
26 Şubat 2017 06:12
Taşlar da ağlıyor Anadolu’da ve ağlarken anlatıyor yok olup
giden güzelliklerin hüzünlü öyküsünü!...
Özer AKDEMİR
O taşları masamın üzerinde bulmasaydım ben de o raporu
indirip okumazdım. Gerçi bir hafta önce Erzincan İliç’ten kalkıp gelen Nuri
Uyar yeni durumlardan bahsetmiş, ÇED raporunun da internet sitesinde olduğunu
söylemişti. Bunun üzerine epeyce hacimli olan dosyayı indirip arşive koymuştum
ama taşlar olmasaydı 1529 sayfalık ÇED raporunu okumayı göze almazdım herhalde.
Belki de öylesi daha iyi olurdu, kim bilir. O zaman ne bu yazı olurdu ne de
içimi kaplayıp duran bu sızı!...
***
Pazar sabahı gazete bürosuna geldiğimde masamda küçük bir
kâğıda yazılı notun üzerine bırakılmış taşları epeyce sonra gördüm. En büyüğü
ceviz iriliğinde üç küçük taş. Notta aynen şu cümleler yazılıydı: “Bu taşlar
Erzincan altın madeninden gelen motorun içinden çıktı. Altın bu taşlardan
çıkıyor. Özer’e ulaştır.” Bazı yerleri parlayan, bazı yerleri mat, sert
biçimsiz görünümlü bu taşları un ufak edip siyanüre buladığınızda çok çok küçük
bir miktar altın kalıyordu geriye. On tonda bir nişan yüzüğü kadar.
***
Erzincan İliç’teki altın madenine 2013 yılında, altın
madenciliği konusunun uzmanlarından TMMOB Yönetim Kurulu Üyesi Cemalettin
Küçük’le gitmiştik. İliç adeta bir madenci kasabası haline gelmişti. Üzerinde
yeşil-turuncu fosforlu işçi yelekleri ile onlarca maden ve baraj işçisi ilçenin
sokaklarını dolduruyordu. 06 Ankara plakalı, dört çekerli arazi araçları ve
içindeki siyah gözlüklü adamlar ilçede uzaklardan gelen, ama ilçede babasının
malı edasıyla gezen yabancıların varlığının en önemli göstergeleriydi. Koyun,
keçi, arıcılıkla geçinen küçük İliç artık bir işçi kenti kimliğine bürünmüştü.
Koyun sürüleri dağıtılmış, arı kovanlarının bir kısmı satılmış bir kısmı
siyanürlü maden sonrası yok olmuş, köylüler arazilerini satıp madende işçilik
yapmaya başlamışlardı. “Üstünden zaman, altından su akan” İliç’in ünlü saatli
çeşmesinin çevresinde evler bile değişmişti üç beş yılda. Beton, çirkin, soğuk
evlerle dolmuştu mahalleler...

***
Yakuplu köyünün kuzeyindeki yamaçtan hoplaya zıplaya giden
arazi aracının kaldırdığı toz bulutu toprak yolun az ötesinde güneşe yüzünü
dönüp maviş maviş gülümseyen Yiğit Çıngırağı’nın(1) üzerine gelip kondu. “Vahşi
yaşamda soyu tükenme tehlikesi çok büyük olan” bu küçücük maviş çiçekler bir
süre sonra boyunlarını büktüler. “Soyu kritik tehlike altında olan” Ekim
Sığırkuyruğu(2) ise onun kadar şanslı olmadığından yoldan sapıp, eğimli kıraç
araziye saran aracın tekerleri altında kalıp ezilmekten kurtulamadı. Komşuları
Harput Perçemi(3) ve Bayır Kızanı(4) botanik bilimine “Vahşi yaşamda soyu
tükenme tehlikesi büyük olan türler” olarak kaydedilmişti. Maden alanının
sınırlarını belirlemek için dolaşan bu arazi aracının tekerlerinden kurtulmuş
olsalar da çok yakında onlarca iş makinesi, dev maden kamyonları, paletler
altında ezilip gideceklerdi!...

***
Kadim Erzincan dağlarını, tepelerini binlerce yıl yurt
belleyen çiçeğin böceğin ölüm fermanının Çakmaktepe Altın Madeni olacağı
yazıyordu ÇED raporunda. Böyle demiyordu elbette tam olarak. Yörede uzunca süre
araştırmalar yapan bilin insanları rastladıkları endemik bitki ve hayvan
türlerini raporlarına işlemişler, madencilik faaliyetinin bu türlere olumsuz
etkisinin “kaçınılmaz”(5) olduğunun altını çizmişlerdi. Bu durum tespitini
yapıp, ÇED raporuna yazan bilim insanı görevini yapmış mı olacaktı şimdi?
