13 Aralık 2014 Cumartesi

Kentin anayasası rantın anayasası oldu!



Özer Akdemir

Çevre Düzenleri Planları ‘kentlerin anayasası’ olarak nitelenir. Kentlerin gelecekleri bu planlarda belirlenir. Geçtiğimiz eylül ayında açıklanan Balıkesir Çanakkale 1/1000 binlik çevre düzeni planı kamuoyunun gündemine Çanakkale Boğazına yapılacak köprü ile geldi daha çok. Oysa planın ayrıntılarına indikçe, çok daha vahim bir tablo çıkıyor karşımıza. Bursa Şehir Plancıları Odası planla ilgili hazırladığı teknik raporda kıyıları, ovaları, dağları talana açan planın ayrıntılarını deşifre etti.

Şehir Plancıları Odası (ŞPO) Bursa Şubesi eylül ayında açıklanan teknik raporda çevre düzeni planı, nüfus, konut alanları, sanayi, enerji, maden, ulaşım gibi bölümlere ayrılarak değerlendirilirken, Gökçeada ve Bozcaada özel bir başlık ile masaya yatırıldı.

TARIMDAN VAZGEÇİLİP İNŞAATA YÖNELİM VAR

Bursa ŞPO çevre düzeni teknik raporunda, çevre düzeni raporunda bölgenin 2040 yılında 4 milyon 578 bin nüfusa ulaşacağının öngörüldüğü belirtilerek, bunun 2012 yılına göre nüfusun 3 kat artması anlamına geldiği, bölgenin bu nüfusu kaldıramayacağı dile getirildi.

Rapor, merkez yerleşmeler dışındaki gelişme alanlarının büyük oranda kıyı bölgelerinde olduğunun görüldüğünün altını çizerek, “Kıyı bölgelerinde en çok dikkat çeken alanlar, Bozcaada’nın güneyi ile birlikte Çanakkale Boğazı’nın kuzey bölgeleri ile Edremit Körfezi’nde belirlenen gelişme alanlarıdır. Özellikle Edremit bölgesinde yoğun olarak bulunan zeytinlik alanları ve tarım alanlarının bu şekilde konut alanlarına açılması, nüfusun kırsal yapıdan kentsel yapıya dönüşeceği öngörüsü ile birlikte düşünüldüğünde; planın kurgusunun tarım alanlarından ve tarımsal üretimden vazgeçilerek, inşaat sektörüne dayalı bir gelişim kurguladığı açıkça görülmektedir” denildi.

TÜM KIYILAR YAPILAŞMAYA AÇILIYOR

Raporda, gelişme alanları göz önüne alındığında özellikle Gökçeada olmak üzere tüm kıyıların oldukça yoğun bir yapılaşma sürecine gireceğinin görüldüğü belirtiliyor. Bozcaada ve Gökçeada için plan genelindeki inşaat rantı odaklı yaklaşımın bu adalarda da kendisini hayli baskın olarak gösterdiğinin kaydedildiği raporda, “Tamamı sit alanı olan ve önemli ölçüde üzüm üretilen adanın tamamen tarımsal üretimden koparılıp turizm ve inşaat sektörüne ve yapılaşmaya teslim edilmesi anlamına gelmektedir” denildi.

Plana göre Bandırma ilçesinin sanayi alanı olarak ayrıldığına dikkat çekilirken, Çanakkale il sınırlarının kuzey kıyılarının ise enerji üretim tesisleri için ayrıldığı kaydedildi. ŞPO Raporunda ‘Söz konusu alanın üstelik ithal kömüre dayalı termik santrallerin yapılabileceği bir alan olması plan hükmü ile sağlanmıştır. Mevcut durumda 2 adet termik santralin bulunduğu alanda, onlarca santral daha yapılmasının önünü açan bu karar; Kaz Dağları başta olmak üzere tüm bölgeyi olumsuz etkileyecek, tarım alanlarından yerleşme alanlarına kadar çok büyük çevre sorunlarına yol açacaktır. Planın maden alanlarına ilişkin hükümleri oldukça esnek olarak kurgulanmıştır. Hiçbir doğal alan maden açısından sakıncalı ilan edilmeyerek, maden sanayi için yalnızca kurum görüşünü yeterli kılarak tüm planlama alanı madencilik için bir potansiyel olarak belirlenmiştir” denildi.

BOĞAZ KÖPRÜSÜNE YASAL STATÜ

Planla uzun yıllardır dönem dönem çeşitli kesimlerce dile getirilen Boğaz köprüsünün ilk defa yasal statüye kavuştuğu belirtilerek, “Diğer yandan bu büyüklükte bir yol ile birlikte, tüm yol güzergahı ve bağlantı yolları üzerinde ciddi bir yapılaşma baskısı meydana gelecek olup, örneğini İstanbul 2. Boğaz köprüsünde gördüğümüz gibi, gelecekte telafisi imkansız sonuçlar doğuracaktır. ŞPO Bursa Şube Başkanı Hakan Karakaya, çevre düzeni planına karşı dava açma hazırlıklarının sürdüğünü söyledi.

SESTOS’UN SINIRLARINI KURUL BELİRLER

Milli Park ve birçok koruma statüsüne sahip Gelibolu Yarımadası’ndaki duble yol çalışmalarını ele aldığımız haberle ilgili bir açıklama gönderen ÇOMÜ Öğretim Üyesi Doç. Dr. Reyhan Körpe, Gelibolu Yarımadası’nda, başta Sestos antik kenti olmak üzere Eceabat ilçesi sınırlarında üç yıldan bu yana arkeolojik yüzey araştırmaları yaptığını belirterek, antik kentin yerleşim planı dışında, kentin sit sınırlarının genişletilmesiyle ilgili bir çalışma yapmadığını kaydetti. Körpe, “Sestos’un sit sınırları ile ilgili çalışmalar bölge koruma kurulları tarafından yapılmaktadır. Bu çalışmalarını yaparken de bizim yaptığımız araştırmalardan ve yazdığımız raporlardan faydalanmaktadırlar” dedi. Körpe, yapılan yolun durumunu bilmediği için yolun antik kentin sit sınırları içinde kalıp kalmayacağı konusunda da yorum yapamayacağını dile getirdi.
Eklenme Tarihi: 13 Aralık 2014
www.evrensel.net/haber/99703/kentin-anayasasi-rantin-anayasasi-oldu

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

İklim değişikliği tarımı vuruyor: Gıda fiyatlarında sıçrama uyarısı!

  01 Haziran 2023 07:00 Dr. Oğuz Tutal'ın araştırmasına göre Türkiye için en büyük tehlike kuraklık ve aşırı sıcaklar... Araştırma g...