diğer yasal düzenlemelere göre en geç 30 gün içinde hukuka aykırı çalışan
Ovacık Altın Madeni işletmesinin temelli kapatılması, maden şirketinin sahayı
(mümkün olduğunca) eski haline getirmesi, ortaya çıkan ekolojik zararların
tazminatını ödemesi, ardından şimdiye kadar hukuka aykırı biçimde izin veren,
suç işleyenlerin yargılanması gerekirken öyle olmadığına dikkat çekilen
dilekçede şu görüşlere yer verildi: "Mahkeme kararının aşılması için bu
kez 2009/7 sayılı genelge işletildi, yeni ÇED Raporu 20 Haziran'da bakanlığa
sunuldu, 3 Temmuz'da İDK toplantısı yapıldı, 13 Temmuz'da da yeni ÇED raporunun
nihai yapıldığı duyuruldu. ÇED raporunun yer almadığı duyulara yapılan
itirazlara rağmen 3 Ağustos 2017 tarihinde bu davanın konusu işlemle birlikte
ÇED olumlu belgesinin verildiği duyuruldu. Bu işlemin iptali için ayrıca dava
açılmıştır"
NE BİLİM, NE YARGI MADENİ DURDURABİLİYOR

Çevre sağlığı ve canlı yaşamı için yaratacağı riskleri
tespit eden onlarca bilimsel rapora, onlarca mahkeme kararına, AİHM kararına
rağmen faaliyetini sürdüren Ovacık Altın Madeni işletmesi sürecinde çıkan
tehlikeli atıkların depolandığı iki atık depolama tesisi kapasitelerinin
artırılmış olmasına karşın dolduğunun belirtildiği dava dilekçesinde üçüncü
atık havuzunun yapılmasına dair sürecin de başından itibaren hukuksuz bir
şekilde işletildiğine vurgu yapıldı.
HALK TOPLANTISINDAN HALKIN HABERİ OLMADI
Proje için yapılacağı duyurulan halkın katılımı
toplantısının yeri ve saatinin duyuruda belirtilmediği, yöre halkına başka bir
şekilde bu toplantı ile ilgili bilgi ulaşmadığının kaydedildiği dilekçede, daha
önce bu proje ile ilgili olumsuz görüş veren DSİ'nin görüşünü sonradan neden
değiştirdiğine dair de bir bilginin bulunmadığı ifade edildi.
Tüm bunların yanı sıra 3. atık havuzu nihai ÇED raporunun
olması gereken Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğünün web sayfasında 2014 tarihli
ÇED başvuru dosyasının yer aldığı ve hala 3. atık havuzu nihai ÇED dosyasına
ulaşılamadığı kaydedildi.
BAKIRÇAY'IN ÖLÜMÜ!..
Son günlerde Ege Bölgesi’nde sürekli depremler meydana
geldiğine ve en son 6,6 şiddetinde deprem olduğuna vurgu yapılan dava
dilekçesinde "Bergama da deprem bölgesidir, olası bir depremde Ovacık
Altın Madeni'nin atık havuzlarının patlaması riski çok yüksektir. Böylesi bir
durum Bakırçay bölgesinin ölümü demektir. Bu riski neden göze alıyoruz? Ovacık
Altın Madeni'nin kirliliğini ve hukuksuzluğunu bu aşamadan sonra doğa da sistem
de kaldıramaz. Bu nedenle dava konusu işlemin derhal yürütmesinin durdurulması,
yargılama sonunda iptali için başvuru yapıyoruz" denildi.
KÖYLÜ HAREKETİ BİTİNCE HUKUK DA BİTTİ
Bergama yakınlarında, Narlıca, Ovacık, Çamköy arasındaki
verimli tarım toprakları üzerinde yıllardır faaliyetini sürdüren Ovacık Altın
madeni, cevher bitmiş olmasına rağmen yöredeki Kozak Yaylası ve diğer
madenlerden getirilen cevherin işlenmesi için çalışmasına devam ediyor.
Çok uluslu Eurogold'dan, ABD'li Normandy'e, ondan Gülen
Cemaatine yakınlığını hiç gizlemeyen bugün de FETÖ davasının firari sanığı
olarak aranan Akın İpek'in aile şirketi Koza'ya satılan altın madeni, AKP-Gülen
koalisyonun bozulmasının ardından çeşitli operasyonlarla TMSF'ye
geçirildi.
Yıllardır çevreye verdiği zararların yanı sıra hukuksal
süreçleri etkisiz hale getiren mahkeme kararlarının ardından dolaşılmasına yol
açan, yeni yasal düzenlemelerin ilk uygulandığı alanlardan birisi olarak
tartışılmaya devam eden altın madeni bu son özelliğini korumaya devam ediyor.
Altın Madeni geçtiğimiz aylarda mahkemece verilen 2009 ÇED'inin iptal kararına
rağmen, 2009/7 genelgesi uyarınca yeni bir ÇED ile üretime devam ediyor.
Son Düzenlenme Tarihi: 07 Eylül 2017 10:59
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder