22 Haziran 2018 Cuma

JMO'dan uranyum uyarısı: Köprübaşı'da halk büyük risk altında


JMO'dan uranyum uyarısı: Köprübaşı'da halk büyük risk altında
  
 22 Haziran 2018 13:49
JMO İzmir Şubesi, Manisa'daki uranyum madenciliğinin Köprübaşı ve çevresinde yaşanları büyük bir riskle karşı karşıya bıraktığını açıkladı.
Jeoloji Mühendisleri Odası (JMO) İzmir Şubesi yaptığı açıklama ile Manisa'nın Köprübaşı ilçesindeki uranyum madenciliğinin olumsuz etkilerinin sadece Köprübaşı ilçesini değil Selendi, Kula, Gördes ilçelerine bağlı yerleşim yerlerini de kapsayabileceğini belirtti.
JMO, Köprübaşı’da MTA tarafından 1974-1982 yılları arasında deneme amaçlı uranyum madenciliği yapıldığını ve bu tesislerde önemli oranda “sarı pasta” denilen nükleer yakıt hammaddesi elde edildiğini aktardı. MTA tarafından gerçekleştirilen uranyum madenciliğine son verilmesinden bugüne, bölgede gerek toprakta gerekse yeraltı sularında yüksek radyasyon ve uranyum bulunduğunun birçok kez tespit edildiğini belirten JMO, Türkiye Atom Enerjisi Kurumu'nun (TAEK) alana ilişkin kamuoyuna detaylı açıklama yapmadığını dile getirdi.
JMO İzmir Şube Başkanı Alim Murathan imzasıyla yapılan yazılı açıklamada odanın 2017 yılı sonu 2018 yılı başlarında bölgedeki yeraltı sularına yönelik yaptığı bir çalışmada, radyoaktif kirlenmenin yalnızca Köprübaşı ilçesiyle sınırlı kalmadığı, bu bölgeden çok daha geniş alanlara yayıldığını tespit ettiklerini açıkladı.
İÇME SULARINDAKİ URANYUM, LİMİTİN ÜZERİNDE
JMO, yürütülen  hidrojeolojik etüt kapsamında örneklenen su noktalarında uranyum radyoaktif elementinin, içme suları için kabul edilen limitlerin üzerinde olduğu tespit edildiği ifade edilerek; “Bu tespit üzerine, Balçıkdere Formasyonu’nun yayılım alanı içinde kalan yeraltı sularına yönelik tüm araştırmalar incelenmiş ve kaygı verici bir durum saptanmıştır. Balçıklıdere Formasyonu’nun uranyum içerdiğinin bilinmesine karşın, bölgede yürütülen hiçbir çalışma formasyonun bütününe ve onun üzerinde yer alan yerleşim birimlerinin kullandığı yeraltı sularına yönelik olmamıştır.  Birçok çalışma, Köprübaşı ilçesi ve yakın çevresiyle sınırlı kalmıştır. Sınırlı bir alanda da olsa yapılan bu çalışmalarda, uranyum radyoaktifinin toprakta ve yeraltı suyunda standartların üzerinde olduğunun belirtilmesine karşın, devletin ilgili kurumları tarafından gerekli önlemler alınmamıştır” denildi.
TAEK SÖZÜNÜ TUTMADI
Son olarak Şubat 2014’de Greenpeace tarafından yüksek radyasyon değerleriyle yayınlanan raporun ardından TAEK tarafından yapılan "dış radyasyonun buralarda bir miktar yüksek olmasına karşın, bunun, uranyum yatağının bulunduğu bölge için normal olduğu..." yönündeki açıklamanın hatırlatan JMO, “Bu açıklama, konuya ilişkin bölge gerçeğini yansıtmamaktadır. TAEK tarafından bölgede daha detaylı araştırmaların yapılacağı 2014 yılında belirtilmesine karşın, bugüne kadar kamuoyuna açıklanan bir rapor ya da araştırma bulunmamaktadır. Bu ise daha vahim bir durumdur” dedi.
HALK ÖNEMLİ BİR RİSK ALTINDA
TAEK’i ve devletin ilgili kurumlarını göreve davet eden JMO, “Uranyum radyoaktivite bulguları yalnızca Köprübaşı ilçesinde değil Selendi, Kula, Gördes ilçelerine bağlı yerleşim yerlerini de kapsayabilir. Bölgede yaşayan halk önemli bir risk altındadır. Bu nedenle, Balçıkdere Formasyonu üzerinde yer alan tüm yerleşim birimlerinin kullandığı yeraltı sularının ve toprağın analiz edilerek sonuçlarının kamuoyuna açıklanması ve riskli bölgelerin koruma altına alınıp, güvenlikli hale getirilerek sürekli izlenmesi gerekmektedir” dedi.
ÖZER AKDEMİR, SKANDALIN KİTABINI YAZMIŞTI
 
Özer Akdemir, Köprübaşıdaki uranyum madenciliğinin çevre ve sağlık üzerindeki etkilerini 'Uranyum Uğruna/Dilsiz Çocukları Ege'nin' adıyla kitaplaştırmıştı.
İlk kez Evrensel'in İzmir Temsilcisi Özer Akdemir tarafından yapılan haberlerle gündeme getirilen Köprübaşıdaki uranyum madenciliğinin çevre ve sağlık üzerindeki etkileri, Akdemir tarafından "Uranyum Uğruna/Dilsiz Çocukları Ege'nin" adıyla kitaplaştırılmıştı. Geçtiğimiz yıl eylül ayında Yeni İnsan Yayınları'nda çıkan kitapta, Köprübaşının yanı sıra, Söke Kisir Köyünde yapılan uranyum madenciliği ve sondajlarının çevre-sağlık etkileri, bilimsel raporlar, yöre insanlarının anlatımları ve bilim insanları tarafından yapılan radyasyon ölçümlerinin sonuçları yer almıştı. (İzmir/EVRENSEL)
Son Düzenlenme Tarihi: 22 Haziran 2018 14:07


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

İklim değişikliği tarımı vuruyor: Gıda fiyatlarında sıçrama uyarısı!

  01 Haziran 2023 07:00 Dr. Oğuz Tutal'ın araştırmasına göre Türkiye için en büyük tehlike kuraklık ve aşırı sıcaklar... Araştırma g...