Yakındaki derelerde bulunan soyu tükenme tehlikesindeki Su Samuru’nu(6) ve
yeterince bilgi edinilemediği için fauna kategorisinde DD (Data Deficient- Veri
Yetersiz) olarak gösterilen Anadolu Kör faresini kim koruyacaktı?
ÇED raporuna “yöredeki yabanıl hayvan türleri arasından 10
memeli hayvan türü ‘Mutlak Koruma Altındaki Türler’ listesine girmekte”(7)
yazanların sorumluluğu bu kadar mıydı? Yakuplu köyünün, Sabırlının, Çaltı’nın,
Çöpler köyünün göğünde süzülen Küçük Akbaba,(8) Üveyikin,(9) Kara
Akbaba’nın(10) hakkını kim arayacaktı?
“Tehlikeye yakın” denilen türlerden Türk semenderi(11) ve
Değişken Desenli Gece Kurbağası(12) ayın şavkında Yakuplu deresinin kıyısında
geceyi dinlediler. Türlü türlü böceklerin sesleri geliyordu yakınlarından.
Bunlardan ikisi Türkiye için endemik türler arasındaydı.(13) 4 tür ise Türkiye
faunası için ilk kez tespit edilmişti.(14) Hepsi maden alanının içinde,
yakınında, çevresindeydiler…
***
Bu yazıdaki bilgiler, bitki ve hayvan adları İliç Yakuplu
köyü yakınlarında işletilecek olan Çakmaktepe Altın Madeni’nin Nihai ÇED
raporundan alınmıştır. Dipnotlarda yazılı Latince adlar yazıda geçen bitkilerin
literatürdeki isimleridir. Bir Pazar sabahı masamda bulduğum küçük taşların
bana fısıldadıkları acıklı öykünün dipnotudur bu yazı. Milyonlarca tonu un ufak
edilip siyanürden geçirilecek olan taşların akıbeti gibi, yazıda gördüğünüz
bitkiler, hayvanlar, kuşlar da bir avuç altın uğruna yok olup gidecekler!
Taşlar da ağlıyor Anadolu’da ve ağlarken anlatıyor yok olup giden güzelliklerin
hüzünlü öyküsünü!...
1- Campanula yildirimlii (Kartaltepe Madencilik Çakmaktepe
Nihai ÇED Değerlendirme Raporu syf: 195)
2- Verbascum tuna-ekimii (Syf: 195)
3- Achillea pseudoaleppica (Syf: 195)
4- Cousinia sintenisii (Syf: 195)
5- Kartaltepe Madencilik Çakmaktepe Nihai ÇED Değerlendirme Raporu syf: 218
6- Lutra lutra (Kartaltepe Madencilik Çakmaktepe Nihai ÇED Değerlendirme Raporu syf: 207)
7- syf: 673
8- Neophron percnopterus (syf: 208) (Tehlike altında)
9- Streptopelia turtur (syf:679) (Hassas)
10- Aegypius monachus (syf:679) (Tehlikeye yakın)
11- Salamandra infraimmaculata (syf: 699)
12- Bufotes variabilis (syf:211)
13- Empis obscuripes ve Empis heliciphora (syf:702)
14- Dorycera caucasica, Herina frondescentiae, Hilara freidbergi ve Empis sevanensis (syf:702)
2- Verbascum tuna-ekimii (Syf: 195)
3- Achillea pseudoaleppica (Syf: 195)
4- Cousinia sintenisii (Syf: 195)
5- Kartaltepe Madencilik Çakmaktepe Nihai ÇED Değerlendirme Raporu syf: 218
6- Lutra lutra (Kartaltepe Madencilik Çakmaktepe Nihai ÇED Değerlendirme Raporu syf: 207)
7- syf: 673
8- Neophron percnopterus (syf: 208) (Tehlike altında)
9- Streptopelia turtur (syf:679) (Hassas)
10- Aegypius monachus (syf:679) (Tehlikeye yakın)
11- Salamandra infraimmaculata (syf: 699)
12- Bufotes variabilis (syf:211)
13- Empis obscuripes ve Empis heliciphora (syf:702)
14- Dorycera caucasica, Herina frondescentiae, Hilara freidbergi ve Empis sevanensis (syf:702)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder